Gelenek olduğu üzere bayramda tatlı tüketiminin arttığına dikkat çeken Kapadokya Muşkara Haber Gazetesi Sağlık Köşesi yazarlarından Dr. Kurt, ancak bayram sofralarında geçirilen zamanın uzun olması ve her yemeğin tadına bakma isteğinin, fark etmeden daha fazla yemek tüketilmesine neden olabildiğini söyledi.

Bayramda birdenbire fazla yemek, şeker, çikolata, ağır şerbetli tatlılar ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır diye konuşan Kurt,

bunların en önemlilerinin hazımsızlık, mide ve bağırsak problemleri olduğunu vurguladı, bu nedenle bayramda yeme disiplinini olabildiğince korumanın, bayram sonrası düzene daha kolay alışmayı sağlayacağını söyledi.

Kurt, bayramın ilk günü kahvaltı kesinlikle yapılmalı, hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu hiçbir öğün atlanmamalıdır.

Ramazandaki uzun süreli açlık nedeniyle, metabolizma hızının yavaşlamasına bağlı olarak, daha hızlı kilo alınmaktadır. O nedenle, Ramazan Bayramını toparlanma dönemi olarak değerlendirilebilir.

Bayram boyunca tatlı, çikolata tüketimine çok dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır.

Özellikle bayramda bu tür tatlılarla öğün geçiştirmek, yapılacak en büyük hatalardan biridir.

Kan şekerinin hızlı yükselip takiben hızlı düşmesine ve bir diğer öğünde gereğinden fazla besin alımına neden olur.

Eğer kilo problemi ve kronik bir hastalık söz konusu değilse hamur tatlıları ve şerbetli tatlılar yerine porsiyon kontrolü yaparak, sık olmamak kaydıyla sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilebilir dedi.

Ev ziyaretine gelen misafirlere baklava-kadayıf yerine meyveli ve sütlü tatlıları, şeker yerine kuru hurma, kayısı ve erik kurusu ikram edilebilir diyen Kurt,

ayrıca miktarları ölçülü olmak koşuluyla fındık, ceviz, badem ve kuru meyvelerden oluşan mini tabaklar hazırlanabilir. Böylece mineral ve vitamin içeriği zengin besinlerle beslenmiş olursunuz ifadelerini kullandı. Haber: Alpaslan Körükcü