Talihi bazıları oyuncağa benzetirler. İnsanın yüzüne bir gülsün yeter derler.

Sahiden öyle mi?

Elbette talihin insan hayatında önemli yeri vardır. Ama insan hayatı talihe duyarlı değil ki…

İnsan hayatında talih ilişkisini bir yana bırakalım diyoruz ama talihi de beklemeden yapamayız. Onu düşleriz ve çoğu kez hayat bunun dışında oyununa devam eder.

Talihi daima olmasa da beklemek yerine kendi gücümüzle onu bulup ortaya çıkarmalıyız. Talih dediğimiz şans yerinde duranların ayağına gelen bir güzellik perisi değil ki… Sizler hiçbir çaba göstermeyin. Çalışmayın, oturduğunuz yerde şansı yakalamaya çalışın veya ayağınıza gelmesini bekleyin!

Bu olacak bir şey değildir.

İnsan yüzünün gülmesi ile ilgili şans denilen iyilik meleği sizlere göz kırpmasını beklemenin beyhude bir bekleyiş olduğunu bilelim, diyoruz.

Yaşamın güzel yanları vardır. O güzel yanları bulup ortaya çıkarmak elimizdedir. Bunun için özverili olmak ve hayatımızda kötülüklere, çirkinliklere yer vermememiz gerekecektir. Hayatta her şey vardır. Hiçbir şey tesadüf değildir. Tesadüf dediğimiz şeyler de bir neden vardır. Suya bir taş fırlatmadan dalga dalga halkacıklar oluşmaz.

Allah her kulun rızkını verir, amenna. Ama kul da rızkı kazanmak için emek harcamalıdır. İnsan çalışmadığı için belki aç kalmaz ama darda kalır. Kötü yollara başvurur. Hayatını sersefil yapar. Sonra da ayağa kalkıp her şeyi “kahpe feleğe” yüklemez mi?!!!

Yükler.

İşte acziyette burada başlar.

Evet, hayatı güzel yaşamak ve hayatın güzel yanlarını görmek! O güzelliği ortaya çıkarabildiğimiz nispette mutlu yaşarız. Bu mutluluklarımız da biz istersek artarak devam eder. Bunu bir de sanat haline getirebilirsek… İşte yazımızın başında sözünü ettiğimiz talih budur. Bundan ala bir talih olmaz! Sanatkârane bir hayatı düşünenimiz de pek fazla yok. Düşünenler de edebiyatın sıcaklığına sığınmaktadırlar. Edebiyatın lütufkârlığı bu güzel insanların yüzlerini aydınlatmaktadır. Sanatçı kişilerden insanlara zarar gelmez. Sanatçılar duygusal insanlardır sözü bu gerçeğe işaret eder. Sanatı sanat yapan insanın güzelliğidir. Bu bakımdan bugün meydana getiremediğimiz harikulade eserler için üzülmekteyiz. Geçmişe bakarak o güzel eserleri daima hep methetmekle yetinmekteyiz.

Şairin dediği gibi “güzel insanlar güzel atlara binip gittiler” mi sahiden?

Kuşkusuz şair bu sözünü bir karamsarlık haleti ruhiyesi içinde söylemiştir. Yoksa çevrenizde birkaç kişi de olsa güzel insanlar vardır.

GÜZEL İNSANLAR NERDELER?

Güzel insanları düşünenleri gördünüz mü bilmiyorum. Hayatın kötü yüzüyle karşı karşıya geldiğinizde belki düşünmüşsünüzdür. Zira insan bu gibi durumlarda bir muhasebe yapar. Güzellikleri arar. Geçmişteki güzel günlerini anımsar.Geriye dönmek ister ama mümkün mü?...

Çevremiz kirleniyor. Hem de şiddetle.

Nasıl bir kirlilik diye de sormayınız. Kirliliğin her çeşidi ve boyutu içindedir. Kendini bundan sıyırmak istemektedir. İnsanoğlu güzel düşündüğünde ve bu düşüncesini gerçekleştirdiği oranda güzellikleri görebilecektir. Önemli olan çevreyi etkileyebilmektir. Peki, bu kolay mı? Elbette kolay değil. Zordur. Çok zordur. Ama imkânsız da değildir.

Şimdi önce çevremize bir bakmalıyız. Güzel düşündüğümüz insanların kapsama alanına girmeliyiz. Hayatımızı güzelleştirmek hem kendi gayretimizle hem de bu insanların yansımalarıyla mümkün olabilecektir. Peki, bu güzel insanlar şimdi neredeler?

Güzel insanlar her ne kadar geçmişte kalsa da her çağda mutlak güzel insanlar bulunur. Güzel insanların sayıları az olsa da bu bir gerçektir. İyi huylu, erdemli insanlar elbette çirkinliklere bulaşmak istemezler. Çirkinle güzel bir arada bulunabilir belki ama önemli olan güzelin kendi vasıflarına hâkim olabilmesidir. Güzellik izafi bir kavramdır. Güzelliği her insan farklı görebilir. Bizler suretten öte kalpteki güzelliği görmeliyiz. Hayatı güzelleştirmenin yoluna bakmalıyız ve çirkinliklere göz yummamalıyız.

Olumlu yaklaşım ve yaptırımlar güzelliklerin yaşanmasına neden olacaktır. Güzel insanlar da kendi suretlerini göstereceklerdir.

Güzel insanlarla birlikte olmak istiyorsak güzel yaklaşımları hayatımıza hâkim kılmak mecburiyetindeyiz.