256. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı, Ege Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. H. Haldun Göktaş, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Ömer Açıkgöz ile Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve üniversite Rektörleri katıldı. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’nın açılışında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yaşanan zorlu günlerin devlet ve milletle el ele verilerek birlik ve dayanışma içinde aşılacağını, depremin açtığı yaraları sarmak için Yükseköğretim Kurulu ve üniversiteler olarak büyük çaba sarf ettiklerini belirtti. Depremlerden etkilenen üniversitelerin daha güçlü şekilde hizmet vermeye devam etmeleri için öğretim elemanı, idari personel, öğrenci ve altyapı konularında halledilmesi gereken meseleler olduğuna değinen Özvar, “Bu meselelerin hallinde Yükseköğretim Kurulunun yanında siz kıymetli üniversite yönetimlerine de ciddi roller düşmektedir. Önümüzdeki günlerde bu vesile ile tekrar bir araya geleceğimizi sizlerle paylaşmak isterim” dedi. “BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİMİZİN HIZLI BİR ŞEKİLDE NORMALLEŞTİRİLMESİ” Bu zorlu zamanlarda depremzedelere, üniversitelere ve öğrencilere destek olmak için 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemiyle ilgili bir dizi tedbirler aldıklarını anlatan Özvar, bazı uygulamalı programlar hariç uzaktan öğretime geçildiğini anımsattı. Alınan bu kararı nisan ayı başı itibarıyla yeniden gözden geçireceklerini ifade eden Özvar, “Şartların elverişli hale gelmesi durumunda uzaktan eğitimin yanında yüz yüze eğitim imkânının da sunulduğu harmanlanmış (hibrit) öğretim seçeneğini değerlendireceğiz. Yükseköğretim Kurulu olarak birinci önceliğimiz, yükseköğretim sistemimizin afet sonrası hızlı bir şekilde normalleştirilmesidir” diye konuştu. Konuşmasında, depremle ilgili diğer kurumlarla ortak yürütülen çalışmalara değinen Erol Özvar, “Deprem sonrası zarar gören bölgelerimizin yeniden kalkınması için, üniversitelerimizin ve bilim insanlarımızın büyük katkıları olacağına inancım tamdır. Yükseköğretim Kurulu olarak biz de bu süreçleri yakından takip ediyor ve paydaşlarımıza gereken desteği veriyoruz. Üniversitelerimiz, ülkemizin daha hızlı bir şekilde toparlanmasında ve yeniden inşa sürecine katkı sağlanmasında başat rol oynamaktadır” dedi. Yükseköğretime ilişkin hedeflerini ve beklentilerini anlatan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin akademik personel ihtiyacının giderilmesi ve öğretim elemanlarının kadro sorunlarının çözülmesine yönelik norm kadro uygulaması başta olmak üzere birçok düzenlemeler yapıldığını, ayrıca bu yıl ilk kez çeşitli nedenlerle üniversiteye gidememiş 34 yaş üstü kadınlara devlet üniversitelerinin ön lisans ve lisans programlarında kontenjan tahsis edildiğini belirtti. “DEZAVANTAJLI GRUPLARIN YÜKSEKÖĞRETİME ERİŞİMLERİNİ ARTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ” Özvar, “Bu vesileyle toplumdaki dezavantajlı grupların yükseköğretime erişimlerini artırmaya ve böylece fırsat eşitliği sağlamaya yönelik adımlarımızı kararlılıkla atmaya devam edeceğimizi özellikle vurgulamak isterim. Deprem gibi insanların hayatını derinden etkileyen afetlere yönelik de birtakım düzenlemelerin arayışı içerisinde olduğumuzu bilmenizi isterim” şeklinde konuştu. Yapılan protokollerle diğer kurum ve kuruluşlarla yürütülen çalışmaları ve projeleri de anlatan Özvar, Türkiye’nin uluslararası öğrencilerle ilgili hedefine değindi. Uluslararasılaşmanın ve öğrenci hareketliliğinin gittikçe arttığı dünyada Türkiye’nin bir cazibe merkezi haline geldiğini ifade eden Erol Özvar, Türkiye’nin 2023 yılı itibarıyla 198 ülkeden 300 binin üzerinde uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaptığını kaydetti. “ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYIMIZI 2030’DE 1 MİLYONA ÇIKARACAĞIZ” UNESCO İstatistik Enstitüsünün verilerine göre Türkiye’nin tüm dünyadaki uluslararası öğrencinin yüzde 2,9’una ev sahipliği yaptığını belirten Özvar, şöyle devam etti: “Yaptığımız hesaplamalar, UNESCO verilerinin bu yıl içinde güncellenmesi durumunda Türkiye’nin dünyada en çok uluslararası öğrenciye sahip olan ilk 10 ülkeden biri olacağını göstermektedir. Biz tabii ki bu hedefi daha da ileriye götürmenin gayreti içerisindeyiz. Göreve geldiğimiz günden bugüne yükseköğretim sistemimizde uluslararasılaşmanın ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunun üzerinde durduk ve durmaya devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği hedef doğrultusunda, halihazırda 300 bin olan uluslararası öğrenci sayımızı 2030 yılı itibarıyla 1 milyona çıkaracağız. Bu doğrultuda uluslararası alanda da pek çok protokol ve anlaşmaya imza attık.” Erol Özvar, önümüzdeki dönemlerde uluslararası alandaki anlaşma ve iş birliklerinin artarak devam edeceğini vurguladı. ARAŞTIRMACILARA YÖNELİK 4 YENİ PROJE HAYATA GEÇECEK Yükseköğretim Kurulu olarak öğrencilere ve araştırmacılara yönelik burs programlarına yenilerini ekleyeceklerini aktaran Özvar, bu kapsamda yükseköğretim sistemini nitelik ve nicelik olarak uluslararası standartlara uygun yapıya kavuşturmak ve üniversitelerde yürütülen bilimsel çalışmaları desteklemek amacıyla “Uluslararası Araştırmacı Destek Programları” hazırlandığını bildirdi. Özvar, “Bu destek programları kapsamında Türkiye genelinde doktora öğrencileri, doktora sonrası genç akademisyenler, ücretli akademik izin ile ayrılacak bilim insanları ve yabancı araştırmacılar olmak üzere dört ayrı kategoride toplam 415 kişiye burs sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Uluslararası Araştırmacı Destek Programları’nın Temel Bilimlerde Genç Beyinler Projesi, Temel Bilimlerde Doktora Sonrası Araştırma Projesi, Akademik Birikim Projesi ve Uluslararası Bilim İnsanları İçin YÖK Destek Programı’ndan oluştuğunu anlatan Özvar, programlardan faydalanacak araştırmacılara 20.000 TL aylık ve 10.000 TL yol ücreti desteği sağlanacağını kaydetti. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, yükseköğretim sisteminin eğitim, öğretim ve araştırmada kapasite artışı kadar nitelik kazanmayı, geçmişte olduğu gibi sosyal içericiliği genişletmeyi, dezavantajlı gruplara imkanlar sunmayı, dijitalleşmeyi ve iklim dostu kampüsleri yaygınlaştırmayı da kararlılıkla sürdürmek zorunda olduğunu belirtti. Özvar, “Bildiğiniz gibi yaşadığımız afetlerle birlikte ülkemiz bütün kesimlerce hassasiyet gösterilmesi gereken bir süreçten geçmektedir. Bu süreçte üniversitelerimizin yönetici ve üyelerinden ricam daha fazla gayret etmeleridir. İnsan çalıştığına erer” şeklinde konuştu.