Şehirleşme, toplum ilişkilerini etkilemesi sebebiyle değişmelerde de önemli etkenlerden birisidir. Günümüzdeki yabancılaşma, ilişkilerdeki mesafe, komşuların birbirlerini tanımaması veya iyi tanıyamamasına neden olan bir süreçtir. Şehirlerdeki sosyal ilişkiler ev önlerinde dolayısıyla sokaklarda başlar. Yani sosyal ilişkile mekânlarda başlar. Bu bakımdan mekânlar toplum hayatına anlam kazandırır. Mekânlar farklı zamanlarda farklı ilişkiler yaşanır. Toplumdaki gelişmeler ve değişmelerde de mekânların gözlenmesi açısından da önemi vardır. Tolum hayatı mekânlarla var olduğuna göre, aile ve komşuluk ilişkilerinden başlayan ilişkiler mekânlarla, sokaklarla sahipleniş başlar.

      Fertler, toplum içinde çevrelerini benimser, onlara anlam atfeder ve etkileşim başlar. Yaşam tarzı ve kültürü de mekânlara taşınır. Bir mekânda yaşamak, orada izler

Bırakır. Eski evlere, avlulara, binalara bakıldığında eski binalar bizlere çok şeyler anlatır.

        Mekânlar, sosyal yaşamın, toplum hayatın bir göstergesidir. Bugün toplum hayatının değişikliğinden söz ediliyorsa bu değişiklik ev içlerinde başlayıp sokağa taşan yansımalarıdır.

       Geçmişten bugüne bakıldığında ne o sokaklar eski sokaktır ne de o caddeler eski caddelerdir ne de o meydanlar… Mekânlarda da öyledir. Bugünkü değişim mekânlarla başlayan bir değişim süreci haline gelmiş bulunuyor. Konfor, rahatlık ve zevklerle başlayan bir değişim. Ancak bu yaşayış tarzı yeni değildir. Bu anlayış dünde vardır bugünde var yarında olacaktır.

     Peki, bu farklılık nedir? Neyle izah edilebilir?

    Toplumu aile birimleri oluşturur. Aile içinde başlayan geleneksel aile yapısının değişmesi, farklılaşması bazı problemleri artırmaktadır. Bunun sebepleri birkaç unsura bağlanamaz. Sebepler çok ve farklı olmakla birlikte benzerlikler taşımaktadır. Küresel değişim, teknoloji, sosyal medya, sanallaşma bunlardan bazılarıdır.

     Gerçek olan şu ki fert olarak sürekli meydana gelen teknolojik gelişmeler olumsuz etkilemektedir. Her şeyi sindiremeden yeni anlar yaşamak insanları olumsuz etkilemektedir. Adeta moda halini alan bir hayat tarzı genç kuşaklara vücut buluyor. Nesiller arası çatışmalar her zaman vardır ancak günümüzde bu anlayış farklılıkları daha hızlı bir şekilde yaşanıyor. Kültür değişimi, gevşeyen, kopmaya başlayan ananelere bağlılık, zayıflayan dini hayat bu olumsuzlukları hızlandırmaktadır.

        Bugün sokaklardan iyi sesler gelmiyor.Her bir şeyin rengi atmış, kokusu gitmiş, tazeliği kaybolmuş, güzelliği heder olmuştur. İnsanı insan yapan bütün hasletlerin ana mekânı evlerdir. Eski yeni evleri tefekkür ettiğinizde karşınıza nasıl bir ailenin çıkabileceğini; o evlerin kapısından, penceresinden, duvarından, çatısından, bahçeliyse bahçesinden ve o evlerin önünden anlamanız mümkündür. Pek tabi bugün de evlere baktığınızda sizlere bazı fikirler verecektir. Zamanla müstakil evler azalmakta ve yok olan, yıkılan evlerin yerine apartmanlar inşa edilmektedir. İnsanların hayatını adeta evlerin ruhunun yansıdığı yerlerin başında da sokaklar gelir. Eski sokaklar da sürekli değişime uğramaktadır. Mizacı değişmeyen ama bakış açısı değişen insanlar gibi…

Ruhumuzun b/arındığı sokaklar da artık o eski hoş, lütufkâr, müşfik, sevecen sesler yoktur! Sokak kültürü de bir nevi popüler kültür karşısında sırra kadem basmıştır. Pek nadir olmak üzere hayatın o eski kokusunu andıran sokakların sayısı yok denecek kadardır. Sokak ve caddelerde çağın çocuklarının elinde aygıtlar, gençlerin de kulaklarımda o aygıtların kabloları vardır. Düşünmekten maade uyurgezer bir halde elektronik bağımlısı bir hale gelenler bambaşka bir hayal dünyasında gezinmektedirler.

    Komşuluk ilişkilerinden koparılan her mekân, zamanla mekân özelliklerini yitirmektedir.  Şehirlerdeki mekânlar, farklı yaşam tarzlarının gelişmesini sağlar. Fertlerin hayatlarının, ilişkilerinin belirginleştiği, yaşamının varlık kazandığı bir alandır sokaklar iyi irdelemesi gerekir. Bugün sadece sokaklarda başlayan komşuluk ilişkilerimizi değil insani değerlerimizi de kaybediyoruz!

     Bir zamanlar sokaklarda başlayan coşku, sevgi, saygı, değer verme, kabul görme, yardımlaşma, iyilik yapma gibi hasletler tekrar duyulmalı ve görülmelidir. Zaman içinde değişen aile yapıları insanları çok farklı yerlere doğru götürmektedir. Corananın salgınlaşan etkileri de sosyal hayatı daha da olumsuz hale getirmektedir. Sosyal hayat adeta bitme durumuna doğru yol almaktadır. Sağlık için sosyal mesafe, maske ve hijyen nasıl olmazsa olmazlardan ise Türk aile yapısı için de yapılması gerekenler vardır. 

      Aksi halde önlem alınmadığı takdirde eski sokak seslerine hasret gideriz! Hep geçmişe avunuruz!