Olay, 100.Yıl Şehit Şahin Kaya Ortaokulunda yaşandı. İddiaya göre, öğretmenlerle tartışan bir öğrenci babasını okula çağırdı. Öğrencinin babası L.V. okula gelerek okulda görev yapan öğretmenler Abdullah Sapmaz ve E. A’yı darp etti.
Diğer öğretmenlerin araya girmesi ile okuldan çıkarılan L.V., ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Yaşanan olay sonrası öğretmenler şikayetçi olurken, olay ilçede faaliyet gösteren tüm eğitim sendikaları ve üyeleri tarafından protesto edildi.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaklaşık 150 öğretmenin ve sendika başkanlarının katıldığı protesto eyleminde Türk Eğitim Sen Başkanı Tayfur Urgenç şu ifadeleri kullandı: “Gülşehir ilçemizde 100.Yıl Şehit Şahin Kaya Ortaokulunda bir şahsın okulun 2.katına kadar çıkarak öğretmenlerimize yönelik gerçekleştirmiş olduğu menfur darp ve saldırı olayını telin ediyor, bu ve benzeri olayların tekrar vuku bulmaması için eğitimde şiddet yasasının eğitim çalışanlarını koruyan boyutta iyileştirilmesini, cezaların ağırlaştırılmasını ve okullarımıza güvenlik görevlisi tahsis edilmesini talep ediyoruz. Menfur saldırıya uğrayan meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Ayrıca meslektaşlarımıza her türlü hukuki destek sendikamız tarafından verilecektir.”
Yaşan şiddet olayı ile ilgili; Türk Eğitim- Sen, Eğitim-Sen, Türkiye Kamu-Sen Nevşehir Şubeleri ortak basın açıklamasında bulundu.
Ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Eğitimciye şiddete dur diyecek yasal düzenleme bir an önce hayata geçirilsin ve uygulansın. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına maalesef bir yenisi daha eklenmiştir. Gülşehir ilçemiz 100.yıl Şehit Şahin Kaya Ortaokulu öğretmenimiz Abdullah Sapmaz hocamıza ve diğer öğretmenimize yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
Eğitim çalışanına ve eğitimciye şiddet her geçen gün artarak devam ederken; eğitimciye şiddetin Meslek Kanunu içine girmiştir. Şimdi artık acilen uygulanmasını istiyoruz.
Çocuklarımızın geleceği, ülkenin refahı için fedakârlık gösteren öğretmenlerimiz her an bir şiddete maruz kalmanın, kalacak olmanın tedirginliğiyle yaşamaktadır. Birçoğu cinayetle sonuçlanan bu menfur saldırılar, uyandırdığı korku psikolojisiyle sadece öğretme ve öğrenme motivasyonunu düşürmüyor, ayrıca eğitimin kalitesini ve başarısını da olumsuz etkiliyor.
Bizler, başta müfredat odaklı olarak eğitimi daha iyi içerik ve şartlara kavuşturmanın çabası içindeyken, böyle talihsiz saldırıların kolay ve açık hedefi olmak, konuyu tahammül sınırlarını aşan bir noktaya getirmiştir.
Geçmiş yıllarda adeta seriye bağlanmış gibi işlenen öğretmen saldırıları ve cinayetlerinin acıları yüreğimizden çıkmamışken işte şimdi, son olarak Gülşehir ilçemiz 100.yıl Şehit Şahin Kaya Ortaokulu öğretmenimiz Abdullah sapmaz hocamıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Öğretmeni hedef alan, şiddet, eğitim düzenini de eğitim huzurunu da feci sonuçlarıyla tehdit etmektedir.
Eğitim çalışanlarına karşı yapılan saldırılar, artık tahammül edilmez noktaya gelmiştir. Her defasında istisnai bir durum olmasını arzu ettiğimiz ama son yıllarda peş peşe yaşanan benzer olaylardan sonra artık neredeyse sıradanlaşıp kanıksanan şiddet olayları, genel anlamda eğitim dünyamızda ruhsal çöküntülere, derin sarsıntılara sebep olmaktadır.
Şiddetin hayatı tehdit eden, özellikle eğitimi ve eğitimcileri acımasızca hedef alan azgınlığını anlamak da affetmek de mümkün değildir.
Olayın tevil ve kabul edilir hiçbir yanı yoktur, olamazda. Bu durum, artan şiddet olayları, eğitimcilerin darp edilmesi, ülkemiz milletimiz ve eğitim sistemimiz adına ibret verici ve düşündürücüdür.
Şiddetin baskın ve egemen olduğu yerde hiçbir düzen verimli, sağlıklı işlemez; başarı getiren bir eğitim de olmaz, olamaz.
Şiddeti koyulaştırıp keskinleştirerek cesaretlendiren cehalet, ancak eğitim yoluyla dize getirilir. Sorun, zamanı kurtarıcı anlık tedbirlerle geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Israrla, acil, etkin çareler, çözümler üretilmelidir.
Sendika olarak ilk andan itibaren süreci takip ederek öğretmenimizin yanında olduk. Yetkililerle görüştük; eğitimcilerin sorunları ve güvenliği ile ilgili hassasiyetlerimizi bir kez daha ilettik. Hukuki süreç başladı ve takipçisiyiz. Eğitim çalışanı arkadaşlarımıza desteğimiz sürecektir.
Soruna köklü, kalıcı çözüm, öğretmeni koruyan, güvence altına alan bir yasal düzenlemenin yapılıp hayata geçirilmesine bağlıdır. Yasal bir düzenleme şarttır. Bu kapsamda Öğretmenlik Meslek Kanunu’na, caydırıcı, önleyici, öğretmeni koruyan, himaye eden bir madde konulmuştur aslında, bu maddenin acilen hayata geçirilmesi gerekir. Yetkililerden bunu önemle istiyoruz.
Yeter artık diyoruz. Bu utanç verici haber ve olayların gündemimizde olmayacağı, daha iyi sonuçlarını hep birlikte alıp yaşayacağımız mutlu ve müreffeh Türkiye için el ele, omuz omuza olmaya, çözümler geliştirmeye devam edeceğiz.”
