IŞİD protesto edilirken terör yöntemleri kullanıldı. Zulümden şikayet edenler zulüm yaptılar, şiddetten yakınanlar şiddette sınır tanımadılar.
Kobani için ağlayanlar, Türkiye?ye kast etmiş, Türkiye?ye ölüm saçmıştır. Asıl meseleleri Kobani değildir. Bunların asıl gayesi Kobani?nin düşmesi de değildir.
Bu arada Kobani Suriye`nin kuzeyinde yer alan diğer adıyla ise Ayn el Arap?dır. Bu ahlaksızların maksadı Türkiye?nin düşürülmesi, Türk milletinin şiddet aracılığıyla rehin alınması, bölünmeye ve Kürdistan?a razı edilmesidir.
Bunun için de silahlı militanlar devreye girmiştir. Irak ve Suriye?nin birçok şehrinde yaşayan Türkmen, Arap ve birçok etnik unsuru hiç hatırlarına getirmeyenlerin, akan masum ve mazlum kanlarını hiç dert etmeyenler insanlıkta sınıfta kalmıştır.
Türk milletiyle gönül bağını koparıp Türk vatanıyla milli ve manevi köprüleri havaya uçuranlar Suriye?nin kuzeyinde mayalandırılan batı Kürdistan?a hevesle harç taşımaktadırlar.
Türkiye?yi, Suriye?nin kuzeyindeki istikrarsızlık sarmalına çekmek ve Mehmetçiği PKK?nın nam ve yararına paralı asker gibi kullanmak isteyen hain teşebbüsler ortaya çıkmıştır.
Işid zulmünü bahane ederek günlerce ülkemizi cehenneme çeviren ortadoğu dizayıncılarının paralı maskaraları, destekçileri sokak çağrıları sonucu; Mazlum halkın, tüccarın, esnafın, köylünün velhasılı halkın işyerlerini yakıp, yıkıp, yağmaladılar, mazlum halkın hizmet aldığı bütün özel ve kamu kurumları yakıp, yıktılar, halkla savaştılar.
Kanla bedeli ödenmiş, yaşadıkları toprakların bağımsızlık sembolü Türk Bayrağı?nı yakıp, Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli aktörü Mustafa Kemal Atatürk?ün büstünü yerlerde sürüyerek, yakarak yıkarak bu milletin milli değerleri ile savaştılar.
Bu milletin dini değerleri ile alay ederek zulüm etmiş, kurban ibadetlerini yerine getirmek için ziyarette bulunan gençleri hunharca şehit etmişlerdir. Bu milletin dini ve dindar halkı ile savaştılar.
Suriye sınırları içinde olan bir köyün düşmesi halinde Türkiye Cumhuriyeti?nin başkenti Ankara?nın düşmesi olacağını, bütün ülkede insanları yakın, yıkın diye sokağa çıkmaya çağıranlara sormak lazım SİZ NE MİLLETİSİNİZ?
Çünkü yapılanlara bakılınca bu milletin mensubu olsa bayrağı yakmaz, Müslüman olsa kurban eti dağıtanlara bunları yapmaz, İnsan olsan kendi insanın hizmet aldığı kurumları ve özel mülkü yakıp yıkmazsın o halde.
Bu hale nasıl geldik maalasef; PKK?ya verilen tavizler, kurulan pazarlık masaları, teröristleri taltif ve ödüllendirmesi emniyet ve asayişimizi bozmakla kalmamış, kardeşlik ve birlikte yaşama iradesini de yaralamıştır.
Biteceği söylenen bölücü terör daha da azmış, daha da bilenmiştir. Dağdan şehirlere inen/indirilen eşkıyalar, ellerinde silah, taş ve molotof kokteylilerle büyükşehirlerde eylem yapacak cürete, insanımızın günlük hayatını felç edecek noktaya gelmiştir.
Maalesef Türkiye, PKK?yla kurduğu kanunsuz ve ahlaksız müzakere çarkının diyetini, süreç hıyanetinin bedelini ödemektedir. Bütün kurumlarını itibarsızlaştırarak direncini kırmıştır.
Ülkemizin bir kısmında oluşturulan/oluşturulmaya çalışılan gerçek paralel devlet çabalarını görmemek bu millete ve devlete en büyük ihanettir? dedi. Haber: Erdal Kesici
