1849 yılında inşa edildikten sonra 1924 yılına kadar Osmanlı tebaasındaki Ortodoks Rumların ibadethanesi, 1950-1983 arasında ise cezaevi olarak kullanılan kilise, yaklaşık 40 yıl atıl kaldıktan sonra restorasyon ve konservasyon çalışmalarının ardından yeniden kapılarını açtı.

Yaklaşık 3 yıl önce başlatılan çalışmalarda, cezaevine dönüştürüldüğü yıllarda sıva altında kalan freskleri gün yüzüne çıkarılan tarihi kilisenin açılışı törenle yapıldı.

Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, AK Parti Nevşehir Milletvekili Yücel Menekşe, Belediye Başkanı Mehmet Savran, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Bahittin Murat Yakın, AK Parti İl Başkanı Ali Kemikkıran, AK Parti milletvekili adayı Emre Çalışkan ve davetliler katıldı.

“İNANÇ TURİZMİ KAPSAMINDA SON DERECE YARARLI OLACAK”

Törende konuşan Vali Becel, Nevşehir Kalesi’nin hemen eteğinde yer alan Meryem Ana Kilisesi’nin Başrahip Paisios döneminde temelden inşa edildiğini ve 16 Ekim 1849'da açılarak Hz. Meryem'e ithaf edildiğini belirtti.

Meryem Ana Kilisesi’nin, 1924 mübadelesinden sonra Cumhuriyet Dönemi’nde uzunca bir süre devlet hapishanesi olarak kullanıldığını aktaran Becel, “Yapının hapishane olarak kullanımı için ana planda herhangi bir değişik yapılmaksızın ikinci bir kat inşa edilmiş, daha sonra terk edilmiştir. Ülkemizin diğer kültür mirası eserlerinden Meryem Ana Kilisesi gibi anıtsal yapılarımızı yeterince koruyamazsak kısa süre içinde doğa ve insan eliyle yok olacağı aşikardır. Bu nedenle Meryem Ana Kilise’nin restorasyonu ve konservasyon çalışmalarına başlanmış ve kısa sürede tamamlanmıştır. Şimdi korumanın en geçerli yöntemi olan bu yapıya uygun bir işlev vermektir. Türkiye, Dünya inanç turizmi kapsamında son yıllarda önemini artıran bir destinasyon konumundadır. Anadolu irfanının temsilcisi Hacı Bektaşi Veli Dergahı’nın yanı sıra kent merkezindeki Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Meryem Ana Kilisesi gibi dinsel nitelikli anıtların yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekeceği ve inanç turizmine hizmet edeceği aşikardır. Dolayısıyla Meryem Ana Kilisesi gibi kutsal yerlerin başka dinlere mensup turistlerce ziyaret edilmesinin turizm olgusu içinde “İnanç Turizmi” kapsamında değerlendirilmesinin son derece yararlı olacağı görüşündeyiz.” diye konuştu.

“TURİZM GELİRİNİ 2028’DE 100 MİLYAR DOLARLARA ÇIKARTACAĞIZ”

Bakan Yardımcısı Alpaslan da, 1950’den sonraki kullanımlarında yanlış uygulamalar neticesinde kiliseye verilen tahribatlar ve kullanımıyla ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi.

Tahribatları gidermek, aslına uygun olarak yeniden ihya etmek, Kapadokya’ya ve ülke turizmine tekrar bir kültür varlığı olarak kazandırmak için 2020 yılında çalışma başlatıldığını belirten Alpaslan, “O aykırı uygulamalar, binaya verilen hasralar ortadan kaldırılarak güzel bir restorasyon çalışmasıyla tamamlandı.” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültürel varlıklara büyük bir hassasiyetle yaklaşıp onları canları gibi koruyarak gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Alpaslan, “Gerek Hristiyanlığa, gerek Museviliğe her türlü inanç grubuna ait kültürel varlığa biz hassasiyet göstererek restorasyonlarını yapmaktayız. Biliyorsunuz Kapadokya bölgesi dünyada eşi benzeri bulunmaz cennetten bir köşe. Doğal güzelliklerle, tarihiyle, kültürel birikimi ile olağanüstü bir yer. Kapadokya’mız kültür ve turizm açısından gözde bir yer.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin turizmde de çok büyük hedefleri olduğunu kaydeden Alpaslan, şöyle devam etti:

“2028 yılında biz Türkiye’deki turizm gelirini 10 milyar dolar seviyesine çıkararak dünyada turizmde en ideal ülkelerden birisi olma yolunda emin adımlarla, doğru adımlarla, doğru stratejilerle ilerliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da turizm sektörünün Türkiye için öneminden hareketle turizmi stratejik sektör ilan etmişti. Bu yol ve bu anlayışla biz de çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2028’de pandemiden sonra tabi dünya da turizmde çok büyük bir daralma yaşadı. Kapadokya olarak biz de bunun sıkıntılarını yaşadık. 2020 ve 2021 yıllarında buradaki büyük hareketlilik düşüşe geçmişti. Tüm dünyada turizm sektörü yüzde 88’e varan bir daralma yaşamıştı. Buna rağmen ülkemiz yüzde 65’lik bir daralma yaşamıştı. Ama Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı’nın da çalışmaları sayesinde dünyada biz turizm değerlerini en iyi tanıtan ülke olarak tanıtımlarımızı güçlü bir şekilde yaptık. 2022 yılında rekor kırarak 51 milyon turistle 46 buçuk milyar dolarlık bir turizm rekoru elde etmiştik. Tabi bu ülkemizin içinde bulunduğu durumla istihdama katkısı, insanımızın, milletimizin refahının artması için son derece önemliydi. Biz bu rakamı 2 katına çıkartarak 2028’de inşallah 100 milyar dolarlara çıkartacağız.”

“TURİZM GÜZERGAHI OLMASI YÖNÜNDE ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK”

Belediye Başkanı Savran ise, Meryem Ana Kilisesi’nin Nevşehir yakın tarihinin ve Osmanlı’ya dayanan tarihin bir simgesi olduğunu belirtti.

Meryem Ana Kilisesi’nin Osmanlı Dönemi’nde ibadete açıldığını aktaran Savran, “1950’den 1983 yılına kadar cezaevi olarak kullanılmış, bu yüzden de oldukça ciddi tahribat görmüş bir yapıydı. Kültür Bakanlığımızın, Sayın Bakanımızın ve bakan yardımcımızın önderliğinde çok titiz bir restorasyon sürecinden sonra güzel bir eser olarak şehrimize kazandırıldı.  Meryem Ana Kilisesi’yle birlikte Kayaşehir, Kayaşehir içindeki Kaya Kilisemiz, buradaki Rum Hamamı ve Çanlı Kilise ile birlikte bu bölgenin farklı bir turizm güzergahı olması yönünde de çalışmalarımız devam edecek.” ifadelerini kullandı.

Editör: Ravza Nur Baydemir