Açık hava müzesi deninilice anlamış olmalısınız, Kapadokya´dan bahsediyor  olacağımdan.  Bölge, gerçekten bir açık hava müzesi  gibi,  Peri bacaları, kiliseler, vadileri ve daha birçok görselliği ile fark yaratan bir coğrafya.  

Bölgeyi,  şu ifadeler ile tanımlıyorum, Kapadokya´dan  daha büyük deniz, daha derin ve dingin okyonus yoktur. Aslında, Kapakdokyayı diğer görsellerden ayıran en büyük özelliği,  bölgedeki görselliklerin insanı, tarih öncesine, geçmişe çektiği gibi beraberinde, yaşadığımız zamanın ve mekanın dışına çıkartıyor hissiyatı veriyor olması. Vadileri, gezip dolaşırken  bütün yorgunluğunuz, sitresiniz  gidiyor, yaşam ile bütünleşiyorsunuz.
          Geçen hafta, Hürriyet´ten  köşe yazarlarından Deniz Zeyrek  Nevşehir´e gelmiş, bölge ile ilgili tesbitlerini köşesinde okurlar ile paylaşma bulunmuş. Ben tekrarlamayacam aynı paylaşımları. Ancak,  paylaşımını okumanızı öneriyorum, ilginç tesbitlerden bulunduğu gibi olumsuz TEMA´larda var.  

Konuya ilaveten şunu söylemek istiyorum, bölgeye hiç de azımsanmayacak sayıda turist geldiği malum. Biz gelen konuklara gereken ilgiyi gösteriyor olabiliriz, kaliteyi sürekli artırmamız gerektiği de kaçınılmaz.  Yalnız, bölgede Turizim ve kültür bakanlığının,  hiç katkısı yok. projesi yok, sit alanlarına gereken önem verilmiyor, gerekli güncelleme yapılmıyor.  

Bölgeye ait  çoğu Örenyeri, kilise ve hatta  bazı ilçeler, barındırdıkları değerler turizim rehberinde  hiç yok. Burdan, turizim bakanlığına ve bölgenin Millet Vekillerine çağrı yapıyorum, lütfen bölgeye biraz ilgi göstersinler. Bölgenin, ivedilik arzeden yatırımlara ihtiyacı var. Nevşehir ile Gülşehir  arasında acilen  yanyol yapılması gerekiyor.

Nevşehir´den , Gülşehir´e gelirken  yolun sağ ve sol yaninda onlarca soğuk hava deposu var ve  toprak yanyolda  ağır taşıtlar  seyrediyor, Bu durum oldukça olumsuz. Ayrıca, Gülşehir´e  ivedilikle kütüphane  binası gerekli, mevcut kütüphane, tarihi bir yapı eser,  Seyit Mehmet Karavezir külliyesinin  medrese bölümü.  

Bu bina, kütüphane için artık yeterli değil,  bu tarihi külliye ilçenin  müze ihtiyacını karşılayacak mükemmel tarihi bir yapı, burayı  müze yaparsak, ilçeye ayrı bir değer katacak.
                 " Nevşehir kalesinin etrafındaki örenyerleri gün yüzüne çıkartılıyor"  Kapadokya bölgesi, geleceğin en çok ziyaret edilen türist çeken bölgesi olma yolunda hızla trendi yükseliyor, şehirin ve ilçelerin alt yapısı bu durum hesaba katılarak yapılmalı. 

           Dini Tanımlar ve Medeni Unsurlar

          Siyasiler, kimi  zaman basına malzeme verdikleri oluyor; günlerce yazıp çizdiğimiz, konuştuğumuz  " marjinal yada tanımsız " konu olduğu malum. Basının da siyasilere, kamuya malzeme yaptığı konular oluyor; altıay öncesinden arşivlenmiş bir haberi gerektiği zaman güncelliyor.  

Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mustafa Talha Gönüllü, sosyal hesabında bir paylaşımda bulunmuş;  kadınlar ile selamlaşmanın adabı, ellerini tutarak tokalaşmanın uygun olup olmadığı ile ilgili. Bu gibi durumlar ile, söz konusu bazen Rektör, Okul Müdürü, Müftü gibi sifatları taşıyan kurum yöneticileri,  bilindik benzeri paylaşım veya söylemde bulunuyorlar. Ancak, söylediklerinin arkasında duramayıp, özür diliyorlar veya yanlış anlaşıldım deyip, söylemlerinden çark ediyorlar.

          Yaşadığın çağda, medeni unsurların, akılın, bilginin ve tefekkürün bu denli geliştiği; insanlık ve sevginin insan haklarının, eşitliğin anlaşıldığı dünyada; islamın,  ilk dönemlerindeki  toplumların  kültür, gelenek, görenek babında  alışkanlıkları gündeme getirmek, gerçeklerin üzerini kapatmak, örtmek ve gizlemek ile eş değerdedir.  

Çevremizde, bize göre Hiristiyan,  deist veya dinsiz toplumların, medeni paylaşımlarına özendiğimiz oluyor. Medeni unsur tanımlamak bir yana, hiç değilse medeni davranışlarda bulunmaya çalışsak,  güncel yaşantımızda  birbirimize çevremize birazcık saygılı olur.

Hiç sebepsen, karşımızdakini  yok etmek, öldürmek, ortadan kaldırmak, yaşamına son  vermek,  ailesinden sevdiklerinden koparmak eyleminden kaçınır, ürpeririz.