Ne kelebek zayıf olduğu için aç kalır ne de kartal pençesiyle kazanır.

Her şey bir hesap ve takdir iledir. Ecel, bir hesabın parçasıdır.

Eceli uzun olan kimse yüzlerce savaşa girse de sadece gazi olur.

Takdir edilen vakit gelmemiş ise ok da saplansa bir şey olmaz, ama takdir edilen vakit rızkı bittiğinde çölde çadırında keyif de yapıyor olsan karşıdaki ağaca akbabalar tüner.

Ecel, bizi daha önce ölmekten kurtarır.

Pederin hesabı ile kaderin hesabı ayrı ayrı olur.

1.Hikâye: Müddet Doldu

Birkaç yaş arayla doğmuş iki kardeş vardı. Necef çöl savaşları başladığında anne küçük yavrusuna kıyamadı, ama büyüğe “Sen git savaş evladım, o biraz hasta; iyi olursa ardınızdan gelir.” dedi. Küçük çocuğunu hasta gibi sarıp sarmaladı. Savaş çok çetin geçti, kılıçlardan çakmak çakmak kıvılcımlar saçıldı. Gökten yağmur yerine ok yağdı. Ejderhalar ağızlarından ateşler saçtı, ama büyük oğlanı takdir edilen eceli ölmekten kurtardı, çünkü yaradan daha ona uzun bir hayat biçmişti. Vücudunda sayılamayacak kadar çok yara ile evine döndü, onu gören ana hemen içeriye babasına ve kardeşine haber salmak için koştu, ama küçük evladının eceli dolalı bir saat olmuştu.

Ecel gelmeyince demir mızrakları delen ok, gömleği delemez imiş. Ecel gelince de lokma boğazdan geçmez, mide kurur, bağırsaklar burur, ömür yoğa gidermiş.

Nice hekimler öldüler de hastaları arkasından iyi bilirdik dediler.

2.Hikâye: Hesap Değişmez

Emeviye camisi yanında 100 yaşını geçmiş bir derviş oturuyordu. Yoldan geçen başka bir gönül eri selam verdi, “Allah ömrünü uzatsın, yaş kaç amca?” dedi. “Yüzü geçtikten sonra saymadık evladım!” buyurdu.

“Ne yer ne içersin?”

“Biz Guta köyündeniz evladım. Zeytin ağaçlarımız var, ineklerimiz var. Süt, yoğurt zeytin yer içeriz.” dedi.

Diğer derviş; “Demek ki amca süt, yoğurt, zeytin kişinin ömrünü uzatıyor. Ben de yemeğe dikkat edeyim.” deyince yaşlı sakalını sıvazlayıp güldü.

“Evladım! Amcamın oğlu vardı, o da bizimle aynı şeyleri  

yerdi, hatta bizim köyün ekserisi bunu yer, ama biz Rıfat’ı elli yaşında Rahman’a uğurladık. Bu iş; yeme-içmek ve sağlıklı şeyler yapma işi değil. Evladım bu iş, ezeli takdir işidir, eceldir.  Yediğin elma armut değil Ancak yaptığın sadakalar, ettiğin yakarmalar, sıla-ı rahim ziyareti kadere etki eder de belki Rahman senin ömrünü uzatır. Kitap onun, defter onun, kalem onun... ömrü uzatacak hayır işi yapmaya çalış...

“Eyvallah baba” dedi, elini öpüp “o halde duanı esirgeme.” dedi.

snat

Oysa Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

(Münafikun, 11)

Her ümmet için bir ecel vardır. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler (tam za- manında çökerler).”

(Araf, 34)

Ey iman edenler! Sizler, sefere çıkan veya savaşa giren kardeşleri hakkında -Allah sonunda bunu kalplerinde bir hasret acısı kılsın diye- Onlar yanımızda olsalardı ölmez- lerdi ve öldürülmezlerdi” diyen inkârcılar gibi olmayın. Hayat veren de öldüren de Allahtır; Allah yaptıklarınızı görmektedir.”

Sadaka, belâyı def eder ve ömrü uzatır.”

Rızkının bol ve ömrünün uzun olmasını isteyen kimse ya- kınlarıyla ilgilensin.”

(Ali İmran, 156) (Mecmaü’z-Zevaid, III/63)

(Tirmizî)