Yeni bir eğitim ve öğretim yılına başladık. 17 milyondan fazla öğrenci okulları şenlendirmeye başladı.

İnsan, eğitilmeden alelade bir varlık olmaktan öteye gidemez. Konuşabilmesi, düşünebilmesi, kısaca insan olabilmesi için eğitime ihtiyacı vardır çünkü eğitim; insanda istenilen değişimi sağlayan bir süreçtir.

Çoğumuz kendi kendimize sormuşuzdur; ‘´Eğitim ne zaman başlar?´´

Pek çoğumuz; eğitimin okulda başladığına inanmışızdır. Oysa bilim adamları eğitimin okulda değil, anne karnında başladığını belirtmektedirler. Anne karnında başlayan eğitimin; çocuğun bedenen ve psikolojik gelişimi için önemli olduğunu vurgulamaktadır, haklı olarak.

‘´Çocuğun eğitimi anne karnında mı başlar?´´ sorusuna Psikolog Uğur Tosun; ‘Hayır!...´´ diye vurguladıktan sonra;‘´Anne karnındaki eğitim çok geç kalmış bir eğitim sürecidir. Çocuğun eğitimi, ‘anne – babanın eğitimi´yle başalar. Önce anne ve baba, evlilikten ne anladıklarını, evliliğe hazır olup olmadıklarını, ekonomik olarak evliliği sürdürüp sürdüremeyeceklerini, çocuğun eğitimine uygun ortamı ve çevreye sahip olup olamayacaklarını iyi düşünmelidirler.´´

Ayrıca ‘çağımız bilgi çağı´dır. Anne – baba kendi mesleki donanımlarını da tamamlamalıdırlar. İyi bir aile ortamında yetişen ve mesleki donanımları iyi olan ailelerin çocuklarının da eğitim ve mesleki hayatında başarılı olduklarını´´belirtmiştir.

    Evliliğe hazırlanan gençlerin, önce aile kurduklarında, uyumlu olabilecekler mi? Huyu, karakterleri, düşünce yapıları birbirine uyacak mı? İnançlı olup olmadıkları iyi sorgulanmalıdır. Aksi halde ‘yanlış atılan adımın bir daha dönüşü olmaz´.   

Çocuğun eğitiminde sadece anne – baba değil o evdeki bireylerinin, çocukla yakın ilişkide bulunan bütün de eğitilmiş olması gerekir. Çünkü çocuk, ‘büyükleri taklit´ yoluyla eğitilmeye başlar.   

Sadece okulda eğitim yeterli değildir. Çocuk önce ailede eğitilir. Daha konuşamazken, konuşulanları anlamazken, ilgisizlikten televizyonun karşısına bırakılan çocuk ilk eğitimini almaya başlar. Teknoloji bağımlısı olur. Yaşına uygun olmayan proğramların etkisinde kalır. Kötü niyetli kişilerin televizyondaki ‘algı operasyonları´na maruz kalır, Tüketim Çılgınlığı adlı yazımızda belirttiğimiz gibi. (Bk, İnternette Muşkara Gazetesi, Yazarlar, Ali İhsan Tosun)

Okul öncesi ve okula başladıktan sonra, çocukla arkadaş olmak kadar, çocuğun seçeceği arkadaş grubunu da iyi seçmesine dikkat edilmelidir. Kalabalık okullarda çocuk kendine uygun arkada çevresini seçer. Yanlış bir arkadaş grubu seçerse yanlışlıklar peşini bırakmaz.

Çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılamak ebeveynlik görevini yapmak değildir. Çocuğun maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçlarını da karşılamak önemlidir. Vatanını, milletini, dinini devletini seven bireyler olarak yetiştirmek okuldan çok anne – babaya düşer. Çünkü okul çağına kadar bu duyguları yerleşmiştir. Okulun, ancak % 20 oranında etkili olduğunu psikologlar, sosyologlar belirtmektedir.

 Şimdi evlenecek gençlere soruyoruz; bu şartlarda evliliğe hazır mısınız?  Kendinizde evlenecek gücü ve azmi bulabiliyor musunuz? Öyleyse evlenin. Unutmayın ki iyi bir nesil yetiştirmek sizin elinizde!...