Son yıllarda kitap fuarları pek çok kentlerde art arda gelmeye başladı. Her yıl yeni bir kitap fuarı bir şehirde kuruluyor. Kitap alımları, yazarlarla imza ve tanışmalar ve söyleşiler kentlere yeni heyecan havası katar gibi oluyor.

    Neden böyle bir havadan söz ettim? Sebebi sarihtir; kitap fuarına gelen insanlar az değildir. Azımsanamaz. Bu fuarları organize edenler kültürel etkinliğin boyutlarını da görmeliler. Kitap fuarları sadece kitap alınmayı amaç edinen bir yer konumuyla sınırlı kalmamalıdır. Yazar – okuyucu bütünleşmesi sağlanmalı; kitap imza ve söyleşi - sohbetlere daha fazla yer verilmelidir. Gerçi sohbet etmek isteyen okurlar yazarları buluyor ancak bir de bu alana gelip sadece bakıp geçenler var.

     Kitap fuarları belirli saatlerde insan seli misali akıp geçiyor, bakıp geçiyor. Bir vatandaş kitap konusunda, “ben bakıcıyım” dedi. Yani kitap bakıcısı!... Bakıcı yerine görücü mü demeliydi acaba? Kitap bakıcısı, görücüsü… Her neyse bir yazar okuyucuların iyi bir kitap kurdu olmalarını arzu eder. Fuarda gözlemlerime göre kitap okuma ve kitaba sahip okuma bilincinin gerektiği kadar yerleştiğinden pek de emin olamadım. Sezgilerimde yanılmayı yeğlerim.

   Fuarı düzenleyen kurumlar da özellikle kendi yazarlarına sahip çıkmalılar. Bir şekilde destek olmalılar.

    Bütün bu fuar düşüncelerinden ve görüntülerinden sonra 2. Niğde Kitap Fuarına gelebiliriz. Niğde belediyesini kültürel duyarlılığından dolayı kutlarız. Geçen yılda olduğu gibi bu kitap fuarında da öğrenciler kitap fuarına geleceklerdir diye düşünüyorum. Bu konuda Valilik, Belediye ve Milli Eğitim Müdürlüğü kitap şuuru, kitap satandları ve yazarları ziyaret etme konusunda ortak bir işbirliğine gitmeliler. Gidiliyorsa bu davranışları da tebrike şayandır.

     Kitap fuarlarına gelenlerin % 8 ila 10 civarında bir kısmının kitaba yöneldiğini ve kitap aldığını düşünmekteyiz. Bu düşük bir orandır. Okuyucuların, öğrencilerin kitaba ilgi duymaları sağlanmaya çalışılmalıdır.

    Niğde Kitap Fuarı 1.sine göre biraz daha iyi bir görünüm verdi. Standımızda kitabımızı imzalarken Niğde Valisi Sayın Erkan Peynircioğlu ve Belediye Başkanı Sayın Faruk Akdoğan Beyle ayaküstü biraz sohbet etme imkânı bulduk. Sayın Akdoğan, “Geçen seneye göre Kitap Fuarında bu yıl iyiyiz, gelecek yıl daha da iyi olacağız” dedi. Bir şey yaşandıkça, uygulama alanı buldukça o şeyin eksiklikleri veya fazlalıkları görülür ve anlaşılır. Yaşanılanlar deneyimleri ortaya çıkarır. Gelecek yıl 3. düzenlenecek Niğde Kitap Fuarının bu yıla göre pek çok açıdan iyi geçmesini diliyoruz.

   Gelelim Kitap fuarında tanıştığımız kitap sevgisi dolu güzel insanlara!

    Öğrencinin biri yanımıza gelerek, “ben hikâye kitabı yazıyorum” dedi. Yazdığı hikâyeleri bizlere gösterdi. Bu yürekli ortaokula yeni başlamış öğrenci sadece hikâye yazmakla kalmamış yazdığı hikâyenin konularını da resimlemiş. Resimleri görünce çok heyecanlandım. Zira bu çocuk öyle güzel renkli kuru kalemle hikâyesini resmetmiş ki o haliyle kitapta rahatlıkla yer alabilirdi. Fuarda tanıştığımız okurlardan biri de Diyarbakırlı Hilal isimli hanım kızımızdı. Hilal kızımız ile hikâye yazımına nasıl başlanır konusunda güzel ve verimli olduğunu düşündüğüm sohbetimiz oldu. İnşallah üniversite Türk Dili ve Edebiyatı son sınıf öğrencisi Hilal hikâye yazmaya başlar ve güzel hikâyeler ortaya çıkarır.

   Niğde Kitap fuarında farklı yaşlarda daha pek çok kişiyle sohbetimiz oldu. Dostlarımızı gördük. Kendi açımdan iyi bir etkinlik yaşadığımı söyleyebilirim. Nevşehir´den birlikte geldiğimiz sevgili Araştırmacı yazar Oğuz Özdem Bey ile mutlu bir dönüş yaptık.

     Bu kitap fuarlarının okuyucuları bilinçlendirme de, ufuk açılarının daha da gelişmesine katkılar sağlamasını, okuyarak, düşünerek, yorumlayarak aklını daha iyi kullanma yolunda ilerleme kaydedilmesini diliyorum.

   Kitap Fuarı Nevşehir´in darısına diyelim! Sayın Hasan Ünver Beye de buradan duyuralım.