Türkiye'nin en kaliteli üzümlerinin yetiştiği bölgelerden Nevşehir'de, bağ bozumunda toplanan üzümler geleneksel yöntemler kullanılarak, kış sofralarına lezzet veren pekmez haline getiriliyor. Nevşehir'de yaklaşık 180 bin dekar alanda yılda ortalama 110 bin ton rekolte elde edilen üzüm bağlarında, olgunlaşan salkımları toplamak için sabah erken saatlerde çalışmaya başlayan üreticiler, yeşil filizlerin arasındaki üzümleri tek tek kesiyor. Kasa ve kovalara özenle yerleştirilen üzümlerden bir bölümünü ne yemek için ayıran üreticiler, kalan üzümleri çuvallara koyup küçük havuzlarda eziyor. Elde edilen üzüm suyu daha sonra bağ çubuğu ve odunun yakıldığı ocakta büyük kazanlar içinde saatlerce kaynatılıyor. İmece usulü yapılan zahmetli serüvende, kimi ateşin gücünü kaybetmemesi için çubuk atmaya devam ederken, kimi de yüzeye çıkan köpükleri ayrıştırıyor. Lezzetli üzümlerden elde edilen şıra, yavaş yavaş koyulaşarak istenen kıvama ulaştığında kovaya alınıyor. Boşalan kazana yeniden üzüm suyu konularak aynı işlem tekrar ediliyor. "Pekmez yapımı zor ve meşakkatli " Kendilerine ait bağda üzüm toplayan Seleyna Ayhan, zahmetli çalışmanın ardından elde edilen üzümün farklı şekillerde tüketilebildiğini belirterek, "Sabah saatlerinde bağa gelip üzümleri kesiyoruz. Bir kısmını sofralık olarak tüketiyor veya kurutuyoruz, bir kısmını da pekmez yapımında kullanıyoruz. Kolay görünse de pekmez yapımı zor ve meşakkatli bir iş." dedi. Bahçesinde komşularıyla yardımlaşarak pekmez kaynatan Kezzi Aslan da üzümün pekmeze dönüşünceye kadar ki sürecinin yorucu olduğunu ifade etti. Ev halkı veya diğer yakınlarıyla erkenden bağa gittiklerini aktaran Aslan, güneş yüzünü gösterdiğinde üzüm toplamaya başladıklarını vurguladı. Günümüzde, özellikle çocukların çikolata ve diğer şekerlemelere düşkünlükleri nedeniyle pekmezin önemini yitirmeye başladığını anlatan Aslan, doğal olması nedeniyle birçok vitamini barındıran pekmezi her yaştan bireyin mutlaka tüketmesi gerektiğini kaydetti. Aslan, bağlara, sabah erkenden 5-6 kişi giderek üzümleri kestiklerini ve kasalara koyduklarını belirterek, "Üzümleri birkaç defa yıkıyoruz. Ardından çuvallara koyup çiğneyerek ve üzümün suyunu çıkararak şıra elde ediyoruz. Sonra leğenlerde üzüm suyunun bir süre durulmasını bekliyoruz. Berraklaşan bu üzüm suyunu odun ateşinde ısınan kazana azar azar koyup, pekmez oluncaya kadar karıştırarak kaynatıyoruz. Kıvama ulaşan pekmezi başka bir kaba alıp, kalan üzüm suyunu yeniden kazana döküyor, aynı şekilde kaynatmaya başlıyoruz. Pekmez çok faydalı, çikolatadan şekerden daha yararlı. Yaşlı, genç, çocuk herkes pekmez tüketmeli." diye konuştu.