Genç yaşta yazarlığa başlayan Eyüp Emre Artunay, “Galiba Deliriyorum” adli ilk kitabının ardından “Karanlığı Kucakladım” isimli ikinci kitabı da okuyucularla buluştu.

Eyüp Emre Artunay kimdir?

28.04.1994 tarihinde, İstanbul Üsküdar’da doğdu. Fevziye Mektepleri Vakfı Ayazağa Işık Lisesini bitirdi. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesinde son sınıf öğrencisi.

Galiba Deliriyorum adlı romanın yazarı. www.marjinalaforizma.com sitesinin kurucularından ve “Cengiz Araf” mahlasıyla sitede yazmaya devam ediyor.

 Tanıtım:

Atilla'nın belinde rahmetli babasından kalan Sig Sauer, arkasında pişmanlıkları ve aklında ise güzel bir kadın; Azin vardır. Genç adam kendisini bir piramidin tam ortasında hissetmektedir. Öyle bir yerdir ki burası, pislik aşağı akar, servet ise yukarı çıkar. Kimse tepeden başlayamaz.

Herkes en dipten, arkasında kanlı adımlar bırakarak, aheste aheste tırmanır yukarıya. Bir çeşit yarış gibidir aslında. Öyle bir piramitti ki burası, tırmananlar hiçe sayar sevdiklerini, bedenini, servetini ve umudunu. Ve sonra, yalnızca bir avuç insan oturur en tepeye… Bunu başarabilenlere de büyük bir hakikat, bir dilim pişmanlık ve bir parça bahane altın tepside sunulur. Bahane ezelden beri aynıdır, başka bir şans tanımaz ki bize hayat! Başka çareleri de yoktur; ya en tepeye ulaşacak ya da tırmanırken kayıp düşeceklerdir.

Oysa Atilla en başından beri başka bir yol seçmişti: piramidi tam ortasından yıkmak!

Karanlığı Kucakladım:

Delidolu bir ruhun otuz iki yıl boyunca tekdüze bir kadere hapsedilmesi ve akabinde zindanın kilidinin açılmasıyla başlayan gaddar, kanlı ve melun bir serüven…

Toza, katrana ve günaha bulunarak suç piramidinde ilerleyen, geçmişini ve geleceğini sevdikleriyle gömmüş meftun bir adam…

Belinde baba yadigârı bir tabanca, kalbinde geçmişe prangalanmış bir kadın, aklında kutlu bir mefkûre ve ruhunda ölüm meleklerine anlatılacak çarpık bir hikâyenin davudi haykırışı…

Tekinsiz sokaklarda serden geçenlerden oluşan gözükara bir şebekenin suç dünyasındaki yaşam mücadelesi…

İstanbul’un bitirimhanelerinden varoluşun batakhanelerine uzanan ölümün ve karanlığın menkıbesi…

Kaderine silahı, ölümü ve kavgayı ortak etmişlerin, vatan gibi, namus gibi, adalet gibi yüce ülküler uğruna feda olmak isteyenlerin hikâyesi…