NEVÜ'den yapılan açıklamaya göre, bu üniversitelerin Yunus Emre Enstitüsü Bakü Temsilciliği ile birlikte düzenledikleri dizi konferanslarda büyük ilgi gören Prof. Dr. Durbilmez, Azerbaycan’da görev yapan Halk Bilimi ve Halk Edebiyatı araştırmacılarına da yeni bakış açıları sunan bir seminer verdi.

Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü ve Bakü Yunus Emre Enstitüsü işbirliğiyle hibrit formatta düzenlenen “Türkoloji folklorşünaslıq: nəzəri konteksti, praktik yönləri və təhlil perspektivləri” (= Türkoloji Açısından Halk Bilimi: İlmî- Nazarî Bağlamı, Uygulamaları ve Tahlil Bakış Açıları) konulu seminere Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor Enstitüsünün ilmî şura üyeleri, Yunus Emre Enstitüsü Bakü Temsilcisi Gökhan Seyhan ve Azerbaycan üniversitelerinde görev yapan halk bilimciler katıldı.

Durbilmez’in verdiği seminer Azerbaycan bilim çevrelerinde geniş yankılar uyandırdı.

“BİLİM ALANINDA YENİLENMEYEN YENİLİR”

Prof. Dr. Durbilmez, halk bilimi ve halk edebiyatının asıl nazari çevrelerini ve çağdaş dönemdeki gelişmeleri anlatarak halk biliminin yalnız bir kalkın kültür mirası olarak kalmadığını, aksine, çeşitli medeniyetler arasında yakınlıklar oluşturan global bir fenomene dönüştüğünü vurguladı.

Özellikle Türk Dünyası ile ilgili halk bilimi ve edebiyat ilişkilerinin zenginliğini, bu ilişkilerin Türkoloji alanındaki halk bilimi incelemeleriyle nasıl şekillendiğini örneklerle anlattı. Halk biliminin evrensel bakış açılarına değinerek bu alanın medeniyetler arası ilişkilerdeki işlevlerinin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Çocukları korumada eğitimcilerin rolü ele alındı
Çocukları korumada eğitimcilerin rolü ele alındı
İçeriği Görüntüle

Halk biliminin hem bilimsel hem de uygulama alanlarının birbiri ile sıkıca bağlı olarak gelişmesinin önemini vurgulayan Durbilmez, halk bilimini yalnızca sözlü edebiyat veya kültürel miras olarak değil, halkın hayat tarzının, sosyal sistemler bütünün ve sözlü tarih belleğinin bir hissesi olarak da değerlendirdi.

Doğal yayılma alanları içinde sözlü kültürün önemli bir yeri olduğunu belirten araştırmacı, sözlü iletişim yoluyla oluşan doğal benimsenme ve yayılma sürecinin mitolojik dönemden günümüze kadar uzun bir zaman diliminde gerçekleştiğini belirtti.

“Her konuda olduğu gibi bilim alanında da yenilenmeyen yenilir” diyen Durbilmez, dünyadaki bilimsel gelişmeleri ve araştırma yöntemlerini öğrenip uygulamakla kalınmaması gerektiğini, Türk Dünyasındaki halkbilimcilerin yeni bakış açıları ortaya koymak ve halkbilimi alanında dünyaya örnek olmak zorunda olduğunu söyledi.

Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yapılan 43. UNESCO Genel Konferansında alınan kararla 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü ilan edilmesinin önemini vurgulayan Durbilmez, 2026 yılının da Birinci Türkoloji Kongresinin 100. Yıldönümü olduğunu hatırlattı. 26 Şubat- 6 Mart 1926 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birinci Türkoloji Kongresinin 100. yıldönümünde Türk halk bilimi- Türkoloji ilişkilerini öne çıkaran bilimsel çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.

Seminerin sonunda Prof. Dr. Bayram Durbilmez’e Azerbaycan İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü Teşekkürnamesi ve Plaket, ile yeni yayımlanan kitaplar armağan edildi.

Durbilmez Foto 6Durbilmez Foto 5Durbilmez Foto 10Durbilmez Foto 15Durbilmez Foto 13

Kaynak: BÜLTEN