Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen Nevşehir Kapadokya Havaalanı?nda basın açıklaması yaptı. Cankesen, Sendika üyelerinin de katıldığı basın açıklamasında, ?Özelleştirmenin insan onuruna aykırı bir durum oluşturduğunu,

insanları huzursuzlaştırdığını ve parçalanmış aileler yaratarak toplumda bir kaos ortamı oluşturduğunu geçmişten beri gözlemledik ve bugünde tecrübelerimize dayanarak özelleştirmenin Nevşehir ve Samsun gibi Havalimanlarını kapsamasının bir fayda yaratmayacağı inancı ile buralarda yapılacak özelleştirme uygulamalarına karşı olduğumuzu buradan belirtmek isteriz? dedi.


Cankesen şöyle konuştu: ?Hizmet kolumuzda örgütlü bulunan Kamu sene bağlı Türk Ulaşım Sendikasının Başkanı tarafından 22 Eylül 2014 tarihinde Samsun?da yapılan basın açıklamasında;

DHMİ çalışanlarına baskı unsuru oluşturmak ve kendi sendikasının üye kayıpları karşısında felaket ortamı yaratarak üye kapma derdiyle, Ulaştırma Memur-Sen?i özelleştirme taraftarı olarak gösterip, yalan beyanlarla Nevşehir ve Samsun`da bulunan havalimanları çalışanlarının üzerinde korku yaratarak baskı kurmaya çalışmıştır.

Hizmet Kolumuzdaki tüm kurum ve kuruluşlarda çalışanların güven ve teveccühünü kaybeden Türk Ulaşım Sendikası ne acıdır ki geçmişten beri ?? Yetkiyi Niye Kaybettik ?? sorusuna cevaben ??uzun süre yetkili olduk ama hiçbir dönemde etkili olamadık?? itirafını da açık yüreklilikle dile getirmeyi başaramadı.

Türk Ulaşım Sendikası bu güne kadar birçok KİK toplantısı yapmış ancak, Özelleşmesi düşünülen Havalimanları ile ilgili Kurum İdare Kurulunda gündem maddesinde konu hakkında Genel durum sorgulanmış ancak Buraların bu kapsama alınmaması hakkında herhangi bir talebi olmamıştır.

Bununla birlikte; Tarafımızdan ilk defa KİK toplantısı 27.10.2014 tarihinde yapılmış ve ?Özelleştirme kapsamında bulunan Havalimanlarının bu kapsamdan çıkarılması yönünde DHMİ Kurumu tarafından gerekçeleri ile birlikte çalışma yapılması ve personelin mağdur edilmemesi?? denilmiş olup, bu konu detayları ile birlikte yetkililerle görüşülmüştür.

Ulaştırma Memur-Sen olarak çalışanlara karşı taşıdığımız sorumluluk gereği; Demiryolları ve Havalimanları olmak üzere çalışanların geleceğini olumsuz etkileyecek her türlü özelleştirme ye karşı bir duruş sergilemekten bu güne kadar geri durmadık bugünden sonrada geri durmayacağız.

Sendikamız kuruluşundan bu güne kadar ?önce insan? diyerek hizmet etmiştir. Bundan sonra da insana hizmetin en yüce değer olduğunu unutmadan hizmet edecektir.

Bizler kurumlarımızın daha iyi şartlarda hizmet vermesini, hantal yapısının daha dinamik bir yapıya kavuşturulmasını elbette savunacağız. Ancak bunu söylerken özelleştirme bayraktarlığı yapmadık, yapmayacağız. Çalışanların kazanımları adına da elimizden gelen her çabayı sarf edeceğiz.

Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana, ?insana hizmet? parolasıyla çıktığımız bu kutlu yolculukta, birçok olumlu değişimi ve gelişimi birlikte yaşadık. Sendikamızın 9.yaşında Genel yetkili sendika olmak ve tüm ulaştırma çalışanlarını temsil etmek görevi de bizlere nasip oldu.

Yani sözün özü; Yetkili sendika olmakla birlikte çalışanlara karşı sorumluluğumuz bir kat daha artmış oldu. Genel Yetkili sendika olma sürecinde, Genel Başkandan iş yeri temsilcisine kadar Ulaştırma Memur-Sen ailesi olarak, büyük bir özveriyle çalıştık.

Vefanın bir gereği olarak, katıldığımız her platformda bu özverinin sahiplerine teşekkür ve minnet duygularımızı iletmeyi bir görev kabul ettik.

