Ramazan bayramı tatili süresince Kapadokya bölgesinin en önemli uğrak alanlarından biri de Üç güzeller mevkii oldu.

Ürgüp ilçesi sınırlarında bulunan, ve ilçeye 5 kilometre yakınlıkta olan Üç güzeller mevkii hem yerli, hem de yabancı turistin en çok ziyaret edip, peribacalarını keşfettiği alanlar arasında ilk sıralarda yer aldı.

İki büyük bir küçük peribacasının anne baba çocuktan oluşan çekirdek aile misali dizilimi, Kapadokya´da görülmeden geçilmeyecek bir nokta yapmış Üç Güzelleri. Sanki tanıdık bir aileye uğramadan geçmek ya da durup bir fotoğraf çektirelim dememek eksiklikmiş gibi.

Unesco Dünya Mirasları arasında yer alan Kapadokya´da en çok fotoğraf çekilen yerlerin ilk sırasında Üç Güzeller Peribacaları yer alıyor. Öyle ki her yıl yaklaşık 2 milyon turistin ziyaret ettiği bölgede, tüm gezginlerin, nişanlanan veya evlenen çiftlerin albümlerindeki fotoğraflarda, arka fonda Üç Güzeller var. Gerek yurtiçi, gerek yurtdışı tatil turlarının reklamlarında, broşürlerinde hatta eski 50 TL´lerin bir yüzünde yine Kapadokya Üç Güzeller var. Çünkü bu 3 peribacası Kapadokya´nın simgesi.

Kapadokya´nın her yanı peribacası değil mi zaten?´ diyenlere ise Üç Güzeller Peribacalarının şapkalı oluşumlarıyla diğerlerinden daha farklı bir yapıda olduğunu söylemeden geçmeyelim. Kapadokya´daki peribacaları tüflü volkanik arazide sel suları ve rüzgarın etkisiyle oluşmuş yapılar. Üç Güzellerde, rüzgar ve sel suları kayaların zeminini aşındırırken üst kısımlarına dokunmamış ve sert kayalar gövdeleri huni şeklinde, başları ise düştü düşecek şapkalı peribacalarına dönüşmüş.

Kapadokya Üç Güzellerin kırmızı kayalardan oluşan silüeti ve arkasındaki muhteşem Erciyes Dağı, güneşin batışına denk gelen alacakaranlık zamanlarda amatör fotoğraf çekimlerini bile sanata dönüştürebiliyor. Gece aydınlatmasında ise sanki canlıymışlar gibi izlettirip efsanelere inandırıyor. Üç Güzeller Peribacalarının iç kısımları kapalı olduğu için girişi ücretli bir bölge değil, seyir tepesinden izleyebiliyorsunuz. Yöre kadınlarının yaptığı tığ işi boncuk takıların veya bölgede bolca bulunan Onyx taşından yapılmış süs eşyalarının satıldığı tezgahlardan fotoğraf çerçevesinin yanına koymak için bir hatıra da alabilirsiniz.

Üç Güzeller´e nasıl gidilir diye soranlara yol tarifinin oldukça basit olduğunu söyleyebiliriz.  Üç Güzeller Peribacaları Ürgüp´ün merkezine 5 dakika mesafede, Nevşehir – Ürgüp otoyolu üzerinde sol kolda bulunan bir seyir tepesinden izleniyor. Kapadokya´ya gelirken ister hava yolu, ister kara veya demir yolu tercih edin, Ürgüp´e ulaşımda zorlanmayacaksınız. Her daim servis, otobüs ve taksi bulmanız mümkün…

Üç Güzeller Efsanesi

Kapadokya bölgesinde iz bırakmış yaşamlardan yüzlerce efsane doğmuş. Üç Güzellerin ise dilden dile dolaşan ve gezginini çok eskilerde dolaştıran birden çok efsanesi var. Kimi gezgine göre 3 Güzeller Peribacaları büyükanne, büyükbaba, baba ve kucağında çocuğunu tutan hamile bir annenin taşa dönüşmüş bedenleri, başka efsanelerde ise buruk aşkların hezimetleri.

