NEVÜ'den yapılan açıklamaya göre, Arkeoloji, Sanat Tarihi ve Antropoloji Topluluğu, Felsefe Kulübü ve Psikoloji Kulübü iş birliğiyle “Sevginin Anatomisi” konulu seminer düzenlendi.
Seminere Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tekdemir konuşmacı olarak katıldı.
NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programa NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mutluhan Akın, Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yener Bektaş, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Seminerinde insan bedeninin yalnızca biyolojik bir bütünlükten ibaret olmadığını vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Tekdemir, sevgi, mutluluk, empati, moral ve umut gibi duyguların insan sağlığı üzerindeki belirleyici etkilerini bilimsel veriler ve mesleki deneyimlerinden örneklerle anlattı.
Tekdemir, sevginin beyin kimyasını nasıl değiştirdiğini, olumlu düşüncenin bağışıklık sistemi üzerindeki güçlendirici rolünü ve duygusal iyilik hâlinin hastalıklarla mücadelede nasıl bir katalizör görevi gördüğünü aktardı.
Tıp alanındaki uzun yıllara dayanan tecrübelerinden hareketle sevginin ve pozitif duyguların iyileştirici yönünü çok sayıda vaka üzerinden değerlendiren Tekdemir, olumsuz duygu yükü taşıyan bireylerde fiziksel yıpranmanın daha hızlı ilerlediğini, buna karşın sevgi, umut ve dayanışmanın fizyolojik süreçleri olumlu yönde etkilediğini vurguladı.
Mutluluk, affedicilik, paylaşma ve erdemli yaşam gibi değerlerin insan psikolojisini besleyen temel unsurlar olduğunu belirten Tekdemir, gençlere yaşamın zorluklarına karşı güçlü bir bakış açısı geliştirmeleri gerektiğini söyleyerek sevginin bir duygu olmanın ötesinde davranış biçimi olduğunun altını çizdi.
Tekdemir, bireyin kendisini tanımasının, başkalarını anlamaya çalışmasının ve hayatı paylaşarak çoğaltmasının ruh sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Hayvan sevgisi, sağlıklı aile ilişkileri, toplumsal dayanışma ve mesleki etik gibi yaşam alanlarında sevginin insana kattığı değeri örneklerle aktaran Tekdemir, sevginin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dönüştürücü bir güç taşıdığını belirtti.







