Demir konuya ilişkin açıklamasında; “Sınavla Öğrenci Alacak Okullar: Sınavla öğrenci alacak okullara 126 bin kontenjan ayrılmış, bu kontenjan için yapılan sınavla ilgili;

• Soruların sızdırılıp sızdırılmadığı,

• Bazı yayınevlerinin soruları ile benzerlik gösterip göstermediği,

• Soruların zorluk derecesi,

• Matematik ve Fen Bilimlerinden zor, Sözel bölümde ise kolay sorular sorulduğu,

• Müfredat dışı soru sorulması,

• Sınavdan ağlayarak çıkan çocuklarımız, noktasındaki tartışmalar halen devam etmektedir.

Bu tartışmalar yetmezmiş gibi bakanlık keyfi olarak sınav sonuçlarının açıklanmasını da seçim sonrasına ertelemiştir. Yani seçim kaygısı çocuklarımızın geleceğinin önüne geçmiştir. Sınavsız Öğrenci Alacak Okullar: Oysa ki sınava 1 milyon öğrenci katılırken sadece 126 bini bu okullara yerleşecek. Toplamda 1.2 milyona yakın öğrencinin 1 milyondan fazlasını ilgilendiren sınavsız öğrenci alacak okullarla ilgili henüz net bir şey yok. MEB Bursa´da sınavsız öğrenci alacak okullarla ilgili pilot uygulama yapma kararı almış, ancak on binlerle ifade edilebilen Bursa ilinde dahi sistemi çalıştırmakta zorlanmış hatta becerememiştir. Sistemi anlatanlar dahi sorulara cevap verememiştir. Kimin kurguladığı belli olmayan sistemi tam olarak bilenin olduğu dahi meçhuldür. Sisteme göre tercih bölgesindeki okulda bulunma durumu (ne kadar süredir mevcut ortaokulda okuduğu), tercih sırası, ortaokul başarısı, ikametgah, devam/devamsızlık… gibi bazı kriterlere göre belirlenecek önceliklere göre yerleştirme yapılacak. En kritik olan durum ise öğrenci en az iki okul türü seçmek zorundadır.

Yani; Anadolu Lisesi-Meslek Lisesi Anadolu Lisesi-İmam Hatip Lisesi Meslek Lisesi İmam Hatip Lisesi gibi iki tür seçmek zorunda bırakılacak. 10 tercih hakkı olacak öğrenciler istemedikleri türden okul seçmek zorunda bırakılıyor. MEB´i uyarıyoruz;

• Çocuklarımız üzerinden oynadığınız oyuna artık dur deyin

• Çocuklarımızın psikolojileri bozmuşken yeniden travmalara yol açmayın,

• Bir yandan bakan düzeyinde hiçbir öğrenci istemediği okul türüne gitmeyecek diye demeçler verilirken, uygulamada iki türde tercihe zorlama yapmak insanları aldatmaktır,

• Hepimiz çok iyi biliyoruz ki her kayıt alanında tercih edilebilecek okul türü bulunmamaktadır. Sağlık meslek okumak isteyen bir çocuğumuzu, Ticaret Mesleğe mi yönlendireceğiz, Turizm okumak isteyeni Endüstri mesleğe mi?

• Evet meslek liselerinin tamamının Anadolu Meslek Lisesi fakat sadece tabelaları bu şekilde oysa ki bu okulların her birinde farklı alanlar bulunmaktadır

• Ve biz farkındayız ki her kayıt alanında bir İmam Hatip Lisesi bulundurulacak yani MEB planlamayı buna göre yapacak.

Burada Amaç İmam Hatip ve Özel Okula Yönlendirmek, Açık Liseye Mahkum Etmektir Burada amaç, başarısızlığı ve tercih edilmezliği tescilli imam hatipleri kalkındırmak, çocuklarımızı zorla bu okullara yönlendirmek ve bunu tercih etmeyenleri de kaderi ile baş başa bırakıp ya Açık Lise ya da Özel Okula zorlamaktır. Biz çok iyi biliyoruz ki; vatandaşımız çocuğunun okuması için üstündeki ceketi de, ahırındaki ineği de satar. İnsanlarımızın bu temiz duygularını sömürecek düzeni kabul etmiyoruz. Pilot olarak sadece bir ilde bile uygulayamadığınız sistemi yeniden gözden geçiriniz. Yoksa halkımız sizleri, çocuklarına yapılanlar karşısında artık yeter deme noktasında yeniden gözden geçirecektir. Değerli Veliler; bu sisteme siz de karşı çıkmalısınız. Sizler de bu yanlış sistemin karşısında durduğunuzu en yüksek sesle dile getirmelisiniz. Eğitim-İş olarak, bu süreçte çocuklarımızın da velilerimizin de hukuki ve her anlamda destekçisi ve yanlarında olacağımızı belirtmek isteriz” ifadelerinde bulundu.