Grup Vitamin bir şarkısına:

"Çok acayip pek garip

Bir haldeyiz yaa habip

Durumu kurtarmaya

Yetmiyor hiç bir tabip”  diye başlıyor, devamında

“Üfürükten teyyare

Selam sööle o yâre…” diye uzunca devam ediyor.

Gerçekten de “Çok acayip pek garip/ Bir haldeyiz…” Devletine küseni mi ararsınız, “devlet başkanına itaat etmek farzdır” diyeni mi ararsınız…

İnsanın aklı almıyor, belki sinirden belki bu tuhaf durumdan gülesi geliyor. Gülesi geliyor deyince aklıma sizin de bildiğiniz bir fıkra geldi.

‘‘Padişahlardan biri, yeni vergiler koyduğunda ya da mevcut vergileri artırdığında, sadrazama;

- Git bakalım, halkın arasında bir dolaş. Vergilere alışmışlar mı?dermiş. Sadrazam da, halkın arasında dolaştıktan sona padişaha;
- Padişahım, halkın suratı biraz asık, canı da sıkılmış durumda ama işlerine devam ediyorlar...Dediğinde padişah da şu şekilde yorum yaparmış.
- Tamam, demek ki sorun yok. Alışırlar alışırlar...
Bir süre sonra yine vergiler artırıldığında, padişahın talimatı üzerine sadrazam halkın arasında dolaşır ve izlenimlerini aktarırmış;
- Padişahım, bu kez suratları çok asık. Merhaba desen, yüzüne dik dik bakıyorlar. Sonraki her an kavga edecek gibiler. Suratlarından düşen bin parça. Galiba bu kez vergileri çok artırdık.
- Yok yok. Merak etme sen. Önemli bir şey gözükmüyor. Alışırlar, alışırlar...


Bu böyle devam etmiş gitmiş.

Günlerden bir gün, yine yeni vergiler getirildiğinde, sadrazam halkın arasına karışmış, dolaşıp geldiğinde şaşkın bir vaziyetteymiş.
- Padişahım hiç sormayın. Bu kez kafam karmakarışık. Çünkü hiçbir şey anlamadım. Herkes çok neşeli, gülüyor hatta sokaklarda dans ediyorlar, oynuyorlar...

‘Aman'
demiş padişah.
- Eğer gülmeye başladıysa, demek ki durum çok kötü .”

Sevgili dostlar,

Dedik ya çok acayip bir haldeyiz diye. Oysa bunların tam tersini de görmüştük rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nda. Ne demişti son konuşmasında “Ömrüm çile ile geçmiş, cezaevlerinde kalmışım hiç ceza almamışım, hücrelerde kalmışım hiç ceza almamışım. Ben kaderime küsmemişim ben devlete küsmemişim. İnandım, inandımsa yaparım.”

Bu söz üzerine söz söylenmez elbette. Ancak biz sözü şiir edip söyleyelim isterseniz.

KÜSMEM BEN

Üfürükle ırgalanıp

Delice esmem, esemem…

Dışarıdan kurgulanıp

Devlete küsmem, küsemem…

Kayırmam akraba, yeğen

Rüşvete geçer hediyen

Vatan, millet, bayrak diyen

Yiğidi asmam, asamam…

Öfke üstüne öç katıp

Üç kuruşa vatan satıp

Ayaklar altına atıp

Bayrağa basmam, basamam…

Gitmekte var imansızca

Davranamam pervasızca

Hayvanlaşıp hayâsızca

Kinimi kusmam, kusamam…

Kaderim yazılmış dünden

Ne gelirse kabul Sen’den

“Neler yaparım, kork benden”

Diyenlere tırsmam, tırsamam…