İLKİ; 1889 yılında İstanbul´da doğan, Mülkiye mektebini bitiren, iyi bir Fransızca öğrenimi almak için Fransa´ya giden ama Fransız hayranı olarak geri dönen, 

tahrikçiliği yüzünden Halep´e sürülen, bu sürgün nedeniyle keskin bıçak olup, özellikle ittihatçılara saldırmayı bir görev bilen, çıkardığı İkdam gazetesini bir silah gibi kullanmaya çalışan, devletin çok üst düzey makamlarında görev almasına rağmen,

her konuşmasıyla nefret tohumları saçan, Fransa´daki siyasal liberalizmi övmekle kalmayıp herkesin de bunu kabul etmesi için uğraşan, kabul etmeyenlere kafayı takıp her türlü entrikayı çeviren, 31 mart olaylarını öven, bundan dolayı yakalanacağını anlayınca yurt dışına kaçan, Damat Ferit hükümetinde yeniden ön plana çıkmayı başaran,

İttihatçılara karşı Hürriyet ve İtilaf Fırkasını kurarak, Peyam adlı bir gazete çıkararak her türlü haltı karıştıran, yandaş ve yalakalığıyla devletin en üst makamlarında görev almayı başaran bir gazeteci.

Büyük savaşın bitimiyle birlikte, Türkiye´nin kurtuluş mücadelesine girdiği yıllarda İç işleri bakanı görevinde olduğu için sadece düşünce yapısından dolayı değil, giriştiği istiklal mücadelesi nedeniyle Atatürk´e her platformda karşı çıktı. Erzurum´da, Sivas´ta onu tutuklatmak için her yolu denedi.

Bu tutumu nedeniyle de özellikle halk nezdinde hain olarak damga yedi, nitekim İzmit´te yakalanıp Nurettin Paşa´ya teslim edildikten sonra dışarı çıkarken halk tarafından linç edildi.

Bu kişi gazeteci ALİ KEMAL´dı.

İKİNCİSİ; 1888 de doğdu, asıl adı Osman Nevres´ti, O da Atatürk gibi şemsi efendi okulunda okudu O da Ali Kemal gibi Fransa´da eğitim gördü, ama o İttihat ve Terakkide görev alıp Teşkilat-ı Mahsusa´da çalıştı.

İngiliz teşkilatı adına ajanlık yapan Buxton kardeşlerin faaliyetlerini engelleme görevini üstlendi.

Nitekim Bükreş´te bir punduna denk getirip bu ajanları öldürünce 10 yıla mahkum oldu.

1916 yılında Romanya´dan kaçıp kurtulunca kendine eski bir ordu subayının adını alarak ismini değiştirdi.

1918 de İzmir´e yerleşerek Osmanlı Sulh ve Selamet Cemiyeti´nin sözcülüğünü yapan Hukuk-u Beşer adlı gazeteyi çıkarmaya başladı. Bu gazete aracılığı ile başta İzmir olmak üzere yetişebildiği tüm illere, köy ve kasabalara milli mücadele ruhunu aşılamak için gazeteler gönderdi.

15 Mayıs 1919 da İzmir´e pervasızca çıkan Yunan Efzun askerlerinin taşkın hareketlerine daha fazla dayanamayarak belinden çıkardığı silahı en önde giden Yunan sancaktarı teğmene sıkıp öldürerek direniş hareketinin öncü ismi oldu.

Silahında kurşunları bitene kadar direndi ama yüzlerce askerin binlerce mermisi karşısında 37 yaşında şehit oldu. Bu kişi de efsane gazeteci HASAN TAHSİN di.

Allah; her meslekte görev yapanları onuruyla, şerefiyle, haysiyetiyle görev yapmayı nasip etsin. Bu gün 10 OCAK DÜNYA ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ Ayrımsız tüm meslektaşlarıma görevlerinde başarılar diliyorum.