Yoğun katılımın olduğu iftar buluşmasında Türk Eğitim-Sen Nevşehir İl Başkanı Tayfur Urgenç üniversite çalışanlarına teşekkür etti. İftar programının ardından yapılan duadan sonra TES İl Başkanı Tayfur Urgenç bir yıllık çalışmayı değerlendiren bir konuşma yaptı.

Urgenç konuşmasında;

“Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Değerli Meslektaşlarım, Dava arkadaşlarım, Yol arkadaşlarım, Eğitim çalışanı emekçileri;

Hadis-i Şerifte şöyle buyruluyor.

"Bir kişinin yemeği iki kişiye, iki kişinin yemeği de dört kişiye yeter. “

Soframıza bereket, huzur, lezzet kattığınız için teşekkür ediyorum.

Bir lokma ekmeğin lezzeti, bir yudum suyun tadı, gönülden dostların olduğu uzayıp giden bu sofralarda anlaşılır. Güzel anılar aynı sofrada oturan güzel insanlar sayesinde yoğunlaşır Ve anlam kazanır. Şükürler olsun bizleri bir araya getiren gayeye, bizleri Ramazana ulaştıran Hak’ka.

Böylesi güzel bir teşkilatın mensubu olmaktan onur duyuyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz iftar soframıza şeref verdiniz.

Oğuz Kağan diyor ki; “Siz birbirinizden ayrılırsanız hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar. Oysa birlik olursanız hiçbir güç sizi yıkamaz, kıramaz.” Biz birlik olduk. Kırılmadık. Unutmayalım ki kuvvet birliktir. Davamızın geleceği birliktedir. Birlik ve beraberlik içinde olmaktadır. Ve Unutmayalım ki bu ülkeyi karşılıksız seven insanların birbirini sevme mecburiyeti vardır. Bu anlamda bu duyarlılığa sahip olduğumuz için büyümeye devam ediyoruz.

Liyakatin ortadan kaldırıldığı, Çekirdek çitler gibi kul hakkının yenildiği, torpil, benim adamım mantığının, anlayışının hüküm sürdüğü ortamda, ayrıştırma ve ötekileştirmenin sıradanlaştığı ve kanıksandığı bir ortamda Kale gibi dimdik duranlara selam olsun.

Gerçek hak mücadelesini ortaya koyan Türk Eğitim Sen tüm eğitim çalışanlarının umudu olmaya devam edecektir.

Biz Toplu sözleşme masasını bir Komedi filmine çevirenlerden değiliz. Bu komedi filminin figüranı olmadık olmayacağız.

 Bizim Mücadelemiz Şahsi İstikbal değil, Türk Milletinin İstiklal Mücadelesidir.

Çalışan, üreten, yol gösteren ve hak ettiğini mutlaka alan anlayıştan asla vazgeçmedik. Hukuki, meşru ve demokratik her zemin, Sendikamızın mücadele alanı oldu. Kamu çalışanlarını ilgilendiren her durum ve gelişmede tek kriterimiz, çalışanların hak ve kazanımları oldu.  Bizim tarafımız hiç değişmedi, hep kamu çalışanlarının yanı oldu. Hak bildiğimiz yolda, Türk milletinin menfaatlerini asla göz ardı etmeden “ Bizim ilkemiz, önce ülkemiz” sloganıyla hareket ettik.

Nevşehir’de bugün 1615, Üniversitede 300 üyesi ile yoluna devam eden vatan ve bayrak sevdalısı fertten birisi olmanın gururunu yaşıyorum. Göreve geldiğimiz günden beri teşkilat olarak nerede bir eğitim çalışanı varsa misafiri olmaya gayret sarf ettik. Sizlerde Sendikamızı kurumlarınızda temsil ettiniz. Tüm bu mücadeleler neticesinde 2013 yılından beri üye kaybı ile mutabakat metinleri imzalanıyordu.  2 senedir bizler milli eğitimde üye artışı gerçekleştirirken malum sendika üye kaybı yaşamaktadır. Bu bir nebze de olsa başarıdır. Üniversitede ise 142 üye sayımızı önce 182 ye şimdi ise 300 çıkarmanın ve yetkili sendika olmanın haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Huzurunuzda emeği geçen her bir arkadaşıma en kalbi duygularımla şükranlarımı sunuyorum. Bu başarı hepimizin başarısıdır.

