Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Ekonomiden güvenliğe ve bölgesel gelişmelere kadar pek çok konuyu değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, son kabine toplantısından bugüne kadar ülke ve millete hizmetle dolu günler geçirdiklerini belirtti.
Milli Güvenlik Kurulu'nun eylül toplantısında sahadaki sonuçları daha sonra ortaya çıkan önemli kararlar aldıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda sınır içinde ve dışında izlenecek hareket tarzına ilişkin stratejileri sürekli geliştirerek hayata geçirdiklerini söyledi.
Bu yıl İstanbul ve Ankara'nın ardından 29 Eylül'de İzmir'de düzenlenen TEKNOFEST'in heyecanını tüm katılımcılarla ve özellikle gençlerle yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, katılımcı, etkinlik ve ziyaretçi sayısıyla artık dünya çapında bir teknoloji festivaline dönüşen TEKNOFEST'te bir araya geldikleri gençlerin dinamizminin kendilerine güç ve enerji verdiğini aktardı.
Erdoğan, bu kapsamda cumhuriyet tarihi boyunca ülkede düzenlenecek en büyük bilimsel etkinlik olan Uluslararası Uzay Kongresi'nin 77'incisinin 2026'da Antalya'nın ev sahipliği yapacağını dile getirdi.
"Gazi Meclis"
Her yıl olduğu gibi bu sene de TBMM'nin yeni yasama yılının açılış töreninde milletvekilleriyle Gazi Meclis'te hazır bulunduklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin kuruluşundaki ideallerden Türkiye Yüzyılı hedefimize, ülkemizi yeni bir anayasaya kavuşturma kararlılığımıza kadar pek çok başlıktaki görüşlerimizi Meclisimizle ve milletimizle paylaştık. Her ne kadar, bazılarının Milli Mücadele'yi yöneten, 15 Temmuz'da hain darbecilere direnen Meclisimize 'gazi' demeye dili varmıyor olsa da TBMM bu şanlı unvanı inşallah ilelebet taşıyacaktır. Gazi Meclisimizde milli iradenin temsilcisi sıfatıyla ülkesine ve milletine hizmet etmek için görev yapan tüm milletvekillerine, yeni yasama yılında bir kez daha başarılar diliyorum."
Danıştay Eğitim Tesislerinin açılışı ile Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliğinin yönetim kurulu toplantısı ve seminerinin kapanışı töreninde yüksek yargı mensuplarıyla bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nı adaletin yüz yılı yapma hayallerine adım adım yaklaştıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanımızın adalet özlemini giderme yanında terör örgütleri başta olmak üzere ülkemize ve milletimize dönük tehditler karşısında sağlam bir duruş sergileyen yargımızın yanında olmaya hep devam edeceğiz." diye konuştu.
"İNŞA ETTİĞİMİZ KİLİSE ÜLKEMİZDEKİ DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SEMBOLÜDÜR"
AK Parti'nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi vesilesiyle ağırladıkları misafirlerle ülkeler arasındaki ilişkileri değerlendirdikleri görüşmeler yapma fırsatı bulduklarını söyleyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dün de İstanbul'da Mor Efrem, Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin açılışını gerçekleştirdik. Bu toprakların ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz Süryani cemaatiyle işbirliği içinde inşa ettiğimiz kilise ülkemizdeki din ve inanç özgürlüğünün bir sembolüdür. Bölgemizde ve dünyada dini ve etnik kökenlere dayalı ayrışmaların, çatışmaların, nefret suçlarının arttığı bir dönemde Türkiye'nin sergilediği bu kuşatıcı ve kucaklayıcı tavır çok çok önemlidir. İstanbul'da tüm semavi dinlerin temsilcileri ve mensuplarının katılımıyla başarılan hoşgörü ve dayanışma ikliminin Kudüs başta olmak üzere dünyanın her yerine örnek olmasını temenni ediyoruz."
"Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler yakın takibimizde"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün kabine toplantısı öncesinde üniversitelerin 2023-2024 akademik yılının açılış törenini gerçekleştirdiklerini belirterek yeni akademik yılın hayırlı olmasını diledi.
Bu süreçte Ankara ve İstanbul'da yaptıkları çok sayıda görüşme ve toplantıyla ülkeyi büyütme, milletin refahını yükseltme ve devleti güçlendirme mücadelelerini kesintisiz sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, "Dünyada ve bölgemizde tüm yaşanan gelişmeler elbette yakın takibimiz altındadır. Biraz sonra bu hususlarla ilgili ülkemizin yaklaşımlarını ve devletimizin siyasetini ifade eden kapsamlı değerlendirmeleri sizlerle paylaşacağız. Bununla birlikte ekonomideki sorunların çözümü, depremde yıkılan şehirlerimizin hızla ayağa kaldırılması ve terörle mücadele önceliklerimizin en başında yer almayı daima sürdürmektedir." diye konuştu.
