Türkiye'deki toplam ölümlerin yüzde 86’sından Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar (BOH) sorumlu.

Kalp ve damar hastalıkları (KDH), bir numaralı ölüm nedeni. Bulaşıcı olmayan hastalıklarının yüzde 47'si KDH’dan kaynaklanıyor.

Kardiyovasküler hastalıklar değiştirilebilir risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildirmekte.

Değiştirilebilir Risk Faktörleri

Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivitenin az olması, alkol kullanımı, hipertansiyon, obezite, diyabet ve LDL yüksekliği/HDL düşüklüğü/Trigliserit yüksekliği

Risk faktörlerinin bir arada görülmesi ise bireyin riskini katlayarak artırmaktadır. Kalp ve damar hastalıklarından korunmada tek bir risk faktörünün değil, tüm risk faktörlerinin birlikte ele alınması ve müdahale edilmesi çok önemli. 

Bu nedenle 40 yaş ve üstündeki bireyler aile hekimine başvurarak yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesini yaptırması öneriliyor.

Risk değerlendirmesinde öncelikle yaş, cinsiyet, sigara kullanımı bilgileri alınmakta, kan basıncı ölçülerek ve total kolesterol değeri bakılarak 10 yıl içinde bazı kalp damar hastalıklarından ölüme ilişkin risk hesaplanmakta.

Hesaplama sonrasında aile hekimi yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık vermekte, risk durumuna göre gerekli durumlarda sağlıklı hayat merkezlerinden destek alınmasını sağlamakta, daha ileri tetkik ve tedavi planı için ise uzman hekime yönlendirmekte.

Aile hekimleri tarafından yapılan tarama ve izlemler ile; hastalık riski olan bireyler erken tespit edilmeleri, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık verilerek takip edilmeleri, kronik hastalığı olan bireylerin daha fazla sorun yaşamadan hayatlarını idame ettirmeleri ve yaşam kalitelerin arttırmaları hedeflenmekte.

Editör: Mehmet Günay