Kendi imkanlarıyla kurtulan ve görevlilerce kurtarılan yaralılardan bazıları Nevşehir Devlet Hastanesine getirilerek tedavi altına alındı.

378 yaralıdan 289’u tedavilerinin ardından taburcu edilirken bir kısmı yoğun bakımda olan 89 yaralının tedavisi sürüyor.

Depreme Hatay’da yakalanan 11 yaşındaki Ömer Nedim Aslan, yaşadıklarını anlattı. Babasının kendisini uyandırdığını anlatan Aslan, “Babam geldi bizi uyandırdı, ceketlerimizi alıp çıkana kadar duvar üzerimize düştü. 6 saat elimi kıpırdatamadım. Dayımlar geldi bizi kurtardı.” dedi.

Göksel Aslan da eşini ve bir kızını kaybettiğini söyledi.

Depreme uykuda yakalandıklarını aktaran Aslan, “Ailecek uykudaydık. Dışarıya çıkmaya çalıştık ama yetişemedik. Bütün ailem enkazın altında kaldı. Eşimle kızımı kaybettim. Annem babam ve bir kızım onlar sağ çok şükür. Akrabalarım geldi, onların sayesinde çıktım. Şu an iyiyiz çok şükür.” diye konuştu.

Kendilerine çok iyi bakıldığını kaydeden Aslan, “Arkadaşlarımız her şeyimizle ilgileniyorlar. Devletimiz her şeyimizle ilgileniyor sağ olsun.” dedi.

Hatay’daki evinde iki çocuğuyla yaşayan Meryem Başkara İçer de yaşadıklarını şöyle anlattı:

“9 katlı binanın dördüncü katında oturuyordum. Sarsıntı başlayınca bir araya geldik. Küçük oğlumun yanına geldik ve üzerine abandık. Yatağı savuruyordu. Sakin olmaya çalışıyorduk ama ben hayatımda böyle korkunç bir şey yaşamadım. Her şey üzerimize düşmeye başladı. Gözümü açtığımda kocaman bir kanepenin üzerimizde olduğunu gördük. Sabaha kadar enkaz altına kaldıklarını, yoldan geçen arkadaşının kardeşine haber vermesiyle kurtarmaya geldiklerini aktaran İçer, “İlk önce kızım çıktı, sonra oğlumu çıkardılar. Benim bacağım kırılmış ve ben farkında değilim. Çekiyorlar çıkamıyorum. Çıktıktan sonra binaya baktım o kadar korkunç bir şey ki bütün anılarımız her şeyimiz gitti.”

Kendileriyle çok yakından ilgilenildiğini vurgulayan İçer, “Buraya geldikten sonra sağ olsunlar Nevşehir halkı, hastane çalışanları, doktorlar olsun geldiğimiz günden beri öyle çok iyi davranıyorlar ki. Geldiğimizde ayağımızda çorap bile yoktu. Üzerimizde hiçbir şey yoktu. Geceliklerimizle geldik. Bütün ihtiyaçlarımızı karşıladılar güler yüzlü personeliyle. Hala soruyorlar bir ihtiyacınız var mı diye. Allah razı olsun hepsinden.” ifadelerini kullandı.

Editör: Alpaslan Körükcü