"HAYAT PAHALILIĞINI ÇÖZMEK İÇİN ÖZGÜN VE AKILCI POLİTİKALARA DAYALI YOL İZLİYORUZ"
Ekonomik görünümle ilgili gelişmelere değinmek istediğini dile getiren Erdoğan, ekonomi alanındaki programları dikkatle ve belirlenen takvimi içinde yürüttüklerini söyledi.
Orta Vadeli Programı eylülün ilk haftasında milletin ve iş dünyasının takdirine sunduklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"2053 vizyonumuzun önemli bir parçası olan 12. Kalkınma Planımızın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamladık. Gelecek 30 yıla dair hedef ve vizyonumuzun yol haritasını teşkil edecek planın detaylarını önümüzdeki haftalarda kamuoyumuzla paylaşacağız. Tabii orta ve uzun vadeli programları yürütürken, ekonominin güncel sorunlarını ve ihtiyaçlarını da ihmal etmiyoruz. Küresel ekonominin geleceğiyle ilgili tahminlerin giderek kötümserleştiği bir dönemde Türkiye bir kez daha kendini farklı bir güzergaha taşımayı başarmıştır. Yaşadığımız enflasyon, daha doğrusu rasyonel olgularla bağlarını tamamen koparmış hayat pahalılığı sıkıntısını çözmek için özgün ve akılcı politikalara dayalı bir yol izliyoruz. Bu meselenin üstesinden gelmenin hukuki ve idari tedbirler yanında asıl milletçe ve bireyler olarak topyekün ortaya koyacağımız ahlak, erdem, hak ve hakkaniyet esaslı bir duruştan geçtiği açıktır. Biz iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırarak öncelikle üzerimize düşenleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Son birkaç yıldır adeta bir histeri halinde süren fiyatlama davranışlarının sonuna gelindiğine inanıyoruz. Ülkemizi kronik baş ağrısı olan faiz, kur, enflasyon üçgenine sıkıştırma gayretlerini bir kez daha boşa çıkarmakta kararlıyız."
"Türkiye, depremin getirdiği yüke rağmen hedeflerine ilerlemeye devam ediyor"
Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyütme esasına dayanan stratejilerinden en küçük geri adım atmadıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sadece bu doğrultuda geldiğimiz seviyenin gereği olan yeni yöntemleri, yeni politikaları devreye alıyoruz. Küresel ekonominin büyüme tahminleri sürekli düşürülürken, Türkiye'ye ilişkin büyüme tahminlerinin düzenli olarak yükseltilmesi doğru istikamette hep gittiğimizi gösteriyor. Bu yılın ilk yarısında yüzde 3,8 büyüyen, 254 milyar doları aşan ihracatının etkisiyle küresel ticaretten aldığı pay yüzde 1,03'e yükselen Türkiye, depremin getirdiği yüke rağmen hedeflerine ilerlemeye devam ediyor."
Otomotiv sektörüyle ilgili getirdikleri ve yılbaşına kadar uzatılan pazarlama, satış ve ilan sınırlamalarının etkisinin giderek daha fazla hissedildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınan tedbirler, kesilen cezalar ve diğer engellemeler sayesinde otomotiv piyasasında yaşanan spekülatif fiyat artışlarının ortadan kalkmaya başladığını söyledi.
"Tüm esnafımızı, işletmelerimizi enflasyonla mücadelemize destek vermeye davet ediyorum"
Bu kapsamda stokçuluk yapan ve haksız fiyat uygulamasına giden firmalar ile şahıslara toplam 222 milyon lira idari para cezası kesildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde rekabeti bozucu faaliyet yürüttüğü tespit edilen 139 firma 2 milyar 105 milyon lira cezaya maruz kaldı. Şimdi benzer bir uygulamayı gayrimenkul piyasasında devreye alıyoruz. Konut ve kira sektöründe adil, dürüst, özenli ve makul şekilde hareket etmeyerek piyasanın dengesini bozan fahiş fiyat artışlarına yol açan kişi ve kurumlara yönelik ağır yaptırımlar getiriyoruz. Çimento ve hazır beton sektöründeki dengesiz fiyat artışları da yakın takibe alındı. Yapılacak incelemeler sonunda haksız bir şekilde fiyat yükselttiği tespit edilen firmalar bunun bedelini ağır para cezalarıyla ödeyecekler. Tüketicilerimizi korumak için aldatıcı ve yanıltıcı reklam yapan firmalar ile etiketiyle kasası arasında fiyat farkı bulunan işletmeler üzerinde de hassasiyetle duruyoruz.
Yapılan denetimlerde bu tür yollara tevessül edenlere 215 milyon lira ceza yazıldı. Ticaret Bakanlığımızın 81 ilde yürüttüğü gözetim ve denetim faaliyetleri ışığında fahiş fiyat uygulayan işletmelere 86 milyon lira ceza kesildi. Bakanlığımızın zincir marketlere yönelik indirim çağrısının giderek daha çok makes bulduğunu görüyoruz. Biz de buradan zincir marketlerimiz başta olmak üzere tüm esnafımızı, işletmelerimizi yapacakları indirimlerle enflasyonla ve hayat pahalılığıyla mücadelemize destek vermeye davet ediyorum. Vatandaşımızın ekmeğine ve aşına göz dikenlere eyvallah etmeyeceğimiz gibi bu dönemde sergilenen fedakarlıkları da asla unutmayacağız."
