Akdeniz Profesyonel Aşcılar Birligi Baskanı Sinasi Karanlıkoglu " Covid-19 Salgını nedeniyle tüm dünya ile birlikte en çok etkilenen turizm sektörü oldu. Ülkemizde bu durumdan maalesef çok yıkıcı şekilde etkilendi. Herkes aynı soruyu soruyor; salgın ne zaman bitecek? 2020 Turizm sezonu ne zaman açılır? Sorusunu ben de medya ve üye arkadaşlarım ile konuşuyoruz. Fakat biz de bir sonuca ulaşamadık. Ulaşamadık derken ne yetkiliyiz, ne de karar vericiyiz. Tek bildiğimiz her gün bakanlığın açıklamalarını takip edip sonucun bir an önce sonuçlanmasını beklemekten başka çare gelmiyor.Dedi Turizm sezonunun açılabilmesi için ana pazarların açık olması bize belirli doneler, fikirler verir. Almanya açıklama yapıyor “ 15 Haziran’a kadar havalimanları kapalı”, demek ki Almanya’dan beklenti en iyimser tavırla 15 haziran sonrası. Rusya’da salgın kontrolsüz devam ediyor. Henüz bir tarih yok. Pik noktası Mayıs ortası bile olsa her gün için 15 Gün üzerine koyarsak iyimser bir tahminle Haziran sonu ancak düşüşe geçer. Temmuz 15 sonrası yurt dışı uçuşlar kontrollü serbest olsa yoğun doluluklar 15 Ağustos itibariyle başlayacaktır! Diye hayal ediyoruz diyen AKPAB Başkanı Karanlıkoglu şu görüslere yer verdi;"Yurt dışındaki büyük tur operatörlerinin Türkiye’deki yöneticileri, Alanya’mızda bulunan turizm duayenleri de bunlara yakın öngörüler yapmaktalar. Biz AKPAB Derneği Yönetimi olarak; Covit-19 Salgını sonrası sezonumuz ne zaman açılırsa açılsın hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eski bildiklerimiz ne varsa değişecek. İşletmecilerimiz belki Her şey Dahil sistemini kaldırmak zorunda kalacaklar. Kaldırılmasa bile yeniden düzenleme, kavram değişikliği muhakkak olacak. Tüm servislerimiz ya A’La Carte olacak ya da A’Le Minute olacak. Şimdiden zaman varken AKPAB olarak; tüm üyelerimize salgınla birlikte alınması gereken önlemler, kişisel hijyen, üretimde dikkat edilmesi¹ gerekenler, şov mutfağında davranışlar ve büfelerde canlı menü üretim teknikleri hakkında eğitimler verilecektir. Eğitimlerimizin yanında yeni oluşuma dair senaryolar üzerinde çalışmaktayız. İnşallah bu salgın en az hasarla atlatılır diye düşünmekten başka çare de yok görünüyor. Turizm Bakanlığının üzerinde çalıştığı söylenen salgın sonrası otel düzenlemeleri hakkında çok fazla bilgimiz bulunmamakla birlikte; eğer ki tesislerimiz %50 doluluk, sahilde şezlong mesafesi, havuz kullanımı, restaurant’ta sandalyelerin mesafesi, sosyal mesafe ihlalleri, tesis girişinde misafirlerin hastalık belirtisi var mı? Yok mu? Vb….. Bunların tamamı bugüne kadar yapmış olduğumuz mesleğimizin olmazsa olmazı olan hijyen anlayışımıza daha da yük getirecek bir istek olarak görünmemekte. Zaten çalışmış olduğumuz tesislerimizin büyük çoğunluğu İSO 22000 belgeli. Gıda güvenliği en üst seviyede tesisler. Bakanlığımız bu belgeye ek ne sertifikası verecek bekleyip hep birlikte göreceğiz. Fakat olamayacak, turizmin doğasına aykırı uygulamaların olmayacağını da ümit ediyoruz. Tüm turizm camiasına güneşin bir an önce doğmasını tüm kalbimizle diliyoruz."