Geçmiş zaman olur ki, Kapadokya´da kralın güzel kızı bir çobana sevdalanır. Kralın tüm engellemelerine rağmen güzel prenses çobana gizlice kaçar ve evlenirler. Gel zaman git zaman prensesle çobanın bir çocuğu olur ve kralın küs kalbini bu güzel torunun yumuşatacağını düşünüp düşerler yollara. Fakat kralın öfkesi öyle büyük, kini öyle zalimdir ki sarayın kapısından girmeden askerleri salar üstlerine! Yakalanırlarsa öleceklerini bilen prenses o anda Allah´a çok içten bir yakarışta bulunur. ‘Allah´ım, yüceliğinle bize bir mucize göster, bizi bu eziyetten kurtar!´ Allah prensesin duasını kabul eder ve hepsini taşa dönüştürür. Efsaneye göre en önde duran taş çoban, ortadaki çocuk, arkadaki ise prensesin taşa çevrilen bedenidir.

Bu yüzdendir ki çok uzun zaman Üç Güzeller adıyla bilinen peribacalarının bu acı hikayesi hem aileyi kutsal gösterdiğinden, hem de burada edilen duaların tesirinden çocuğu olmayan ailelerin uğrak yeri olmuş. Ziyarete gelenler peribacalarının yan tarafındaki yokuşu 7 kez inip çıkarak Allah´tan çocuk sahibi olmayı dilemiş. Efsanenin etkisi midir yoksa içten yakarışların neticesi midir bilinmez ama, çoğunun da çocuğunun olduğu bilinir.

Bir diğer söylencede ise perilerin ve insanların dostluğuyla, kavuşulamayan bir aşkın hikayesi anlatılır.

Kapadokya´da yaşayan kötü devler, insanları korkutmak için dağların üzerinden alevler üfler ve evlerini yakarlarmış. Yolu Kapadokya Üç Güzellerbölgesinden geçen perilerin padişahı insanların bu durumun görünce perilerini toplamış ve günlerce uğraşarak dağların tepesinden getirdikleri karlarla ateşi söndürmüşler. Perilerin bu iyiliği sonraları sarsılmaz bir dostluğa dönüşmüş, peribacalarında insanlarla komşu olarak yaşamaya başlamışlar. İşte kralın oğlu Revan ile perilerin padişahının kızı Gülperi´de bu peribacalarında yaşarken birbirine sevdalanmış. ‘Soyumuz alemlere karışacak!´ diye bu aşkı istemeyen insanlar perilere savaş açınca, peri padişahı savaşmaktansa gitmeyi tercih etmiş. Ama dosta vefasından, devler insanları alt etmesin diye tüm perileri ak güvercine çevirip insanların yanlarında bırakmış. Hatta biricik kızı Gülperiyi de…

Gülperi, aşkı tarafından terk edildiğini sanan Revan´ın penceresi önünden ayrılmayan ak güvercin olup avuçlarında ısınmış. Revan ise ölünceye kadar o pencerenin önünde Gülperi´nin dönmesini beklemiş.

Ürgüp gezilecek yerler konusunda birçok alternatif sunuyor gezginine… Kapadokya´nın tılsımına kapılmak, Üç Güzelleri ve daha onlarca doğa güzelliğini bulutlardan görmek isterseniz sabah erken uyanıp bir balon turu yapmanızı öneririz. Ürgüp; sokaklarıyla, vadileriyle, yeraltı şehirlerinde huşu içinde izleyeceğiniz sema gösterileriyle ve zamanına denk getirildiğinde bağbozumlarıyla bambaşka bir diyarın içine taşıyor insanı. Bazen uçan her beyaz güvercin sanki Gülperi imiş gibi geliveriyor.