Vatandaşlara verdikleri tüm sözlerin takipçisi olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimize verdiğimiz, çalışanlarımızı ve emeklerimizi enflasyona ezdirmeme, refah kayıplarını telafi etme sözümüzü yerine getirmek için de bugüne kadar pek çok düzenleme yaptık." dedi.
Enflasyonun hala yüksek oranlarda seyretmesinin çabalarını sekteye uğrattığının farkında olduklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bilhassa emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyorum. Bunun için bakanlarımıza yeni hazırlıklar yapmaları noktasında gerekli talimatları vermiştim. Kabine toplantımızda yaptığımız kapsamlı değerlendirmelerin ardından emeklilerimizi rahatlatacak yeni bir karar aldık. Emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödeme yapmayı kararlaştırdık. Hem emekli olup hem de fiilen çalışmaya devam eden emeklilerimizi bu düzenlemenin dışında bırakıyoruz. Bütçemize toplam maliyeti 61 milyar lirayı geçen bu ödemeler kasım ayının ilk yarısı itibariyle emeklilerimizin hesabına yatırılmış olacaktır. Yılbaşında emeklilerin durumunu tekrar gözden geçirecek, inşallah o zaman da her türlü fedakarlığı sergileyeceğiz.12,2 milyon emeklimizi doğrudan etkileyen, aldığımız bu kararın hayırlı olmasını diliyorum."
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkacak kaynağı milletin her kesimiyle paylaşma ilkelerini doğal gazdan çalışan ve emekli maaşlarına kadar her alanda hayata geçirmeyi sürdüreceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarıldıkça Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mesele, çözemeyeceğimiz sorun, alt edemeyeceğimiz tehdit yoktur. Şehir merkezlerimizdeki, örnek olarak söylüyorum, deprem yıkıntılarını büyük ölçüde temizledik, temizlemeye de devam ediyoruz. Dünyada 11 şehirdeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 bini aşkın can kaybına ve 850 bin bağımsız bölümün yıkımına yol açan bir felaketle böylesine etkili ve hızlı mücadele eden başka ülke örneği yoktur. Şehir merkezlerimizdeki deprem yıkıntılarını büyük ölçüde temizledik. Geçici barınma alanlarında 600 bin vatandaşımıza hizmet veriyor, ayrıca kira yardımı ve diğer desteklerle 1,3 milyon insanımızın yanında yer alıyoruz. Rezerv alanlarda yapacağımız 200 bin konut ve yerinde dönüşümle inşa edilecek 218 bin konutla ilgili çalışmalar süratle ilerliyor. Şüphesiz bu kadar büyük bir alana yayılan, bu kadar çok nüfusu etkileyen bir felaketin ardından kimi eksiklikler, kimi aksaklıklar yaşanabilmektedir. Ama devlet ve millet dayanışmasıyla, sabırla ve sebatla hareket ederek her badirenin üstesinden geleceğimizden, her sorunu çözeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."
"194 HEDEF İMHA EDİLDİ, 162 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Türkiye'ye ait SİHA'nın düşürülmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiç şüphe yok ki bu olay milli hafızamıza kaydedilmiştir ve vakti saati geldiğinde gereği muhakkak yapılacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sınırlarımızda ne tek bir teröristin barınmasına ne de bir terör koridoru kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde 1 Ekim'den itibaren gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda toplam 194 hedef imha edildiği ve 162 terörist etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm isimleri ve uzantılarıyla PKK'yı tamamen ortadan kaldırana kadar sınır ötesi harekatlarını devam ettirmek Türkiye'nin meşru hakkıdır. Terör örgütleriyle yakın ilişkide olan güçlerden, harekatlarımızda zarar görmemeleri için bölgedeki unsurlarını teröristlerden uzak tutmalarını istiyoruz."
"Adil bir barışın kaybedeni olmaz"
İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz ne İsrail topraklarında ne Filistin topraklarında tek masumun burnunun kanamasına razı olmadığımızı hep söyledik, söylüyoruz. Bugün de aynı yerdeyiz. Gazze'nin hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması, masum çocuk, kadın, yaşlı ve sivil ölümleri asla kabul edilemez. Savaşın da bir adabı, ahlakı vardır. Taraflar buna riayet etmekle mükelleftir. Hep ifade ettiğimiz gibi, adil bir barışın kaybedeni olmaz. 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin Devleti kurulmadan, bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Türkiye olarak, tarafların talep etmesi halinde esir takası dahil her türlü arabuluculuğa hazır olduğumuzu belirtmek isterim. İsrail'den Filistin topraklarına yönelik bombardımanlarını, Filistinlilerden de İsrail'deki sivil yerleşimlere yönelik tacizlerini durdurmalarını istiyoruz. Gazze halkının ihtiyaç duyacağı insani yardım malzemelerinin tedariki konusunda da gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz."