NEVÜ’den yapılan açıklamaya göre, Birlik tarafından yapılan açıklamada, “Filistin halkına yönelik sistematik saldırılar, temel insan haklarının ve uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Son günlerde ortaya çıkan işgal planı ise sadece bir toprağın değil, bir halkın varlığının ve geleceğinin hedef alındığını göstermektedir.” ifadelerine yer verildi.
Anadolu Üniversiteler Birliği’ne üye 20 üniversitenin imzasıyla yayımlanan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gazze’de yaşanan insanlık dramı, sadece coğrafi bir çatışmanın değil, insanlığın ortak vicdaninin sınandığı bir dönemin adıdır. Filistin halkına yönelik sistematik saldırılar, temel insan haklarının ve uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Son günlerde ortaya çıkan işgal planı ise, sadece bir toprağın değil, bir halkın varlığının ve geleceğinin hedef alındığını göstermektedir.
Bizler, Anadolu Üniversiteler Birliği olarak, “Epistemik Aksa Tufan” kavramında ifadesini bulan bu çağrıyı; yalnızca fiziksel bir direnişin değil, ayni zamanda hakikatin, bilginin, adaletin ve insan onurunun savunusu olarak görüyoruz. Üniversiteler, insanlığın ortak aklının ve vicdanının temsilcileri olarak, sessizliğin zulme ortak olmak anlamına geldiği bu kritik dönemde tarafsız kalamaz.
Akademi, hakikati savunmak ve zulme karşı durmakla mükelleftir. Gazze’de yaşananlar karşısında tüm dünyanın gözleri önünde süren bu insani felaketin normalleştirilmesine, unutturulmasına veya meşrulaştırılmasına asla izin veremeyiz. Üniversiteler, insanlığın ortak aklının ve vicdaninin temsilcileri olarak, zulme karşı sessiz kalamaz. Sevgi, barış ve adaletin hâkim olduğu, kan ve gözyaşının olmadığı bir dünya inşası için; Türkiye üniversiteleri olarak duygu, bilgi, beceri, yetenek ve yeterliliklerimizi insanlığın hizmetine sunuyor, kapılarımızı herkese açıyoruz.
Anadolu Üniversiteler Birliği olarak; Gazze halkının haklı mücadelesinin yanında olduğumuzu, işgal planlarını en güçlü şekilde kınadığımızı ve insanlığın ortak vicdanına seslenerek adaletin ve barışın yanında saf tuttuğumuzu beyan ediyoruz. Filistin Devleti’nin tanınmasının zorunlu ve kaçınılmaz olduğuna inanıyor, bu gerçeğin uluslararası toplum tarafından gecikmeksizin kabul edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu çağrımız, yalnızca bugüne değil, yarınlara da yöneliktir. Bilgiyle, vicdanla ve ortak iradeyle yükselen bu ses; zulmün karanlığını yaracak, insanlığın onurlu duruşunu tarihe kaydedecektir.”