Sağlık Müdürlüğünden konuya ilişkin yapılan açıklamada; “Bu bireylerin her biri toplumun bir parçasıdır. Bazıları toplumla daha fazla bağlantılıdır ve aile, arkadaş, iş veya okul ortamında sosyal bir ağa sahiptir. Diğerlerinin ise insanlarla daha az bağı olabilir ve bazıları toplumdan oldukça izole olabilir. Koşulları ne olursa olsun, savunmasız durumda olan kişiyi desteklemede söz konusu topluluklar çok önemli bir rol oynar. Bu düşünce, bu yılki temaya da yansımıştır: "Bir dakikanızı ayırın, bir hayatı değiştirin." Toplumun üyesi olarak, bir şekilde mücadele etmeye çalışan insanlara dikkat etmek, bunu onlarla değerlendirmek ve desteğe ihtiyacı olan bu insanları kendi anlatım tarzı ve hızına göre hikâyelerini anlatmaları için cesaretlendirmemiz gerekmektedir. Nazik bir söz söylemek ve yargılamadan dinlemek fark yaratabilir. İntihar girişiminde bulunmuş kişiler hikâyelerini anlatarak diğer insanların hangi söz ve davranışlarının önemli olduğu hakkında bize çok şey öğretir. Genellikle bu kişiler hayatlarına son vermekten başka alternatif göremedikleri noktaya gelmelerini ve onları bu sonuca götüren günler, saatler ve dakikaları dokunaklı bir şekilde anlatırlar. Genellikle ölmek istemedikleri, bunun yerine birinin kendilerine müdahalede bulunup onları durdurmasını istediklerini anladıklarını belirtirler. Çoğu, umutsuzluklarını hisseden ve onlara iyi olup olmadığını soran birilerini aradıklarını söyler. Bazen eğer birisi onlara iyi olup olmadığını sorarsa ona her şeyi anlatacağı ve onun kendisine müdahale etmesine izin vereceği konusunda kendi kendine bir anlaşma yaptığını söyler. Ne yazık ki, bu süreçte kimsenin bunu sormadığını ifade ederler. Girişim vakalarının çoğu kendi hayatına son vermeye çalıştıkları noktayı ve oraya nasıl geldiklerini anlatır. Birçoğu artık intiharı önleme savunucusu olarak çalışmaktadır. Neredeyse evrensel olarak, "eğer biri bir dakikasını ona ayırsaydı içine girdikleri yörüngenin kırılacağını" söylemektedir. Hayat değerlidir ve bazen de belirsizdir. Birine ulaşmak için bir dakikayı ayırmak - ki bu tamamen yabancı biri de olabilir, yakın bir arkadaş veya bir aile üyesi de- onun hayatının gidişatını değiştirebilir. Kimsenin tüm cevapları sunması gerekmez İnsanlar bir kişi hakkında oldukça endişeli olmasına rağmen müdahalede bulunmakta gönülsüz davranabilir. Bunun birçok nedeni vardır. En basiti, insanlar ne söyleyeceklerini bilmediklerinden korkarlar. Ancak şunu hatırlamak gerekir ki bu müdahalelerin güçlü ve hızlı bir formülü yoktur. Girişimde bulunmuş kişiler, çeşitli intihar düşüncelerine sahip oldukları dönemlerde özel bir nasihat aramadıklarını, bunun yerine diğerleri tarafından gösterilen merhamet ve empatinin onlar için bir şeyleri değiştirmeye yardımcı olduğunu ve onları toparlanmaya yönlendirdiğini sıklıkla söylerler. İnsanları konuşmayı başlatmaktan alıkoyan bir diğer etken ise durumu daha da kötü hale getirmekten korkmalarıdır. Yine tabi ki bu anlaşılabilir bir tereddüttür. İntihar konusunu açmak zordur ve intihar hakkında konuşmanın kişinin kafasına bu fikri sokacağı ya da intiharı tetikleyeceği yönünde bir yanlış inanış vardır. Fakat kanıtlar bunun böyle olmadığını söylemektedir. Önemsemek ve yargılamayan bir kulakla dinlemek stresi şiddetlendirmekten ziyade çok daha azaltmaktadır. Ruh Sağlığı İlk Yardımı İntihara karşı savunmasız olan kişilerle etkili iletişim kurmak üzere insanları donatmak için iyi hazırlanmış çeşitli kaynaklar vardır. Örneğin "ruh sağlığı ilk yardımı". Çoğu insan bir kalp krizi olayında ambulansı aramak, kalp masajı yapmak gibi fiziksel ilk yardımı bilirken, mental ya da duygusal bir kriz anında kişiye nasıl bir ilk yardımda bulunması gerektiğini bilmemektedir. Ruh sağlığı ilk yardımı, kişiye bu durumdaki birisine ilk desteği nasıl sağlayabileceğiyle ilgili çeşitli beceriler öğretir” ifadelerine yer verildi.