Özel Altınyıldız İlköğretim Kurumu Müdürü Mehmet Eravcı, globalde bu kadar önem arz eden Finlandiya eğitim modelinin ülkemize hangi bağlamda entegre edilebileceği ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Kurumu Müdürü Mehmet Eravcı yaptığı açıklamada, öncelikle kendi eğitim sistemimizin sınav odaklı bir sistem olduğunu, özellikle çoktan seçmeli sınav sisteminin bilgiyi davranışa dönüştürmek konusunda yetersiz kaldığının altını çizdi.

Eğitimin amacının bilgiyi davranışa dönüştürmesi olduğunu belirten Eravcı, PİSA sınavlarında yıllardır Finlandiya’nın göze çarpan başarısının dikkat çektiğini savundu.

Bahsi geçen sınavlarda önde yer alan Finlandiya, Estonya, İsveç, Singapur, Güney Kore, İspanya gibi ülkelerin eğitim sistemlerinin araştırıldığını kaydeden Erevcı, Türkiye’nin geride yer almasının nedeninin sınav odaklı ve ezber sistemine dayalı bir yaklaşımdan kaynaklandığını belirterek eğitimde amacın bilginin davranışa dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

Mehmet Eravcı Finlandiya, İsveç, Estonya, İngiltere, Almanya, İspanya, Hollanda İtalya’daki okulların eğitim sistemlerini incelediklerini, kardeş okul ve Erasmus projeleri kapsamında bu ülkelerdeki okulları ziyaret etme fırsatı bulabildiklerini, bu fırsat sayesinde ülkelerdeki eğitim sistemlerinin yerinde ve kapsamlı bir şekilde incelendiğini açıkladı. Aynı zamanda bu ülkelerdeki öğretmen, öğrenci ve veliler ile de görüşerek eğitim sistemleri hakkında da bilgi edindiklerini ve ciddi bir bilgi birikimi oluşturduklarını belirtti.

Kazanılan bilgiler kapsamında bu ülkelerde özellikle Finlandiya, İsveç ve Estonya’da hayatı okula taşımaya çalışan bir eğitim modeli uygulayarak, bilgiyi davranışa dönüştürme konusunun işlevsel hale getirildiği görüldü.

Eravcı: Bu ülkelerin özellikle ilk 6 yıllık eğitimleri çocukların kişilik gelişimi, davranış gelişimi çocuğun hayatı öğrenmesi ve yeteneklerinin keşfedilmesi üzerine kurulmuş bir eğitim sistemi olduğu fark ettik. Biz ‘Ağaç Yaş İken Eğilir’ deriz, fakat 14 yaşından sonra meslek lisesine çocuk göndeririz. Bugün olimpiyatlarda derece yapan gençlerin yaşı 13-14,15 iken biz 14 yaşında spor lisesine göndeririz. Lütfen gözlerimizi açalım Jimnastik, judo, tekvando, karate, yüzme gibi bireysel sporların eğitimi 3, 4, 5 yaş, takım sporlarının eğitimi ise 6,7 yaşlarında başlamalıdır. Biz bu anlayışla tabii ki dünya ve olimpiyat dereceleri yapamayız. Bilimde, sanatta, sporda dünya milletleriyle yarışmak istiyor isek öncelikle bu sınav odaklı eğitim sisteminden kurtulmalıyız.

Altınyıldız İlköğretim Kurumu olarak mevcut eğitim sistemini değiştiremeyeceğimizin farkındayız, peki okul olarak ne yapabilirizi kendimize sorarak ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli insanı nasıl yetiştirebiliriz, hayatı okula nasıl taşıyabiliriz ve bilgiyi davranışa nasıl dönüştürebiliriz gibi soruların cevaplarını aradık.

Bütün araştırma ve geliştirme çalışmalarımız kapsamında Finlandiya, Hollanda, Almanya, İngiltere İspanya, Estonya gibi ülkelere benzer çağdaş bir eğitim anlayışı oluşturmaya çalışarak; Finlandiya eğitim modelinin okulumuzun fiziki şartlarına uygun olduğuna inandığımız bir noktadayız.

Finlandiya eğitim modelini tanımlamak gerekirse; Finlandiya’da çocukların temel eğitime başlama yaşı 7 yaş civarıdır. Zorunlu eğitim ise 9 yıldır.

Aileler çocuklarını genellikle mahallerinde yer alan okullara gönderirler. Okul ile ev arası mesafe az olduğundan çocuklar okullarına yürüyerek giderler. Aileleriyle ya da servislerle okula gitmeyen çocuklar böylece bağımsızlığı ve kendilerine güvenmeyi erken yaşlarda deneyimlerler. Bazı kırsal bölgelerdeki okullarda ise öğrencilerin ulaşımları servislerle ve ücretsiz olarak karşılanır.

