Mutlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Başkanlar Kurulumuz, Sendikamızın 8. Kuruluş Yıldönümü olan 27 Nisan 2018 tarihinde Ankara/Ayaş´ta toplanmıştır. Ülkemizin ve çalışma yaşamının gündeminin müzakere edildiği Başkanlar Kurulu toplantımızın ardından aşağıdaki konuların üyelerimiz ve kamuoyu ile paylaşılması kararlaştırılmıştır.
1- Taşeron çalışanlarına kadro sürecinin en başından beri, Hak-İş Konfederasyonumuz üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş, kamuda ikinci sınıf insan muamelesi gören ve insan odaklı olmayan taşeron sistemine karşı tek başına mücadele etmiş ve başarılı olmuştur.
2- Öz Büro İş Sendikası olarak; hiçbir sendikanın yapmadığını yapmış ve Şubat 2017 tarihine kadar Yüksek Hakem Kurulundan çıkan sözleşmelere rağmen hiçbir taşeron işçisinden üyelik aidatı almamıştır. Şubat 2017 tarihinden sonra ise, bugün aidat almayacağı şovunu yapan başka konfederasyon sendikaları gibi işçinin bir günlük brüt yevmiyesinin %80´i aidat almak yerine aidat miktarını işçinin bir günlük brüt yevmiyesinin %50´si olarak belirlemiştir.
3- Kadroya geçen bütün işçiler şunu çok iyi bilmektedir ki; Sözde sendikalar taşeron meselesine taş koyarken Hak-İş/ Öz Büro İş bu meseleye baş koymuş, işçiyi aidat makinası olarak değil, bir işçi bile olsa her iş yeri için toplu iş sözleşmesi mücadelesi vererek insanı en yüce, emeği en kutsal değer olarak kabul etmiş ve diğer sendikaların aksine “Emeğe Sadakati Şeref” bilmiştir.
4- Ancak emeğe katkısı olmayan bu sendikaların, kadroya geçiş işleminin tamamlandığı 02 Nisan 2018 tarihinden sonra, sanki kamuda kadroya geçen üyeleri varmış gibi, aidattan feragat ettikleri şovunu yapmaları emek hırsızlığıdır. Bu açıklamaların işçiye katkı amacıyla değil, saltanata dönüştürdükleri sendikacılıklarının artık sona yaklaştığını ve emek odaklı sendikacılığı benimsemiş güçlü örgütlenmelere zarar verme amacıyla yapıldığı açıktır.
5- Kadroya yeni geçen yüzbinlerin en büyük beklentisi olan Kamu Çerçeve Protokolüyle özlük haklarının iyileştirilmesi, ayrımcılığın ortadan kaldırılarak yeni çalışma koşullarının düzenlenmesi ve geleceğe dair umutlarının korunabilmesi için, art niyetli sendikalara puslu hava yaratan, mevzuattaki boşluk ortadan kalkana kadar kadroya geçen mevcut üyelerimizden ve Öz Büro İş ailesine yeni katılacak bu kapsamdaki üyelerimizden 2 Nisan 2018 tarihinden itibaren aidat alınmamasına karar verilmiştir.
6- Yeni kazanımımız olan promosyon konusunun işçi lehine bir yorumla ele alınmasını, sürecin sendikamız temsilcileriyle paylaşılmasını tüm yetkililerden bekliyoruz. Ayrıca işyerlerimizdeki iş elbisesi, nöbet, çalışma süreleri vb. konuların diyalog kültürüyle çözülmesini kaliteli hizmet ve çalışma barışının olmazsa olmazı gördüğümüzün bilinmesini istiyoruz.
7- Taşeron sorununu kadro sonucuyla çözen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN´a tüm emekçiler, tüm üyelerimiz, tüm kurumlarımız, tüm halkımız ve bütçemiz adına bir kez daha teşekkür ediyor Cumhurbaşkanımızın Beştepe´deki İstihdam Şurasında ifade ettiği “taşeron sorununu kadroyla çözdük şimdi sırada ücret iyileştirmesi var” talimatının gereğini tüm yetkililerden bekliyoruz.
8- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 12 Nisan 2018 tarihinde yayınlanan, kadroya geçen ancak Toplu İş Sözleşmesi olmayan işçilerin ücret ve sosyal haklarını düzenleyen toplu iş sözleşmesini sanki bu işyerlerinde sendikal süreç bitti gibi algılanması bir yanılsamadır. Süreç bütün kurallarıyla ve kurumlarıyla işlemektedir. Bu anlamda sendikamız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza yazılı bir müracaatla durumun açıklığa kavuşturulması talebinde bulunmaya karar vermiştir.
9- Kadro kazanımımıza rağmen kapsam dışında kalan tüm emekçiler için kamuda tek bir taşeron işçisi kalmayana kadar mücadelemiz devam edecektir. Sabırla ve inanarak, bu mücadeleyi dün olduğu gibi bugün de başarıyla sonuçlandıracağız. Dili, dini, cinsiyeti, rengi ne olursa olsun, tüm insanların gözyaşları aynıdır. Öz Büro İş bu onurlu mücadelesine kararlı bir şekilde ve sonuç alıncaya kadar devam edecektir.
10- Emeğe sadakati şeref bilen sendikamız tüm emekçileri sözde sendikalara karşı bilinçli olmaya, örgütlü gücümüzün devamı konusunda duyarlı olmaya davet etmektedir.