Rahmetli Necmettin Erbakan´ın uyguladığı ‘Havuz Sistemi´ ile benzerlik taşıyan Türkiye Varlık Fonunun 26 Ağustos 2016´da resmi gazetede yayımlanarak Başbakanlığa bağlı bir Anonim Şirket statüsünde kurulduğunu belirten Gizligider, geçtiğimiz hafta BOTAŞ, PTT, Türkiye Petrolleri, Türksat, Borsa İstanbul, Eti Maden, Çaykur, Halkbank´ın %51´i ve THY´nin %49´unun Bakanlar Kurulu kararı ile fona devredildiğini söyledi.Gizligider, Türkiye´nin yüz akı olan ve kar eden bu firmaların fona devredilmesinin muhalefetin dile getirdiği gibi bir özelleştirme veya satış amaçlı olmadığını aksine bu kurumların fona devri sonrasında gelirleriyle oluşturulacak kaynağın stratejik ve büyük yatırımların finansmanında kullanılacağını söylerken, ‘G-20 ülkeleri içinde böyle bir fona sahip olmayan bir ülkeydik´ diye konuştu.Gizligider, dünya genelinde 40 ülkede 80 civarında örneği olan varlık fonu uygulamasıyla büyük ve stratejik yatırımların yapıldığını belirtti.Türkiye Varlık Fonu ile ülkemize ekonomik olarak çağ atlatacak büyük yatırımlara ve projelere kaynak sağlanacağını belirten Gizligider, bu fonun aynı zamanda son dönemlerde uluslararası derecelendirme kuruluşlarının not düşürmesi gibi örnekleriyle gördüğümüz ekonomik sabotajlar ve saldırılara karşı güçlü bir kalkan oluşturacağını, Türkiye´nin hedefinin ekonomik kaynaklarıyla küresel bir oyuncu olarak, rasyonel, tutarlı ve dengeli bir sistemle dünya sahnesine çıkmak olduğunu söyledi.Muhalefetin söylediğinin aksine kamu varlıklarının satışının veya özelleştirilmesinin söz konusu olmadığını, kar eden kurumların karlarının atıl kalmaması ve sermaye olarak tekrar yatırıma aktarılarak çarpan etkisiyle ekonomiye canlılık kazandırmasının hedeflendiğini belirten Gizligider, üyesi olduğu Plan ve Bütçe Komisyonunda varlık fonunun kurulmasına dair kanun tasarısının görüşülmesi esnasında CHP ve MHP milletvekillerinin de konuya dahil olduklarını, özellikle fonun denetim sisteminde muhalefet milletvekilleriyle birlikte çalıştıklarını ifade etti.Dünya genelinde 40 ülkede 80 civarında örneği olan varlık fonu uygulamasıyla büyük ve stratejik yatırımların yapıldığını söyleyen Gizligider, Norveç´te kurulan fonun 850 Milyar USD büyüklüğünde olduğunu ve dünyaca ünlü birçok şirketin hissedarı olduğunu, Rusya´nın kurduğu fonla şuan Trans – Sibirya ve Baykal – Amur demiryolu projelerini gerçekleştireceğini, Çin´de kurulan fonun Amerikan devlet tahvillerine sahip olduğunu ve Yeni İpekyolu projesini gerçekleştirdiğini belirtirken, Türkiye´nin de Varlık Fonu ile, Kanal İstanbul gibi mega projeleri, hızlı tren projelerini, yeni otoyollar, havalimanları, nükleer santraller ve savunma sanayinde büyük yatırımlar gerçekleştireceğini söyledi.