EDEBALİCE

Sivas Kongresi; Atatürk'ün Samsun'a İlk Adımı'ndan sonraki en büyük adımıdır.

Erzurum Kongresi'nde Şark (Doğu) Vilayetlerini, Sivas  Kongresi ile de bütün Türkiye'yi birleştirmiştir.

Saltanat yanlıları, yabancı işgal güçleri tarafından ve Milli Mücadeleye karşı olanlar; Erzurum Kongresinden sonra Sivas'ta toplanacak daha geniş kapsamlı bir kongreyi önlemek için girişimlerde bulunurlar. Mustafa Kemal Paşa bütün gücünü kongrenin bir an önce toplanmasına yöneltir:

"Her şeyin başında milli bütünlüğe muhtacız. Erzurum Kongresi Şark Vilayetlerini birleştirmiş, muhtelif teşekkülleri bir gaye üzerinde derlemeye hizmet etmiştir. Fakat bu kafi değildir. Anadolu, Şark, Trakya'nın vahdetini (birliğini) ve beraberliğini temin edebilmek için Sivas Kongresini bütün vatan ve memleket adına milli bir kongre halinde toplamaya ve milli mücadeleyi bu kongrenin seçeceği 'Heyeti Temsiliye'nin tek idaresine tevdi eylemek iktidarını kazanmaya mecburuz. Ancak, bu sayededir ki, mesaimiz bütün memleket ve millete şamil olacak seri neticeler almayı temin eder."

Mustafa Kemal Paşa, bütün komutanlara, valilere ve mülkiye amirlerine telgraflar çekerek, Sivas'a gönderilecek temsilcilerin bir an önce seçtirilerek gönderilmesini rica eder. 

Her türlü engellemelere rağmen temsilciler seçiliyor, Sivas'a doğru yola çıkarılıyordu.

Niğde merkezden 1, Nevşehir İlçesinden 1 olmak üzere Niğde Sancağı'ndan 2 delege seçilmiş, zor şartlarda kongreye katılmıştır.

Bazı vilayetlerden ise bazıları saltanat yanlısı olduğu için kongreye ya katılmamış ya da tartışmalar nedeniyle geç katılmışlardır.

Saltanat yanlısı eşkıyaların baskısı dolayısıyla güvenlik tedbirleri valilikler tarafından sağlanmıştır. Bursa delegesi Ahmet Nuri Bey, çekilen sıkıntıları şöyle dile getirir:

 "Ankara'dan buraya gelirken Ali Fuat Paşa Hazretleri bendenizi bir asker kıyafetinde göndermeye mecbur olmuştu. Ankara gibi Teşkilat-ı Milliyemizin kuvvetli olduğu bir yerden bile hükümetin zulmü dolayısıyla kongreye murahhas gelememiştir."  (Uluğ İğdemir, Sivas Kongresi Tutanakları, s.13)

Kongreye katılan üyelerin yıllıkları mahalli "Müdafaa-i Hukuk" ve "Reddi İlhak" Cemiyetlerince yollukları ödenmiştir. Bazıları ise kendi olanakları ile kongreye katılmıştır. 19 ilden 36 temsilci kongreye katılmıştır.

Sivas Kongresi Abdülhamid  döneminde (1893 yılında) "mülki idadi" olarak yapılmış bulunan o günkü "sultani" (lise)  binası hazırlanmıştı. Bu bina, Sivas meydanında bulunmaktadır. Vali Reşit Paşa, Osmanlı Valisi olmasına rağmen, Kuvva-yı Milliyeci olduğu için binanın "kongre binasına" çevrilmesine izin vermiştir.

Erzurum'dan 2 Eylül'de Sivas'a gelen Atatürk, Sivas Kongresi, çalışmalarına 4 Eylül 1919 günü başlamış ve 11 Eylül 1919 günü bir beyanname yayımlayarak çalışmalarını sonuçlandırmıştır. Kongre 7 gün sürmüştür. (Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları, Alptekin Müderrisoğlu)

Kongre dağılmadan önce, ulusal amacı izlemek ve yönetmekle görevli 11 kişiden oluşan "Heyet-i Temsiliye"yi seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa Heyeti Temsiliyye'ye başkan seçilmişti. Sivas Kongresi sırasında Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekilerin ihtiyaçlarının gerektirdiği masrafların ve beslenme giderlerinin karşılanmasında oldukça sıkıntı çekildiği anlaşılmaktadır.

İstanbul Hükümetince görevinden uzaklaştırılan Kaymakam Nizamettin Bey'in anıları konuyu daha iyi açıklar:

 "Bir gün Mustafa Kemal Paşa'ya çarşıda kasaba, bakkala borçlandığımıza ve para kalmadığını söyledim. Bunları Rauf yanımdayken tekrar aç, dedi. Rauf Bey'le otururken vaziyeti anlattım. Paşa: Ben şimdiye kadar olanı, 7-800 liramı verdim. Başka param yok, dedi.

 Rauf Bey 100 altın verdi:

"Şimdi bunlarla idare et, sonra beni gör, dedi."

 Bu paralarla, 20 kişiyi bulan Mustafa Kemal Paşa ve maiyeti ile kongre azalarının iaşesini temin ediyorduk. Mustafa Kemal Paşa herkesten hissesine düşen masrafı almak teklifini kabul etmiyordu. "Kimden  ne isteyeceksin? Yanımdakilerin bazısı mülazım (teğmen). Maaşının bir kısmını zaten ayrılırken İstanbul'da ailesine bırakmış. Bir de burada masraf. Buna dayanabilir mi? Nasıl olur?"

Her şeye rağmen 19 Aralık 1919 günü Ankara'ya hareket edildi.

Çekilen sıkıntılar hakkında fikir edinebilmek için, yalnızca Ankara yolculuğu hazırlıklarına göz atmak yeterlidir.

Erzurum-Sivas yolculuğunda olduğu gibi, Sivas-Ankara yolculuğunda da en büyük problem para problemidir. Mustafa Kemal Paşa, beraberindekiler ve Heyeti Temsiliye üyelerinin Sivas'tan Ankara'ya kadar yapacakları yolculuğun giderleri nasıl karşılanabilecektir? Mustafa Kemal Paşa, bankalardan borç para alınmasına karşıdır. Milli Mücadeleye karşı olanlar ve düşmanlar bunu olumsuz propaganda konusu yapabileceklerini düşünerek Mustafa Kemal Paşa, bankalardan borç para alınmasına kabul etmez.

Mazhar Müfid (Kansu), arkadaşı olan Osmanlı Bankası'nın Sivas Şubesi Müdüründen, kendi adına bir miktar borç para almayı başarır.

Mevcut üç otomobile gerekli benzin ve lastiği sağlamak için, Sivas'ta otomobile sahip tek kuruluş olan Amerikan Okulu'nun bayan müdürüne başvurulur. Bayan müdür, para karşılığı benzin ve lastik vermelerinin mümkün olamayacağını, bu nedenle para verilmesinde israr edilmemesini söyleyerek, verdiği benzin ve lastikler için para kabul etmemektedir. Sonuçta, alınan benzin ve lastikler için para kabul etmediklerine dair Amerikan Okulu Müdüründen bir yazılı belge alınır.

Daha yolun başında, Cumhuriyet'e giden yolda bu zorluklar yaşanır.

 KAYNAK: Kurtuluş Savaşı'nın Mali Kaynakları, Alptekin Müderrisoğlu. (Mutlaka okuyun)