Merhaba Değerli Okurlar ,

Ben Ege Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik danışmanlık bölümü mezunuyum. Psikolojik Danışman olarak sizlere burada çocuklar, okul, aile üçgeninde yazılar yazacak ve mesleki bilgilerimi aktaracağım. İlk yazımda okullarında yeni açılacak olması münasebetiyle sizlere bir çocuğun okula ilk adımı nasıl atması gerektiği, bu süreç zarfında siz değerli ailelerin üzerine düşen sorumlulukları konuşacağız.

Herkes yeni bir işe başlarken yahut yeni bir ortama girerken o ortama girmeye kendini hazır hissetmemesi durumunda kaygılanır bu son derece normaldir. Aynı şey çocuklarımız için de geçerli. Kendini hazır hissetmeyen çocuk kaygılanacak, sıkılacak, okula gitmemek için bahaneler üretecek, belki de okulu sevmediğini söyleyecek. Peki çocuklarımızın kendini hazır hissetmesi için neler yapmalıyız?

Peki  ailelerimizin üzerine düşen sorumluluklar nelerdir?
1-Çocuğunuzu okula başlamadan önce kendi ihtiyaçlarını giderebilecek seviyeye ulaştırın.
Çocuklara okula başlamadan önce ayakkabı bağlama, tuvalet temizliği, görgü kurallarına göre tek başına yemek yeme, iş birliği içinde oyun oynama, sosyal ilişkilerde uyumlu olmaları vb… gibi konularda aile üzerine düşen görevi yerine getirmeli, gereken bilgileri ve becerileri çocuklarına vermelidir.
2- Çocuğunuza okulun ne olduğunu anlatın.
Yani burada yapmanız gereken şey çocuğunuza okula gidince nelerle karşılaşabileceği konusunda fikir vermek aslında. Hatta okul açılmadan birkaç gün önce okul ziyaretlerinde bulunmanız ve okulun bazı bölümlerini ona göstermeniz onu rahatlatacaktır. Çünkü o yaşta çocuklar somut işlemler dönemindeler ve kendisinin daha önce görmediği bir ortama karşı kaygı besleyebilirler. Okul ortamını gösterip o ortamı onlar için somut hale getirmek onlara iyi gelecektir.
3-Okulun ilk günü ne olacağını ona özetleyin.
Okulun ilk günü çok önemlidir. Çocuk ilk gün onu nelerin beklediğini bilirse kendini daha rahat hissedecektir. İlk günden önce okul kurallarıyla ilgili biraz bilgi verilmesi de iyi olacaktır.
4- Öğretmenin güvenilir biri olduğunu ona hissettirin.
Çocuklar için en güvenilir kişiler anne ve babalarıdır. O gün okula gittiğinizde öğretmenin elini sıkmanız ona içten davranmanız, öğretmeni çocukla uygun bir şekilde tanıştırmanız çocukla öğretmenin güven ilişkisi kurması açısından oldukça önemlidir.
5-Sınıftan ayrılırken veda edin.
Çocuğunuzu sınıfa bıraktıktan sonra sınıfta yanında çok durmadan çıkmaya özen gösterin. Aniden o görmeden çıkmak gibi bir şey yapmayın. Yanında durun sakinliğinizi koruyun sıradan bir şekilde ona güzel bir şekilde veda edin. Şimdi onu nelerin beklediğini hatırlatmak ve çıkışta onu alacağınızı söylemeniz ona iyi gelecektir. Çünkü çocuk bunun bir terk ediş olacağını düşünebilir. Onu terk etmediğinizi ve alacağınızı yahut nerede beklediğinizi ona söyleyin.

Tüm bu süreç zarfında çocuğunuzu dinleyin. Çocuk bu süreç zarfında anlaşılmak isteyecektir. Ne düşünüyorsun? Ne hissediyorsun? Ne yapmak istersin? gibi soruları sormayı ihmal etmeyin. Onu anladığınızı belli etmek, onun düşüncelerini önemsemek bu süreçte önemli. 

Okula uyum süreci üç  haftayı bulması normaldir. Üç haftadan fazla süren uyum süreci için okul psikolojik danışmanıyla (rehber öğretmen) irtibata geçmeyi ihmal etmeyiniz. Gelecek yazımızda uyum süreci uzayan çocukları konuşacağız. Esen kalın.

Muhammet Kızmaz
Psikolojik Danışman

Email: [email protected]