Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 2014 yılında yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında tesadüfen ortaya çıkarılan, yıllarca devam eden temizleme ve restorasyon çalışmaların ardından bazı bölümleri 2020 yılı temmuz ayında turizme açılan Kayaşehir'de yeni alanların keşfi sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığınca üçüncü derece arkeolojik sit alanı ilan edilen, içinde kayadan oyma kilise, çok sayıda oda, hayvan barınaklarının bulunduğu alanı ziyaret edenler, kayadan oyma uzun tünelden geçerek farklı deneyim yaşayacak. "KAYAŞEHİR YENİ KEŞİFLERLE GENİŞLİYOR" Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran, Kayaşehir'in 6'ncı yüzyıldan bugüne kadar yaşam izlerini taşıyan bir alan olduğunu, yakın gelecekte önemli bir turizm destinasyonu haline gelebileceğini belirtti. Alandaki çalışmalar sürdükçe heyecan uyandıran yeni bulgularla karşılaşıldığını aktaran Savran, şunları kaydetti: "Kayaşehir yeni keşiflerle genişliyor. Burası zamanla keşfedilmeye açık bir yer, henüz açılmamış ama varlığını bildiğimiz mekanlar ve tüneller var. Yeni açılan tünel de gezilebilir hale gelecek ve Kayaşehir, yamaçtan girilen bir yer altı şehri olacak. Turizme önemli katkıları olacaktır. Kayaşehir'in tamamı ortaya çıktığında eşsiz bir turizm uğrak noktası haline gelecek." Alanda yürütülen çalışmalardan sorumlu arkeolog Semih İstanbulluoğlu ise geçmişte insanların yaşam alanı olarak kullandığı Kayaşehir'in bölgedeki yeraltı şehirlerinden farklı özellikler taşıdığını ifade etti. "BURAYA 'PERİBACASINDAN ŞEHİR' DİYORUZ" Kayaşehir'de ziyarete açık bölümler arasına eklenen tünelin turistlerin ilgisini çekeceğine inandığını aktaran İstanbulluoğlu, bir insanın içinde rahatlıkla yürüyebileceği genişlikte olduğunu belirtti. İstanbulluoğlu, "Burada, bir yeraltı şehrinde olan bütün oluşumlar, insanlar ve hayvanların günlük yaşamlarını sürdürdüğü alanların yanı sıra 186 metre uzunluğunda su tüneli var. Burası, 2015 yılından beri açmaya başladığımız bir alan. Tünel, güçlendirme çalışmalarıyla birlikte hazır hale geliyor. Turizm sezonunda da insanların gezisine açılacak." diye konuştu. Tünelde ışıklandırma ve statik problemleri çözdüklerini aktaran İstanbulluoğlu, şöyle dedi: "Heyecan verici bir gezinti için hazır hale getirdik. O dönemin ustalarını ayakta alkışlıyoruz. Karşımızda muazzam bir çalışma var. Yüzyıllar boyu kullanılan yerler buralar. Hiç deforme olmamış. 25-30 işçi arkadaşımızla uzun süren zaman zarfında içindeki toprağı boşaltarak zemine zarar vermeden duvardaki kandil islerini bile bozmadan ortaya çıkarttık. Buraya 'peribacasından şehir' diyoruz. İçinde bine yakın oda olan, girdiğinizde içeri doğru yamaç yerleşimi şeklinde yatay olarak açılan yerler karşımıza çıkar. Diğer yer altı şehirlerinin tipik anlayışı aşağı doğru inilir ama buranın farklı bir konsepti var."