Hayatın her boyutunda hatta her sektörün ve yaşam alanının içerisinde tatlı bir rekabet ile gelişmek dururken illaki yanındakinin yada rakibinin paçasından tutup aşağıya çekme duygusu hakim hep insanlar üzerinde. Ben kendi adıma egosu yüksek beyinsizler ordusu diyorum bu duruma.

Siyasi ve iktisadi olarak maalesef yıllardır kangren haline gelmiş hastalıklar yüzünden bir türlü sıçrama hamlesi gelmiyor getirilmiyor. Oysa ne gereği var bunların? Amacın ve hedefin belliyken başkalarının amaçlarına balta vurmak üzere neden enerjini boşuna harcarsın ki?

Bu bir hasetlik hastalığıdır. Kendi kendini yer insan böyle. Halbuki kendi yolunda yürümeye konsantre olsalar insanlar doğru olguları ve gerçekleri hareket ederek görseler sorun kalkar diye düşünüyorum.

Başkalarının ne yaptığına değil, ben ne yapabilirim merkezli bir hayat yolu tercih etmeliyiz diye düşünüyorum. İşte o zaman hem hayattan keyif alacağız hem de egosu yüksek arkadaşlar kendilerinde olan ama kendilerinin bile bilmediği birçok özelliğin farkına varacaklar.

Bu bir karakter meselesidir. Ben hep derim iyilerde bazen hata yapabilir. Ama bu 1 yanlış 3 doğruyu silip götürmemeli. Eğitimle, öğretimle yada yaşam tecrübesiyle bunu elde mümkün değil aslında. İnsanın karakterinde hastalık varsa bunun tedavisi çok zor ve ülkemizde maalesef tıkanan birçok konuda bu tip insanlar böylesine bir felakete sebebiyet veriyor. Bu durumu belirli bir alanda kısıtlamak doğru değil tabi ki.

Genel manada hemen hemen her alanda bu tipleri görmek mümkün. Hele şimdi birde bu dönem kim dost kim düşman karıştı. Tabirimi maruz görün at izi it izine karıştı. Dünyanın merkezinde kendilerinin olduğunu sanıp bin bir çeşit karaktere bürünmeyi ustalık haline getiren tipler er yada geç kaybedeceksiniz. Ama usta oldukları yönleri de yok değil hani mesela çok iyi insan çözümlemesi yapıyorlar.

İnsanların zayıf noktalarını ve merhametlerini öyle ustaca kullanıyorlar ki; bu aşağılık ruh haline bir insan nasıl girer gerçekten aklım almıyor. Bazen umutsuzluğa düşsem de bu tiplerden gördüğüm zararlara rağmen ben yine de inadına sevmeye, güvenmeye ve insanlara değer vermeye devam edeceğim.

Çünkü Yaradan´dan ötürü seviyorum Yaradılanı. Çünkü insanı insan yapan özellikler güzel insan, ahlaklı ve omurgalı insan olmaktan geçiyor. İnsan kalabilmek için savaşılan bir dünyada yaşıyoruz maalesef. İnsani değerlere gelince sadece sosyal medya üzerinden yazılan fiyakalı cümlelerde ne krallar ne padişahlar çıkıyor. Külhanbeyliği yapmaya gerek yok.

Somut ne yapabiliriz bunu düşünüp kafa yormamız lazım yoksa örümcek beyinliler ve beyinsizlere güvenirsek bu ülke ve bu şehir yaşanmaz hale gelir. Demem o ki sevgili küçüklerim büyüklerim; bu ülke benim ve benim gibi düşünen gerçek ve samimi TÜRKLER´in kalacak ve kalmaya devam edecek.

Götü başı oynayan iki tane çakala pabuç bırakacak bir MİLLET bir toplum değiliz.

Allah c.c. hem devletimize hem de bize böyle güzel ve ulvi bir sabır ihsan eylemiş.

Bu topraklarda TÜRK doğduk TÜRK öleceğiz yüce Allah´ın izniyle İnşallah.

Allah´ım ülkemi ve içinde yaşayan samimi insanları korusun…