“7. Uluslararası Tarih Eğitimi Sempozyumu’nun açılış programında Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bünyamin Şahin ile Rektör Yardımcıları, protokol ve öğretim üyeleri katıldı. 17-19 Eylül 2021 tarihleri arasında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘7. Uluslararası Tarih Eğitimi Sempozyumu’na katılarak “Geçici Misafirlerin Eğitiminden Entegrasyonla Türk Milli Eğitiminin Suriyeliler Konusundaki Politikasının Değişimi” konulu bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Semih Aktekin, ‘Tarih Eğitimi’ hususundaki deneyimlerini ve örnek uygulamaları paylaşarak ‘Tarih Eğitimi’nde Türkiye ve Batı Avrupa’nın bakış açısındaki farkları ‘Türkiye ve Batı Avrupa’nın bakış açılarında çok belirgin farkların bulunduğunu gerçekleştirdiğimiz bazı ortak projelerde gördük” diye ifade etti. Rektör Prof. Dr. Semih Aktekin konuşmasında Avrupalı bir kuruluşla tarih eğitimi ile ilgili ortak bir çalışma başlattıklarını Türkiye ile Batı Avrupa’nın bakış açılarındaki farkları ilk olarak proje hazırlık aşamalarında gördüklerini belirterek “Avrupa Tarih Eğitimcileri Birliği tarih derslerini Kafkaslar, Balkanlar gibi çatışmaların bulunduğu bölgelerde veya Soğuk Savaş sonrası dönemi yeniden inşa eden Avrupa’da kimlik oluşturmanın bir aracı olarak kullanıyor. Avrupalı bir kuruluşla tarih eğitimi ile ilgili Türkiye’de proje hazırlamaya başladığımızda ise bize daha önce Kafkaslar, Balkanlar gibi bölgelerde hazırlanmış projelerdeki taslak metinleri Türkiye’ye uyarlanması için gönderdiler. Bu metinleri okuduğumuzda bu bölgelerdeki çatışmalar ve etnik farklılıkların ön plana çıkarıldığını gördük. Onların bakış açısına göre; ‘sanki Türkiye’deki etnik farklılıklar arasında bir çatışma var ve bu çatışmada barış nasıl sağlanır’ kurgusu yapılmış. Biz de kendilerine ‘burada bir yanlışlık var. Öncelikle yapılan bu kurgu doğru değil. Bizde kimlikler böyle tanımlanmıyor ve sorunlar farklı’ dedik. Daha sonra biz projenin içeriğini tarih eğitimi konusunda beceri kazandırmaya dönük olarak yeniden hazırladık” dedi. Türkiye’de yabancıların eğitimi ve ‘Suriyeliler Örneği’ne değinerek savaştan kaçarak Türkiye’ye gelmeye başlayan Suriyelilerin eğitimlerinin ilk önce geçici kamplarla başladığını ve geçici nitelikle olduğunu anlatan Rektör Aktekin, “Suriyelilerin eğitimi ilk önce geçici kamplarda ve geçici nitelikle başladı. Eğitim Arapça ve Arap öğretmenler tarafından veriliyordu. Kullanılan eğitim kitapları da Suriye’den getirilen kitaplardı. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığındaki Genel Müdürlük görevim sırasında kampları ziyaret ettiğimizde Suriye’den getirilen bu kitapların sosyal bilgiler ve tarih konusunda birçok sorunlu içeriklere sahip olduğunu gördük. Çünkü bu kitaplar Eset Rejiminin bakış açısına göre hazırlanmış kitaplardı. Daha sonra yaptığımız istişarelerde bütün bu sorunları aşmanın en uygun yolunun Suriyelilerin eğitimi ve daha genel olarak Türkiye’deki Yabancıların Eğitimi’nin Türk Milli Eğitim Müfredatına göre yapılması olacağı konusunda bir görüş oluştu ve bu yönde eğitim politikası ve projeler üretilmeye başlandı” dedi. Konuşmasının sonunda, dünyada ‘Tarih Eğitimi’ konusunda ülke müfredatları ve kitaplardan ‘ayrımcılık ve farklı toplumları kötü gösteren ifadelerin’ çıkarılmasına yönelik bir yaklaşımın gelişmeye başladığını ifade eden Rektör Aktekin, akademik ve bilimsel üretimlerin de bu yaklaşıma destek olacağına inandığını belirtti. ‘7. Uluslararası Tarih Eğitimi Sempozyumu’nun başarıyla gerçekleşmesi temennisinde de bulunan Rektör Aktekin’e sempozyum açılış paneli konuşmasının sonunda Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.