Finlandiya’da okulların en büyük destekçisi toplumdur. Eğitim sadece okulun ya da öğretmenlerin görevi değildir. Çevrenin eğitimin destekleyicisi olduğu görüşü hâkimdir. Böylece Finlandiya’da okullar toplumla iç içe geçmiş ve birbirinden destek alan kurumlar olarak karşımıza çıkar. Finlandiya’da eşitlik kavramına son derece önem verilir. Bu yüzden eğitim hakkı herkes için eşittir. Tüm eğitim giderleri (ders materyalleri de dâhil) devlet tarafından karşılanır.

9 yıllık zorunlu eğitim döneminde öğrenciler ana dil, sağlık eğitimi, ahlak eğitimi, sosyal bilimler, matematik, fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, tarih, beden eğitimi, müzik, görsel sanatlar, el sanatları, ev ekonomisi ve rehberlik alanlardaki dersleri görürler. Her çocuğun her ders için yüksek başarı gösterme gibi bir zorunluluğu yoktur. Öğrenciler, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programlarını oluştururlar. Öğretmenler öğrencileri bilmedikleri ve ilgi duymadıkları bir konu hakkında fikir sahibi olmaya zorlamak yerine, öğrencilere kendi yeteneklerini keşfettirerek ilgi duydukları alanda kendilerini geliştirmeye teşvik ederler.

Finlandiya’da eğitim süresi günde 4 saat olarak belirlenmiştir. 4 saatlik eğitim sürecinde teneffüs süreleri 15 er dakikadan oluşmaktadır. Ders saati uzarsa öğrencilerin teneffüs süreleri de uzatılır. Çocuklar okul saatlerinden geriye kalan zamanlarının büyük bir kısmını, oyun oynayarak ve arkadaşlarıyla vakit geçirerek değerlendirirler. Arkadaşlarla geçirilen bu zaman dilimlerinde çocuklar, çevrede olup bitenlerle ilgili birçok şey öğrenir. Örneğin bir tırtılın koza yapmasını, bir salyangozun izini, bir hayvanın yavrusunu beslemesini gözlemlerler. Öğrencilerin başarıları, gösterdikleri olumlu davranışlar ve yetenekleri doğrultusunda belirlenir. Finlandiya’da öğrencilere eğitim hayatlarının ilk altı yılında kesinlikle not verilmez. Çocuklar okullarında 16 yaşına kadar herhangi bir sınavla karşılaşmazlar. Fin eğitim anlayışında sınavların öğrencilerin öğrenme heyecanını azalttığı ve strese neden olduğu kanaati yaygındır.

Fin eğitim sistemlerine göre öğrenmenin en iyi yeri okuldur. Bu yüzden ödevler diğer ülkelerdeki öğrencilere verilen ödevlendirmelere kıyasla daha azdır. Örneğin haftada 2-2.5 saat ödev süresi vardır. Bilinenin aksine Finlandiya’da öğrencilere ev ödevi verilmediği iddiası doğru değildir. Öğrenciler okulda yarım kalan projelerini ya da derslerini isterlerse evde tamamlayabilirler. Yani çocuklar ihtiyaç duyarlarsa evlerinde tekrar yapıp ders çalışabilir. Çocukların fiziksel gelişimlerini en üst seviyede tutmak adına okullarda her türlü sportif faaliyetler mevcuttur. Farklı ve özel yetenekleri olan çocuklar spor ya da sanat gibi branşlarda özel olarak eğitilirler.

FİN EĞİTİM MODELİNİ OKULUMUZA VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNE NASIL ENTEGRE EDECEĞİZ?

Finlandiya Oulu şehrinde bulunan Hintta School ve İsveç Karlstad şehirnde bulunan Stodeneskolan okullarındaki eğitim sistemini inceledik ve eğitimde yeni bir model oluşturmaya çalıştık, adına da Finlandiya modeli dedik. Fakat bizim modelimiz çok özgün bir model. İlk altı yıl öğrencilerin akademik başarıları ile ilgili ülkemizin mevcut müfredatından taviz vermeden her gün spor, sanat, kültür etkinliklerinin yapıldığı atölyelerde öğrencilerin daha fazla zaman geçirdikleri ve mutlu oldukları bir eğitim modeli oluşturduk.” dedi.

Eravcı, bu sistemin temel amacının çocukları mümkün olduğunca çoktan seçmeli sınavlardan uzak tutarak spor, sanat ve kültür alanındaki yeteneklerini geliştirirken atölye çalışmaları ile de temel becerilerini geliştirdikleri kendilerini ifade edebilen özgüveni yüksek ve ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli insanlar yetiştirmek olduğunu açıkladı.

Eravcı; “Bilginin davranışa dönüştüğü, hayatın okulda öğretildiği bir eğitim sistemi hayal ederek bu sistemi oluşturduk. İnşallah ülkemize de model olacak bir eğitim sistemi kurmayı hayal etmekteyiz.

Bu modelde öncelikle ilk 6 yıl için bir eğitim sistemi kurduk ve bu sistemi 2022-2023 yılında okulumuzun kuruluşunun 25.yılında uygulamaya başlayacağız. Tam anlamıyla bir Finlandiya eğitim modeli olmasa da Türkiye eğitim sisteminin gerektirdikleri, esasları ve ilkeleri gözetilerek, bilginin hayata ve işlevselliğe entegre edildiği bir eğitim anlayışı oluşturmayı hedeflemekteyiz.

