Urgenç, “2023 yılı için vergi, ceza ve harçlarda yeniden değerleme oranı yüzde 122,9 oldu. Hükümetin, ekonomik gelişmelere uygun şekilde belirlemiş olduğu bu oranın, 2023 yılı için çalışanların aylık ücretlerine de yansıtılmasını istemek kadar makul ve doğal bir talep olabilir mi? Türkiye Kamu-Sen’in TÜİK verilerine dayanarak yaptığı tespitlere göre, Ekim 2022’de dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi 18 bin 69 TL hesaplandı. Bu tablo, kamu çalışanlarının neredeyse tamamının yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkum bırakıldığına işaret etmektedir. Kasım ayına ait olan maaş bordroları bu acı gerçeği açık şekilde ortaya koyan örneklerdir.  Yaklaşık 4 yıllık öğretmenimizin maaşı 8.584,56 TL. 1/4 Dereceye gelmiş okul müdürümüzün maaşı 10.796,58. En az yirmi yıllık hizmetli çalışanımızın maaşı 8.310,40 TL. Bu durum, kabul edilemez. 2023 Bütçesinin TBMM Genel Kurulu’na geleceği bugünlerde Hükümet ivedi tedbirleri gündemine almalıdır. Kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturulması için geçmiş kayıpları telafi etmek için seyyanen zam yapılsın. Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılsın. Enflasyon farkının yanı sıra refah payı verilsin. Tüm kamu çalışanları yüzde 15’lik vergi dilimine sabitlensin” diye konuştu.