İnsanın en kıymetli özelliği bilgi ile donatılmasıdır.
Öğrenme ve öğretme terimleri eğitimde önemli yer tutar. Genelde eğitim öğretim diye birlikte sıkça kullanılır. Önce eğitim denmesi, öğrenilenin davranışa geçirilmesi içindir.
En basitinden bir örnek verecek olur isek, bir öğrencinin okul içinde öğretmenine, arkadaşlarına ve çevresine nasıl davranması gerektiği madde madde sıralanıp tek tek kurallar halinde öğretilir. Sorulduğunda maddeleri peş peşe sıralayıverir öğrenci. İşte buna öğretim diyoruz. Ta ki bu öğrendiklerini yaşantısında davranışına geçirir ise o zaman eğitimli diyoruz. Eğitimli hale gelmeyen öğretim kuru bir ezberden öteye gidemez.
Bir insanı eğitmek çok büyük gayret ve yetenek ister. Eğitmek için elde pek çok materyal olmalı, yeri geldiğinde sesli yeri geldiğinde yazılı olarak eğitme işi yapılmalıdır. Eğitme özelliğine sahip olmak, Yüce Allah’ın insana verdiği nadide nimetlerdendir.
Hayatta her şey dört dörtlük bir arada olmaz, olamaz. Hani beş parmağın birbirine benzemediği gibi. Kimi insan şair ruhlu olup şiirler yazarken kimi insan o şiirlerden duygulanıp nameye döker. Kimi insan bir olayı öyle allayıp pullayarak yazar ki roman olur. Kimi insan da o romanı filme alır. Kimi insan bu yazma işini çok güzel yapacakken maddi sorunlar üzerine yük olunca şevki kalmayıp yazmaktan da imtina edebilmektedir. İşte tam da burada yakıtı olmayan arabanın yol alması için yakıt konması gerektiği gibi, yazan insanın sırtına maddi sıkıntı gelmesin diye dışardan bir destek yapan kişi ya da kuruluşlar devreye girer.
Burada bir Hadisi hatırlamak, yazımızın özüne ışık tutacaktır. Resûl-i Ekrem (s.a.s) Efendimiz bizlere şöyle seslenir: “Ya öğreten ol, ya öğrenen ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi destekleyen ol. Beşincisi olma, helâk olursun!”( Dârimî, Mukaddime, 26.)
Bu güne kadar onlarca kitap yazdım, binlerce öğrenci yetiştirdim.
37 yıllık bir hizmetten sonra emekli oldum. Ancak eğitimci kişinin emekliliği diğer emekliler gibi olmuyor. Belki de ben diğerleri gibi olamıyorum. Yazmaya emeklilikte de devam ediyorum. Ancak yazılanların okuyucu kitlesine ulaşması için basım masraflarının bir şekilde halledilmesi gerekmektedir. İşte yukardaki Hadiste “ya da ilmi destekleyen ol.” Uyarısını duyan kişi ve kuruluşlar basım masrafını halledince bizler de yeni eserler yazmalara devam edebiliriz ancak.
Bu konuda teşekkür etmem gereken bir kişi ve kuruluş var.
Şanlıurfa Demy PHARMA İlaç Firması Bölge Müdürü Sayın Mahmut BIÇKI Bey yazdığım bir hikâye kitabına yardımcı olacağını bildirmiş, gerekli yerlerle görüşmüş dosyayı teslim almıştı. Demy PHARMA ilaç firması basım işini yapıp kargo teslimini sağlamıştır. Bu vesileyle Sayın Mahmut Bıçkı Bey ve şahsında Demy PHARMA firmasına teşekkürlerimi borç bilirim.
Bir teşekkürde Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği ve Sıra Gecesi Topluluğu Koro Şefi Sayın Mahmut Nedim KARADAĞLI’ya yapmak istiyorum. Vefa adına yazdığım bir Urfa şiirim bestelenmiş, notaya alınmıştı. Sayın Mahmut Nedim Karadağlı tarafından bestemiz repertuara alınıp söylenmeye başlanmış.
Çok teşekkürler.
