Gazeteci Osman Aytekin, Kitre Bebek Müzesi kurucusu aynı zamanda Kültür Bakanlığı Geleneksel Kitre Bebek Sanatçısı, Geleneksel Sanatlar Sanatkarı ve Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Sibel Radiye Gül ile Bebek Müzesi hakkında söyleşi gerçekleştirdi.
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi ve Kitre Bebek Müzesi olarak tanınan müzenin kurucusu olduğunu söyleyen Gül, “Çocukluğumdan beri; tarihe, geleneklerimize, kültürümüze meraklı ve ilgili biriyim. Bu anlamda kendimi çok şanslı buluyorum. Böyle bir toprakta, böyle bir coğrafya ve ailede dünyaya geldiğim için. Tarihi seviyorum ve ilgi duydum. Tarihe merakım nedeniyle hayal kurmayı babamdan öğrendim. Yoktan var etmeyi annemden öğrendim. İnsanları sevmeyi, onlarla paylaşımlar yapmayı, yardımlaşmayı doğduğum köyde öğrendim.” dedi.
“DOKUZ YAŞINA GELDİĞİMDE İLK BEBEĞİMİ YAPMAK İSTEDİM”
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi fikrinin temellerini zihninde annesinin attığını belirten Sibel Radiye Gül, “Annem çok güzel bez bebekler yapıyordu. Çok güzel masallar, hikayeler anlatırdı. Bize yaptığı bebeklerinin isimlerini de anlattığı masalların, hikayelerin kahramanların isimleri olurdu. Dokuz yaşına geldiğimde ilk bebeğimi yapmak istedim. Annem büyük bir sabırla bana önce dikiş dikmeyi öğretti. Sonra bebekler yaparken ona yardım etmeyi öğrendim. Bir süre sonra kendime yapmaya başladım. Bu bez bebekler köyümüzün ve mahallemizin, bütün köy kız çocuklarının da en kıymetli oyuncaklarıydı. Çok önceleri annemin bebekleri çok istenirken, benim yaptığım bebeklerimde sevilmeye ve istenmeye başlandı.
Çocukluk duygularımla en çok sevdiğim arkadaşlarıma bebekler yapıyordum. Benim hayatımda hep bez bebek yapmak oldu. Çocuklarımın oyuncaklarını da ben yaptım.” diye konuştu.
Müzenin açılışını 2005 yılının mayıs ayında yaptığını anlatan Gül, ilk etkinliğin Japon Uluslararası İş birliği Ajansı JICA Türkiye Ofisi ile gerçekleştirildiğini ve üç ay boyunca Japon eğitmenlerin farklı alanlarda Japon kültürünü müzede tanıttıklarını söyledi.
“4 BİN 300 KİTRE BEBEK”
Müzede yaklaşık 4 bin 300 kitre bebek bulunduğu bilgisini veren Gül, ayrıca 300 civarında da yaptığı son çalışmaların mevcut olduğunu aktardı.
Gül, müzede yer alan kitre bebekleri kategorize etme şekillerini de şöyle anlattı: “Kitre bebeklerle tarihimizi akışına göre anlatan bebekler, efsaneler anlatan, geleneklerimizi aktaran, yaşanmış geçmişten hikayeler, Cumhuriyet dönemi, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı, Balkanlar… vs dönemlerine ait kitre bebekler yaptık. Bilim insanlarımız, ozanlarımız, sanatçılarımız da müzemizde yer almıştır. En çok Cumhuriyetimizin 100. Yılında “Anadolu’nun Yüz Öncü Kadını” konulu kitre bebek çalışmamızı yakın zamanda yaptım.
Kitre bebek Anadolu’nun kadim geleneksel el sanatlarımızdan biridir. Yapımı zor, çok emekli tamamıyla bizim kültürümüzü taşıyan her biri birer karakterdir. Kitre bebek çalışmaları önceleri sadece yöresel kıyafetlerde yapılıyordu. Ben bunu daha da ileriye taşıyarak kompozisyonlar halinde bir olayı, bir hikâyeyi canlandırdım.”
İMECE FESTİVALİ’NİN DÖRDÜNCÜSÜ EKİM AYINDA YAPILACAK
Müzedeki kültürel etkinliklerden bahseden Gül, şu ifadelere yer verdi: “Çok önemsediğimiz Uluslararası olarak yaptığımız kültürel İmece Festivalimiz var. Bu ekim ayında inşallah dördüncüsünü yapacağız. Festivalimize farklı branşlarda, alanlarda sanatçılar katılıyor. Bölgemizin çocuklarıyla sanatçılarımız buluşuyorlar ve sanatlarını tanıtıyorlar. Kitre bebek atölyelerimizde özellikle gençler ve çocuklar kitre sanatıyla tanışıyorlar. Çok başarılı öğrencilerim var… Zaman zaman da Kapadokya’nın kültürel mirasını ve değerlerini öne çıkaran sohbetler, söyleşiler ve sergiler gerçekleştiriyoruz.
Sanatçıların resimlerini, tabloları; farklı sanatlarda, özel sergilerde buluşturup açıyoruz. Belirli günlerde 23 Nisan, 19 Mayıs gibi tarihlerde farklı etkinlikler yapıyoruz. Bunun dışında bölgemiz ve farklı şehirlerden davet ettiğimiz yazarlarımız, ozanlarımızı halkla buluşturuyoruz. Farklı alanlarda sanatlarını icra ediyorlar. Bu yıl da çok dolu bir programımız, kültürel faaliyetimiz olacaktır. Halkımızla bu tür etkinlik programlarımızı ileride paylaşacağız.”