Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Alev Alatlı ile “Murakabe Günleri"nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı özel yayını, Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’ın moderatörlüğünde ve İstiklal Harbinin kıymetli komutanı Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir’in katılımıyla izleyicileri ile buluştu. Programın açılışında konuşan moderatör Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, “Korona sebebiyle evde kaldığımız şu zamanlarda kendimizi Kazım Karabekir’i okumaya adayabiliriz. Çünkü Kazım Karabekir doğru okunursa, çok büyük bir düğüm çözülecek. Belki son 100 yılın resmi ve gayri resmi tarih anlatıcılığının düğümlendiği yerleri, insanlarımız Kazım Karabekir Paşa’nın günlüklerini okuyarak çözebilir” şeklinde konuştu. Alev Alatlı ise, “Israrla söylüyorum ki insanlarımız Korona sebebiyle evde kaldığı zamanlarını Kazım Karabekir okuyarak geçirsinler. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren döneme dair bilgi sahibi olmak isteyenler bilmelidir ki, bu tarihi hiç kimse Kazım Karabekir’den iyi anlatmamıştır” dedi. Karaman asıllı bir aile olduklarını ve geçmişlerinin Selçuklulara dayandığını ifade ederek programın başında aile portreleri hakkında önemli bilgiler paylaşan Timsal Karabekir, “Henüz çok gençken, lise 2 öğrencisiyken Kazım Karabekir, Kuleli Askerî Lisesinde okurken dahi ‘İdealim, 40 yıldır Rus zulmünde olan Kars’ı kurtarmaktır,’ demiştir. Allah, 2 kez bu ideali gerçekleştirmeyi nasip ediyor Kazım Karabekir Paşa’ya” şeklinde konuştuktan sonra Karabekir Paşa’nın Harbiye’den mezun olur olmaz sırasıyla Balkanlar’da ve Edirne’de görev yaptığını, Çanakkale’de ve Irak cephesinde yani Kut’ül Amare’de de savaştığını ifade etti. “Karabekir Paşa, Ermeni meselesi hakkında 101 yıl önce uyardı” Rusların, Brest-Litovsk anlaşması ile yurdumuzdan çekilirken, ellerindeki tüm silah ve cephaneyi Ermenilere bıraktığını belirterek Karabekir Paşa’nın Doğu görevinde yaşadıkları hakkında konuşan Timsal Karabekir, “Rusların 40 yılda yapmadıkları zulmü, Ermeniler kardeş bildikleri Türklere yapıyorlar. Kazım Karabekir Paşa, Erzincan, Erzurum, Sarıkamış, Kars ve ötesi diye bahsettiği Nahcivan’da yaşananlarla ilgili olarak ‘Allah, benim gözümün gördüklerini dünyada hiçbir göze göstermesin’ diyor. Nitekim, Kendisi Kars’ı bu zulümden kurtarıyor ve bu başarı dolayısıyla generalliğe terfi ediyor. Devam eden süreçte ise Mondros Antlaşması imzalanıyor ve Karabekir Paşa İstanbul’a dönüyor. İstanbul’a döndükten sonra Harbiye Nazırı Abdullah Paşa’yı ziyaret ediyor ve ziyareti esnasında, kendisine Doğu’daki Ermeni mezalimi ile ilgili gönderdiği vesikaların neden bastırılmadığını sorarak, ileride Ermenilerin bunun tersini savunarak Türkleri suçlayacağını ifade ediyor. Karabekir Paşa, 101 yıl önce bugün yaşadıklarımızın uyarısını yapmıştır, lakin aradan geçen onca zamana rağmen bu konuda neler yapıldı, tartışılır” şeklinde konuştu. “O gün, o konakta Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmış ve Mustafa Kemal, Atatürk olmuştur” Kazım Karabekir Paşa’nın İstanbul’a döndüğünde ikinci ziyaretinin Mustafa Kemal Paşa’ya olduğunu ifade eden Timsal Karabekir, “Kazım Karabekir bu ziyarette Mustafa Kemal Paşa’ya kurtuluşun anahtarının Doğu’da olduğunu ifade ederek kendisini Doğu’ya davet eder. Ben 15. Kolordu’nun başına Erzurum’a gideceğim ve sizi de kolordumla birlikte sonuna kadar destekleyeceğim’ diyor. Karabekir Paşa, bu ziyaret sonrası Erzurum’a gitmek üzere yola çıkıyor. Daha sonra ise hepimizin bildiği gibi Padişah, Mustafa Kemal’i Türklerin silahlarını toplamak ve isyanlarını bastırmak üzere göreve gönderiyor ama Paşa Amasya Genelgesi’ni yayınlayarak bağımsızlık meşalesini yakıyor ve ardından Erzurum’a gidiyor. 9 Temmuz günü, Karabekir Paşa, bugün Atatürk Evi olan konakta Mustafa Kemal’in hiçbir rütbesi olmamasına rağmen emrinde olduğunu belirtiyor. İşte o gün, o konakta İstiklal Harbimiz başlamış ve kazanılmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmış ve Mustafa Kemal, o gün, o konakta Atatürk olmuştur” dedi. Timsal Karabekir, yayının kapanışında gençlere, “Meslekleriniz ne olursa olsun, tarihimizi iyi bilin çünkü sizlerin omuzlarında çok büyük mesuliyetler var. Türkiye Cumhuriyeti bize verilmiş muazzam bir mirastır ve bu devlete beşikten mezara kadar hizmet etmemiz sizlerin de bizlerin de borcu, görevi ve ibadetidir” öğütlerinde bulundu. "Alev Alatlı ile Murakabe Günleri" canlı yayın söyleşileri önümüzdeki günlerde de farklı konuk ve konularla izleyicileri ile buluşmaya devam edecek.