Biz büyüyoruz.., inançla, ihlasla, gayretle istikrarlı bir şekilde büyüyoruz.

Biz, hormonla şişmiyoruz!

Çeşitli kisveler altında kamu kurumlarını işgal ederek, kamu yöneticilerini esir alarak, her türlü ahlaki ve insani değeri un ufak ederek, şımarık mirasyediler gibi Devlet imkânlarını har vurup harman savurur şekilde kullanarak şişmiyoruz!

Biz, bırakın fırtınalara karşı durmayı, meltem esintileriyle bile darmadağın olan ve şirazesi kayanlardan değiliz.

Sırtını ağa babalara dayayarak sözde sendikacılık yapanlardan, siyasetin ya da bürokrasinin gücüyle yol alanlardan hiç değiliz!

Biz, gücünü yalnızca eğitim çalışanlarından alan ve bu gücü sadece eğitim çalışanları için seferber eden gerçek bir sendika; her durum ve koşulda, hiçbir denge hesabı gütmeden milletinin yanında saf tutan milli bir sivil toplum kuruluşuyuz.

Ne mutlu bize ki, böylesine ulvi bir yolculuğun müdavimleriyiz!

Ne mutlu bize ki, böylesi ahlaki ve onurlu bir ailenin parçasıyız!

Mustafa Kemal Atatürk’ün o kurtuluş savaşının buhranlı günlerinde bir sözü vardır, benim için bu söz yaşam kaynağım olmuştur.

Diyor ki Ata;

"Toros Dağları'nın tepelerinde tek bir Türkmen evinin, ocağının bacası tüter halde kalmış ise, ben bu milletten umudumu kesmem; bayrağımı göğsüme sarar, milletimin istiklali uğruna ölürüm!"

Bu Ocak burada, Bu baca bugün burada tütüyor. Nerede bir baca tütüyorsa herkes bilsin ki orada “Vatan Türküsü” söylenir.

Bu Milli Kale var olduğu müddetçe umudumuz hep var olacaktır. Biz bir sendika olmanın yanında bir davanın takipçileriyiz. Türk Eğitim Sen bir duruşun adıdır.

Her türlü ayrımcılığa, haksızlığa, hukuksuzluğa, baskıya rağmen üye sayımız artmaktadır.

Türk Eğitim Sen gönüllerin birleşmesidir.

Türk Eğitim Sen Türkiye’nin milli refleksidir.

Türk Eğitim Sen; Türk Milletini, Türk Bayrağını, Türk Vatanını Türk devletini temel değer alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ülkemizi taşımayı gaye edinmiş Türkiye sevdalılarının mücadele merkezidir.

Ne diyordu şair;

Verilmeyecek şeyler vardır. Şan gibi, şeref gibi, namus gibi, Kars gibi, Ardahan gibi’

Yalakalığın, dalkavukluğun toplum tarafından kanıksandığı, yaşam biçimi haline geldiği günümüzde biz diklenmeden dik yaşamaya devam edeceğiz. Bir toplumu, millet yapan en temel değerin Şeref olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.

Bu kutlu mücadelede yan yana yürüdüğümüz gücümüzün kaynağı tüm üyelerimize, değerli ailelerine, Şube Yönetim kurulu üyelerimize, Kadın Komisyon başkanlığı yönetim kurulu üyelerimize, İlçe Yönetim Kurulu üyelerimize, iş yeri temsilcilerimize ve Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitemiz yönetim kurulu üyelerine en kalbi duygularımla teşekkürlerimi iletiyorum. Üniversitemizi ve Avanos temsilciliğimizi de yetkili olmalarından dolayı kutluyorum. Üniversitede bize inanan güvenen bizi yetki verip etkili kılan her bir eğitim emekçisine saygılarımı sunuyorum.

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!” dedi.