Bu sistemde çocuklarımızın okula daha mutlu geleceklerini, hayatı okulda öğrenecekleri, bilgiyi davranışa dönüştürebilecekleri bir program ve fiziki imkânlar sunmayı planlamaktayız. Öğrencilerimizin seçmeli derslerine olan ilgileri yadsınamaz bir gerçektir.  1. Sınıftan 8. Sınıfa kadar kendi seçtikleri dersleri; içerisinde yeterli materyallerin bulunduğu donanımlı sınıflarda gerçekleştiriyor olmaları öğrencilerin öğrenilen bilgileri istendik şekilde davranışa dönüştürmelerine olanak sağlamaktadır.

Finlandiya eğitim modelinde yer alan sınavsız öğrenme anlayışını Türk eğitim sistemine entegre etmeye çalışarak; çocuklarımızın kişilik ve sosyal gelişimlerinin, ruh sağlıklarının önemsendiği bir öğrenme ortamı oluşturmaya çalışmaktayız. Çocuklarımızın günlük 8 saat dersin, iki saatini sanata, spora ve atölye derslerine ayırmasının önünü açmayı hedeflemekteyiz. Bu sayede çocuklarımız okulda daha keyifli ve istekli zaman geçirecek aynı zamanda da yeteneklerini keşfederek, atölyelerde temel beceri, kendini ifade becerilerini öğrenerek özgüven kazanacaktır.

İlk altı yılda özellikle çoktan seçmeli sınavdan uzak iyi bir Türkçe, Matematik İngilizce ve Fen Bilimleri programlarını uygulamalı öğrenerek akademik gelişimlerini çoktan seçmeli sınavlarda değil bilginin davranışa dönüştüğü sınav yöntemiyle çocuklarımızın akademik gelişimi takip edilecektir.

Aynı zamanda okulumuzda 1. Sınıflarda Kanguru, üst sınıflarda ise MATBEG, OKUBEG, FENBEG ve TALES sınavları gerçekleşmektedir. Bu sınavlar doğrultusunda öğrencilerimizin yorumlama, analiz yapma becerisi gelişmekte bu sınavlar ile çoktan seçmeli soru kalıbı ve ezberci anlayışın dışına çıkılmaktadır. Yapılan bu ulusal ve uluslararası sınavlarda, öğrenciler değişik materyaller ile soruları çözmeye çalışarak formül, kural ezberlemenin dışında analitik düşünerek bilgiyi kullanma beceri kazanmaktadır.

Hedeflediğimiz modelde ilkokul 1. sınıfa başlayan öğrencinin İngilizce eğitimi tamamıyla dili kullanma becerisine yönelik bir sistemdir Bu sistem ile 6. sınıfın sonunda iyi düzeyde İngilizce konuşan, okuyan ve yazan öğrenciler hedeflenmektedir.

Bu modeli hayata geçirebilmek için okulumuzda kullanılan spor ve konferans salonu, drama atölyesi, resim, müzik, satranç, halk oyunları, jimnastik, cep sineması, akıl oyunları, robotik, 3 boyutlu gösteri dersliği, fen laboratuarları yanında beceri atölyeleri seramik, origami atölyeleri, botanik bahçesi gibi yeni atölyelerde öğrencilerimizin hayatı öğrendiği öğrenme ortamları oluşturmaktayız. Bu atölye ve derslikler çocuklarımızın bilgiyi davranışa dönüştürmelerine yardımcı olacaktır. 

Finlandiya eğitim modelinin esaslarından olan hayatı okula taşımak, kazanılan bilgiyi en işlevsel şekilde davranışa dönüştürmek ilkeleri kapsamında okulumuzda uygulamalı seçmeli derslerin yer alıyor olması, öğrencilerimizin bu seçmeli dersleri tıpkı Finlandiya eğitim modelinde olduğu gibi sene başında aileleri ve kendi iradeleri ile belirliyor olmaları okulumuza yeni bir soluk kazanmaktadır.

Bulunduğumuz konum ve misyon ile bu hedefleri en doğru ve somut şekilde hayata geçirmek adına, okulumuzda gelecek yıllardan itibaren beceri, zarafet, topluma uyum, eleştirel-analitik düşünme gibi atölye çalışmaları gerçekleştirecek; bu çalışmalar ile çocuklarımızın sanatta, sporda, kültürel faaliyet ve sosyal beceri anlamında kendilerini geliştirmelerinin önünü açmayı hedeflemekteyiz.

Bütün bu araştırmalarımız, hedeflerimiz ve çalışmalarımız doğrultusunda; Altınyıldız İlköğretim Kurumu olarak özverili eğitim kadromuz ile gelişmeye ve değişime güdülü, günceli takip eden, olumlu değişim ve fikirlere her zaman açık ve hazır bir noktadayız.” diye konuştu.