Kurumlarda son yıllarda yaşanan ve bir siyasi proje olan Özelleştirme uygulamaları sonucunda çalışanların yaşadıkları mağduriyetlerini de göz önüne alacak olursak;

Özelleştirmenin insan onuruna aykırı bir durum oluşturduğunu, insanları huzursuzlaştırdığını ve parçalanmış aileler yaratarak toplumda bir kaos ortamı oluşturduğunu geçmişten beri gözlemledik ve bugünde tecrübelerimize dayanarak özelleştirmenin Nevşehir ve Samsun gibi Havalimanlarını kapsamasının bir fayda yaratmayacağı inancı ile buralarda yapılacak özelleştirme uygulamalarına karşı olduğumuzu buradan belirtmek isteriz.

Özelleştirmenin her türlüsüne hem kişi, hem kurum, hem de vicdan olarak karşıyız. Özelleştirme kelimesinin tarihimizde çok kötü hatıralar bırakarak yaşandığı (Tekel, Telekom, Bankalar, Petrol ofisi vb.) bir ülkede hayatımızı devam ettiriyoruz. Son Tekel işçileri eylemi ve tekel özelleştirmesi günlerce hatta aylarca TV ekranlarından tüm halkımız tarafından üzüntü içerisinde izlendi.

Özelleştirme dendiği zaman kamuda çalışanlar tarafından ilk olarak hissedilen duygu nedir sorusuna verilecek cevap ise; İşimi kaybedecek miyim, yerimden yurdumdan olacak, çoluk çocuğumdan ayrı yaşamak durumunda kalacak mıyım, gibi kaygılardır.

Bu korkulu endişeli bekleyiş, çalışanlar için iş ve sosyal yaşamlarında büyük huzursuzluklar yaşamalarına neden olmaktadır. Psikolojik rahatsızlıklar, Cinnet geçirmeler, boşanmalar neticesinde aile bütünlüğünün bozulması vs. birçok olumsuzluklar çalışanları ve ailelerinin hayatlarını da olumsuz etkilemektedir.

Böylesine acı tecrübelerle dolu bir tablo önümüzde dururken, bu tabloya seyirci ya da kayıtsız kalmamız imkânsızken bazı akıldan yoksun iftiralarla gerek sosyal medyada, gerek yandaş bazı basın organlarında ve gerekse iftira mercilerinin sendika web sayfalarında özelleştirme yandaşı olmakla suçlanmamız acziyetten ve acizce bir çırpınıştan öte ifade edilecek başka bir şey değildir.

Bu arada şu soruları da sormadan geçemeyeceğim. Bizleri özelleştirme taraftarı olarak lanse etmeye çalışanlar, son 10 yıldan beri DHMİ?de yetkili sendika değiller miydi? Sormak lazım,

O zaman neredeydiniz. Kendileri yetkili sendika iken Hükümet ve kurum işbirliği yapmaya cesaret edemedi, bizden çekindi diye yalan söyleyerek milleti kandırmaya çalışanları da milletin vicdanına havale ediyoruz ve diyoruz ki Nevşehir ve Samsun gibi Havalimanlarının özelleştirilmeye çalışılması siz yetkili sendika olduğunuz dönemde gündeme gelmedi mi ve bugüne kadar neden susarak bu işlere çanak tuttunuz?

Bu soruların cevaplarını özellikle kurum çalışanları merak etmektedirler. Ayrıca buradan sormak lazım 50 tane Havalimanı içerisinde neden Nevşehir Neden Samsun. Bu illerde özelleştirme uygulamaları neticesinde çalışanlar huzursuzluk yaşarken bölgenin siyasetçileri ve STK?ları neden sessiz. Kurum neden halen burada çalışanların akıbeti hakkında bir açıklama yapmamıştır.

Ve son olarak ta sormak lazım Havalimanlarında madem kar amacı güdülerek ihaleye çıkılıyorsa, Yeni havalimanları yapılırken kar zarar ilişkisi araştırılarak mı yapılıyor. Bu sorulara cevap aramak bir sivil toplum örgütü olarak çalışanlar adına en doğal hakkımızdır diye düşünüyoruz.

Samsun ve Nevşehir Havalimanlarının özelleştirilmeleri konusundaki tavrımızı ve karşıt duruşumuzu görüş ve beklentilerimizi her platforma taşıdık taşımaya devam edeceğiz.

En son Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sn. Lütfi ELVAN dahil olmak üzere konu ile ilgili temaslarımız devam etmektedir.

Özelleştirmeler konusundaki tavrımız ve çalışmalarımız bugünden sonrada yetkili kurumlar ve makamlarla görüşülecek yapılacak işin fayda ve zarar ilişkisi tartışılacaktır.

Bu vesileyle basın açıklamamıza katılarak bizlere destek veren başta başkanlarıma, tüm üyelerimize ve siz güzide basın mensubu kardeşlerimize teşekkür eder saygılar sunarım.?
HABER: Alpaslan Körükcü