Fulvik asitin, hümik asitten daha düşük bir moleküler ağırlığa sahip olduğunu belirten Tarım Danışmanı Yeşil, “Bu da birikmeye neden olmadan yüksek emme kapasitesi nedeniyle yapraktan uygulama ve gübreleme için daha uygun hale getirir. Buna karşılık, hümik asit daha yüksek bir moleküler ağırlığa sahiptir, bu da yaprak stomalarını tıkayabileceğinden yaprak spreyi için uygun değildir. Fulvik asit, hümik asitten daha yüksek bir şelatlama gücüne sahiptir ve daha küçük moleküler boyutu sayesinde mikro besinlerle karıştırıldığında mükemmel sonuçlar verir. Fulvik asit, daha yüksek oksijen içeriği içerdiğinden toprağın havalandırılmasını ve drenajını hümik asitten daha iyi iyileştirir.” İfadelerine yer verdi.
Hümik asitin ise toprağın su tutma kapasitesini artırdığını aktaran Yeşil bilgilendirmesinde şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle, besinleri ve suyu tutmaya yardımcı olduğu için hızlı drenajı olan hafif, kumlu topraklarda özellikle faydalıdır. Bu durumda, hümik asit, fulvik aside göre açık bir avantaja sahiptir. Hümik asit, topraktaki organik maddenin yenilenmesinde önemli bir rol oynar. Hümik asit, topraktaki kalsiyum mevcudiyetini artırarak bitkilerin emmesini kolaylaştırır. Tuzlu topraklarda klorür ve sodyum arasındaki iyonik bağı kırabilir, bu da kalsiyumun sodyumun yerini almasına ve onun sızmasına yardımcı olur.
HÜMİK ASİT NE ZAMAN KULLANILIR?
“Su tutma özelliği zayıf olan hafif, kumlu topraklar. Yüksek kalsiyum seviyeleri. Organik madde bakımından yetersiz topraklar.”
FULVİK ASİT NE ZAMAN KULLANILIR?
“Drenajı zayıf olan ağır topraklar. Yüksek alkali topraklar. Mikro besin eksikliklerinin kalıcı belirtileri görüldüğünde. Aşırı gübrelemeye bağlı toksisite belirtileri görüldüğünde. Yapraktan uygulama gerektiğinde, yüksek şelatlama kabiliyeti nedeniyle mikro ve makro besinlerle iyi karıştığı için alımını kolaylaştırır.”