Dönemin ulusal basını, modernleşme ve demokratikleşmenin en önemli adımlarını tam sayfa olarak manşetlerinden Türk milletine duyurdu.
CUMHURİYET'İN YÜZ İKİNCİ YILI
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük inkılabı olan Cumhuriyet, bundan 102 yıl önce ilan edildiği dönemde kamuoyunda coşkuyla karşılandı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'e ilişkin düşüncelerini yakın çevresine ilk defa, "Cumhuriyet" kelimesini de telaffuz ederek, 20 Temmuz 1919 tarihinde Erzurum'da açıkladı.
Bu tarihte Erzurum Kongresi ile Milli Mücadele'ye katılan, Türk devlet adamı ve Vali Mahzar Müfit Kansu'nun hükümet şeklinin ne olacağını sorması üzerine Mustafa Kemal Paşa, "Açıkça söyleyeyim. Şekli hükümet zamanı gelince, Cumhuriyet olacaktır." şeklinde cevap verdi.
Atatürk, inkılaplardan önce ülkenin şartlarını hazırladı, daha sonra toplumsal ve siyasal alanda yenilikler gerçekleştirildi.
Cumhuriyet'in ilanında da aynı metot takip edildi.
Milli Mücadele'nin başından itibaren milli irade, milli hakimiyet üzerinde konuşuldu, çalışmalar bu prensipler çerçevesinde gerçekleştirildi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı, kanunlar arka arkaya geldi.
Meclis açıldıktan sonra Cumhuriyet, zamanı gelmeden, şartlar hazır olmadan adı telaffuz edilmedi, ancak ortam uygun olduktan sonra kamuoyunda tartışıldı.
29 Ekim 1923'te Meclis'te uzun süren toplantılar sonrasında Cumhuriyet ilan edildi.
Ankara'da "Yaşasın Cumhuriyet" sesleriyle, 101 pare top atılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiğini basın halka duyurdu.
İkdam gazetesi, Hakimiyet-i Milliye, Anadolu Ajansının da kuruluşunda yer alan gazeteci yazar Yunus Nadi'nin sahibi olduğu Anadolu'da Yenigün, manşetten tüm yurda Cumhuriyet'in ilanını duyurdu ve bir süre gelişmeler takip edildi.
CUMHURİYET SAAT 20.30'DA İLAN EDİLDİ
Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığını yaptığı Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin yayın organı olan ve 10 Ocak 1920'de Ankara'da yayın hayatına başlayan Hakimiyet-i Milliye gazetesi, Cumhuriyet'in ilanını, "Büyük Millet Meclisi dün gece sekiz buçukta Türkiye Devleti'nin şeklini müttefikan 'Cumhuriyet' olarak tespit ve dokuza çeyrek kala Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini müttefikan 'Reis-i Cumhur' seçildi" sözleriyle manşetinden tam sayfa duyurdu.
Hakimiyet-i Milliye gazetesi ikinci sayfasında, Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Paşa'nın başvekil ve vekillerin listesini Büyük Millet Meclisine arz ettiğini, Meclis'in hükümet listesini 158 üyenin oyu ile uygun bulduğunu belirtti.
Aynı gazetenin üçüncü sayfasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğu vurgulanarak, Büyük Millet Meclisinin tarihi celsesinde yer alan şu sözlere yer verildiği bildirildi:
"Cumhuriyet-i idare Büyük Millet Meclisi ve Teşkilat-ı Esasiye kanunuyla beraber doğmuştu, fakat bu şekli idareye bir isim vermek ancak tarihimizde şerefli bir gece olan 30 teşrin-i evvele müyesser oldu ve bu vesile ile muhterem mebuslarımız şekli devlete nasıl sadık kalınacağını izah eylediler."
102 yıl önce büyük mücadelenin başarılmasında ve Cumhuriyetin kurulmasında başta büyük Atatürk’e ve bu uğurda canla, başla çalışan, hayatlarını kaybeden kahramanlarımızı bugün bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.





