Eğitim Sen Başkanı Kaya, 8 Eylül Pazartesi günü başlayacak 2025-2026 eğitim öğretim yılı öncesinde okul ve kırtasiye masraflarına dikkat çeken bir açıklama yayımladı.
Ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının eğitim giderlerini de katladığını söyleyen Kaya, “Kayıt ücretleri, zorunlu bağış uygulamaları, okul kıyafetleri, servis ücretleri ve kırtasiye ürünlerine gelen zamlar, dar ve orta gelirli ailelerin bütçesinde büyük yükler getirmektedir.
Veliler, bir öğrencinin okul ihtiyaçlarını karşılamak için kırtasiyeden okul kıyafetine, spor ayakkabısından beslenme masraflarına kadar geniş bir alanda harcama yapmak zorundadır. Eğitim masraflarının her yıl resmi enflasyon oranlarının çok üzerinde artıyor olması dikkat çekicidir.” diye konuştu.
“OKUL ÇANTASI KAÇ LİRAYA DOLACAK?”
Velilerin en büyük kaygılarından birinin okul çantalarını kaç liraya doldurabilecekleri olduğunu aktaran Başkan Kaya, “Geçtiğimiz yıl zaten yüksek olan kırtasiye fiyatları, bu yıl da yüzde 60’ları aşan artışlarla daha da ağırlaşmıştır. İlkokul sepetinde 2 bin 800-3 bin 800 TL arasında seyreden maliyet, lisede 4 bin TL’yi aşmakta ve 5 bin 800 TL’ye kadar çıkabilmektedir. Bu tablo, çocuk büyüdükçe ve eğitim kademesi yükseldikçe ailelerin maruz kaldığı maddi yükün de katlanarak arttığını göstermektedir.” dedi.
“HERKES EĞİTİM HAKKINDAN EŞİT KOŞULLARDA YARARLANMALIDIR”
Eğitimin her çocuğun anayasal hakkı olduğunu ve bu hakkın hiçbir koşulda velilerin ekonomik gücüne bağlı hale getirilemeyeceğini vurgulayan Kaya, şunları söyledi: Bugün gelinen noktada, en temel okul ihtiyaçlarının dahi fahiş fiyatlara ulaşması, çocukların eğitim hakkını fiilen tehdit eder hale gelmiştir. Devletin görevi, bu hakkı sadece kâğıt üzerinde tanımak değil, gerçek yaşamda da güvence altına almaktır. Bu nedenle kırtasiye, okul çantası ve diğer eğitim giderleri konusunda kamusal destek sağlanmalı; her öğrenciye eşit, ücretsiz ve nitelikli eğitim imkânı sunulmalıdır.
Bugün eğitime ayrılan bütçe, öğrencilerin ve okulların ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Kaynak yetersizliği nedeniyle birçok okul, velilerden “bağış” adı altında para toplamaya zorlanmakta; bu da eğitimde eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Eğitim hakkı, velilerin maddi katkılarına değil, devletin bütçeden ayırdığı kaynağa dayanmalıdır. Bunun için eğitim bütçesi acilen en az iki kat artırılmalı, her okulun ihtiyacına uygun ödenek sağlanmalı ve bağış uygulamaları kesin biçimde yasaklanmalıdır. Ancak bu şekilde velilerin sırtına yıkılan ekonomik yük hafifletilebilir ve kamusal eğitim anlayışı güçlendirilebilir.”