Leyla`mı yok dünyada yoksa sevecek Kays`´´Mecnun´´  mu  kalmadı ? Bugün de seven var elbette ançak ne sevilen Mecnun`un` duru pak katıksız sevgisi ile seviyor; ne de sevilen Leyla eski Leyla. Sevginin içine nasıl duygular katılıyor  aşka dönüşen duygu ihtiras, hırs, öfke,  vazgeçilmez sahiplenme duyusu ile ortaya çıkan karakterin eylemi,  sevgi aşk maskesiyle kamufle olmuş bağnazlık,  zorbalık  eylemlerine dönüşünce,  Sonuç korkunç ölüm ve katliamlara neden olabilmekte. O zaman seven sevmekten, ilgi duyulan sevilen bağlanıp elini tutmaktan ürperiyor, korkuyor.

Bazı duyular,  renkler gibi kişiye, ortama duruma göre değişebilir. Matematiksel bir kural ve işlem söz konusu değil. Şimdi sorsanız Aşk nedir diye; gelen cevaplar onlarca  farklılık gösterebilir. Sevgi,  Aşk adına düşünülen eyleme dönüşen duyuların insanın kendi iç dünyasında gelişme gösteren olgunluk, güçlü insani  duyuların  iç güdülere dönüşmesi ve yaşama hayata yansımasıdır. Kişi vatanını, Dinini,  Bayrağını sever gerekirse onu yaşatmak için severek şehit olmak ister. İnsan Ailenin kutsallığına inanır onu korumak muhafaza etmek için her çeşit  güçlük ve zorluğa katlanır, çalışır ve durmak dinlenmek sizin mücadele eder.

Anadolu insanının kendine özgü değerleri vardı, daha doğrusu bu inandığımız dinin gerektirdiği insani öğelerdi. İnsanlar nusubet ile kemalata erer olgunlaşırdı. Yani sabırla zafere ulaşmak deyimi anlam bulurdu. Başımıza gelen nusubetlere, hastalığa, yokluğa, çevremizde olabilecek olumsuz davranışlara sabreder, derdi devaya dönüştürür, sabırla sirkeyi bala dönüştürmek söylemi hayat bulurdu. Öfkenizi yutun, kininizi toprağa kömün, size yapılan kötülüğü iyilikle savın Ayetikerimesi insanda vucut bulur, topluma can verirdi. Günümüzde yaşanılan gelişmelere  hep birlikte tanığız söyleyip anlatılıcak birşey yok.


Eğer inanıyor isek, inananların geçmişte ve günümüzde karşılaştıkları yaşadıkları hayat hikayeleri ve yaşama karşı verdikleri örnek mucadele bilinmekte. İnsanın en büyük savaşı mucadelesi kendisine ve kendisinde kaynaklanan bençil duyulara karşıdır.  Ancak insan, Bilgiyle akılı ve tecrübeyi birleştirmeden başarılı olması olası değildir. Bugün toplumdaki suç oranlarına baktığımızda büyük çoğunluğu eğitim seviyesi oranı düşük çevrelerce vuku bulduğu gözlemlenmektedir. Bu durum  dünyanın her yerinde emsal teşkil etmektedir.

 

POPÜLİST  YATIRIMLAR

2002 Yılı öncesi yani Akp Hükümeti  öncesi hükümetlerin popülist yatırımlarını hatırlarsanız, Kanal D Tv`de aylarca gösterildi. Tv`yi açtığımızda ana haberde ilk izlediğimiz haber  Türkiye`nin birçok bölgesinde  yarım kalan kamu idare binaları, yarım kalan inşaatlar, yollar, köprüler, okul, hastane inşaatları , çürümeye bırakılan makinalar, teçhizatlar vb. aylarca izledik. Bunlar milletin vergileriyle heba edilen çürümeye bırakılan yarım kalmış tamamlanamamış  sözde kamu yatırımlarıydı.

Gördüğümüz kadarı ile nedenli doğru alınan kararlar ve nedenli gerekli yatırımlar doğrusu emin değilim. Bugün, Kayseri`de Hava Limanı var 80 km mesafede Nevşehir`inde Hava Limanı var 60 km uzaklıkta Aksaray`a H.Limanı sözü veriliyor. Daha sonra 60 km mesafede Niğde`ye H.Limanı inşası 1999 yılında başlanmış tamamlanmamış mış mış. Ya böyle şey olur mu ? Kırsal bölge sayılacak coğrafyadaki H.Limanlarının durumu çalışma şartları malumken. Her İl`e  H.Limanı, Üniversite her İlçeye Yüksek okul yapılması ihtiyaçtan çok birazda popülizm çağrışımı akla getiriyor.


TÜRKİYE` NİN DİPLOMASİYLE SINAVI

ABD Kendi ulusal cıkarlarını korumak yönünde yaptığı yasaları tüm dünya genelinde ihlal edilmesi halinde  gerektiğinde istediği zaman gündeme getirerek uygulamaya koyabilmekte. Beraberinde  BM`den de çıkartılan yasaları da uygulamaktan çekinmiyor. Peki bunu çok güçlü olduğu içinmi yapabiliyor yoksa inandığı değerlerde kararlılık göstererek diplomasiyi de kullanarak mı yapıyor?

Türkiye içinde bulunduğu ´´ 
iç güvenliğini tehdit eden,  Suriye sınırlarının sıfır noktasında Terör örgütlerinin silahlandırılarak konuşlandırılması´´  kabul edilemez bu durumu anlatmakta tanımlamakta güçlük çekiyor. Bugün  Birleşik Devletler Terör örgütlerine PYD, YPG çok yönlü ve açıktan hertürlü silah, levazım, lojistik ve mali destek veriyor. Türkiye`nin Terör örgütü olduğunu ifade ettiği gurupların ABD  Terörist grup  olmadığını söylüyor.  Türkiye bu olumsuz durumu  Parlamento da müzakere ederek ABD`nin aleyhine Terör guruplarını finanse etmek, desteklemek silahlandırma suçu  işlediğine yönelik yasa çıkarmalı, gerekli diplomatik temayülleri işletmeli ve konuyu Birleşmiş Milletlere ivedilikle taşımalıdır. Bu konuda Türkiye İç politikada şikayetlenmekle bir yere varamaz.