İlgi, tutku, merak, heyecan, şevk, aşk ve sevgi bizim için mecburi şeyleri önemsetir.       

   İstek duyulan şeye yönelir ve önemseriz. Bu bazen çok sıradan da olabilir.

   İhtiyaç duymak ve hissetmek.

   Önemsemek ve hassasiyet göstermek gibi…

   Önemsediği halde hassas davranmayanlar da olur. Bu bir anlayış melesidir.    

   Hayatımız anlayışımızla bir statü kazanır veya kaybeder.

   Birine değer vermek. Sevmek. Korumak. Kollamak.

   Onun veya diğerinin yaşaması bizim için değerlidir. Özeldir. Yerine göre de hassastır.

    Bazen en yakınımızdakine aynı ilgiyi göstermekten imtina ederiz.

    Neden peki?

    Bunun açıklaması da olmayabilir.

    Güzel düşünürsünüz. İyi fikirlerle dolarsınız. Aşkla, şevkle bakarsınız. Bütün bunlar yüreğinizin mutena bir köşesinde zamanla bir altın gibi parlar. Bu parlama ne kadar sürer bilemezsiniz. Kesik kesik olsa da bir süre devam eder.

   Âşık mısınız?

   Kara sevdaya mı tutuldunuz?

   Hayır. Ama onun gibi bir şey işte.

   Sizi o kadar etkileyen şey bazen satıhta bazen de derindedir.

   Kök salmıştır belki de… Kökleşmiştir. Veyahutta bir anlık bir şeydir.

   Bazen anlam veremeseniz de aslında bunun adı bellidir.

   Sizi kanatlandırmasa da yüce duygulara götürür.

   Karşınızdaki hiç tanımadığınız biridir. Ama onu korursunuz. Seversiniz. Kendinizi beklide banisi olarak görürsünüz. Sahip çıkarsınız.

   Nasıl bir şeydir bu Allah´ım!...

   Nasıl bir coşku verir, yüreği halden hale sokar?...

   Bunun tek bir anlamı vardır!

    Bir Cuma günü. Önümdeki safta yirmi sekiz yaşlarında hafif sakallı bir genç. Sakalı moda tabirinden olmalıdır. Öyle olacağı izlenimine kapıldım.

    Bağdaş kurmuş, hoca vaazını vermekte…

    Gözüm bu gencin dizine kaydı. Malum olduğu üzere yamalıklı elbise giyen de kalmadı zamanımızda, yırtık pırtık dolaşan da… Gencim dizindeki kotun eskitilmiş yerinden azcık da olsa teni görünüyor.

    İnsan ibadet için de olsa üzerine dikkat etmez mi? İslam adabına uygun hareket edemez mi? Eder amma velâkin genç kızların yırtık pırtık modaya olan iştiyakı bu malum gence de sirayet etmiş!

    Bunca ilgi, aşk, şevk üzerine terennümlerimiz aslında sevgiyi anlatmaya kadar uzanıyordu. Amma şu delikanlının görüntüsü sevgiyi bir yana bıraktı.

    İnsanı ne hallere getiriyor. Ne hallere sokuyor. Neler neler yaptırıyor…

    Aşk olsun sevgiye. İnsanlık sevgisine!