Sevmek:
kısaca bir gönül hissi. Bazen sebepli sebepsiz var olur. Bir ışık gibi süzülerek iner yüreğe. Bir ışıltı olur. Aslında sevmenin bir sebebi; zarafeti var. Çehreye düşen mana nasıl olursa olsun gönle bir lahzada güzelce dolar.
Sevmek:
Gülce bir koku. Hercai. Isıtan. Bürünen manalar silsilesi. Binbir surette rahatlık veren yerine göre hayata anlam katan durgunluk.
Sevmek :
Dikkat, disiplin, ilgi ve hassas bir tebessüm durağı. Duyguların yarı izharı. Bekleyen, arayan ve soran hassaslık. Derdi tasayı, sevinç ve kıvancın dudak kıvrımlarındaki şuhluğu.
Sevmek :
Gölge gölge simaya çöken sevinci, Onuru, güzelliklerin ruhla bütünleşmiş hali. Objektif ve subjektif yargısız saf yoğunluğu.
Sevmek :
Açık seçik tatlı terennümü. Candan içre samimiyetin ufka yolculuğu. Feragat ve fedakarlığın yek vücut hali. İyiliklere dokunan tılsımlı eli.
Sevmek :
Sadece yüz ve ifadede ay parçası gibi ifşa eylemiyor, ruhta da ben buradayım diyor... Bütün vücudu kaplayan bir hayranlık abidesi.
Sevmek:
Gittikçe yalnızlaşan bir senfoni, uzaklaşan ferahlatıcı bir tını, azalan bir garip kederli sevinç...
Sevmek:
Yaşamın, yaşamanın güzel kaynağı. Yeni umutların, heyecanların, yeni yeni ve farklı hoşlukları, hazları, hayal ve rüyaları aydınlatan ışık hüzmeleri, insanların başına gelebilecek en güzel şeylerin haklı gururu.
Sevmek:
Yaşamda ıstırap, keder de olsa, sevinçte olsa kendini iyi hissetme, iyi olma hali. Çiçeklerin güzel hoş kokuları gibi insanı bayıltacak kadar duygu kesafeti.
Sevmek:
Güzel sözlere hasret büyüyen, kırılgan canlara, yerine göre içi içine sığmayacak kadar heyecan barındıran mutluluk seansları.
Sevmek:
Bir ruh ikizi, gönül birliği, seferberliği içinde yoğrulma. Bir olma, müstakil yaşam, uzaktan yakından ilginin muzaffer burcu.
Sevmek:
Bazen aleni bazen gizli bir avuntu. Candan yanmak için aşka giden yolda vuslatın ilk durağı. Mum gibi erimenin ilk merhalesi.
Sevmek:
Hülasa; hayatın iyiliklerin, güzelliklerin akışı. Derdi devası, insanlığın gereği, kendini ve Rabbini tanımanın ruh ve beden güzelliğidir.
